Yaşamın İçinden: Ömer Duru
Yolda Bektaşi Babaya bir dilenci yanaşıp elini açmış:
“Allah rızası için bir sadaka” .
Bektaşi sormuş:
“Buradan kelli felli birçok adam geçiyor. Bula bula beni mi buldun?”
“Evet” demiş dilenci:
“Para ile imanın kimde olduğu belli olmaz.”
“Söyle bakalım” diye konuşmuş Bektaşi:
“Bende iman mı var, para mı?”
Dilenci biraz durakladıktan sonra yanıt vermiş:
“Bey amca sizde olsa olsa para var.”
Bektaşi gülerek şöyle demiş:
“Aman ne güzel. Bende iman olmadığını sen, para olmadığını da ben biliyorum”
---//--
Kim ne derse desin.
Vatandaş merakla soruyor:
“Yılmaz Hoca tekrar aday olacak mı?”
Ve çok ilginç,
Soranlar arasında her siyasi görüşte insanın oluşu.
Sorunun altında yatan bir gerçek daha var:
“CHP ve Yılmaz Büyükerşen arasında ki ilişki”
Yılmaz Büyükerşen temkinli.
Bir soruya şöyle demiş:
“Siyasiler benim aday olup olmamam konusunda kendilerine yol çizmesinler. Çünkü Eskişehir seçmeni çok özeldir.”
Bana göre işte en önemli yanıt.
İktidara karşın, üç dönemdir Büyükerşen Belediye Başkanı seçiliyorsa. Kendisine güvenip oy verenler de özeldir. İşin içine dar siyaseti yapmadan kent için hizmet veren Büyükerşen de özeldir.
--//--
Her neyse. Gelelim bir başka konuya.
Önceki gün Fevzi Çakmak Mahallesi’nden Erdal Ersoy arayıp dedi ki:
“Bizim mahalleye dönüp bakmıyorsunuz.”
“Hayırdır. Ne var” dediğimde şöyle konuştu:
“Hırsızlık aldı başını gidiyor. Bir günde on iki bakkal ve işyeri soyuldu. Bazı evlere de girildiği söyleniyor.”
Hayret!
Yazarım dedim Erdal Ersoy’a.
Onun için de yazıyorum.
Emniyet Müdürlüğü Hırsızlık Masası’nın hırsızlara göz açtırmadığını duyuyorduk. Acaba diyorum, işyerine hırsız girenler emniyete haber vermiyor mu? Veriyorlarsa gereken önlem alınmıyor mu?
En son meydana gelen şehrin merkezinde ki Kuyumcular Çarşısı soygunu neyin nesi?
Gördüğünüz gibi bir yanda politika. Diğer yanda sosyal yaşamın uzantıları.
Bektaşi’nin fıkrasına benziyor olay.
Para ile imanın kimde olduğu hiç belli olmuyor çünkü.
3 Haziran 2012-06-01
Günlerin getirdiği
Davut Hoca kolları sıvadı
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Davut Aydın’ın Gazetemiz Anadolu ve Es Tv’ye yaptığı açıklamayı okudunuz sanıyorum. Sayın Aydın diyor ki “Anadolu Üniversitesi’ne Sağlık Bilimleri Fakültesi kurduk. Halen var olan Mavi Hastane’yi de Havacılık ve Uzay Tıbbi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne dönüştüreceğiz.”
Çok ilginç bir olay gerçekten. Arkadaşlarımız Esra Çevik ve Şinasi Kula’ya konuşan Rektör Aydın şöyle devam ediyor: “ Türkiye’de GATA’nın dışında böyle bir sağlık merkezi yok. Anadolu Üniversitesi’nde kurulacak merkez GATA’dan daha geniş kapsamlı olacak ve Havacılık ve Uzay Tıpbı alanında ilk hastane olacak. Doktorlar artık insanların genlerine bakarak kişiye özel teşhis ve tedavi uygulayacaklar. Hastanede ayrıca ikinci derece sağlık hizmeti de verilecek.”
Sayın Rektör Prof.Dr Davut Aydın ve ekibini kutluyorum. Türkiye’nin çağdaş üniversitesinde atılan bu çağdaş adım için kendilerine kolay gelsin diyorum.
Stadımız neresi olacak?
Beşiktaş ve Bursaspor’a Avrupa kupalarından yasak gelmesi, Eskişehirspor’a Avrupa kapılarını açmak üzere. Her iki takımın kaderiyle ilgili kararı önümüzde ki günlerde UEFA’nın bir üst kurulu itirazları inceleyerek verecek.
Her türlü olasılığı göz önüne alan Eskişehirspor yönetimi, şimdi stadyum telaşına düştü.
Önceki gün Ersun Yanal ve Yönetim Kurulu’nun saatler süren toplantısında satılacak futbolcular ile alınacak futbolcular değerlendirilirken, maçların oynanacağı stadyum için arayışların sürdüğü öğrenildi. Eskişehirspor Yönetimi’nin verilecek kararı beklediğini belirten ilgililer “UEFA kararı kesinleşirse, Es-Es stadyum olarak Atatürk Olimpiyat Stadı’nı gösterebilir. Ayrıca Bursa, 19 Mayıs ve Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu statları için de incelemeler yapılıyor” diyorlar.
İlginç bir durum değil mi? Yıllardır yeni stadyum için konuşup yorum yapanlar acaba ortaya çıkan bu durumu nasıl yorumlayacaklar?
Vatandaş soruyor
Dedim dedi havasıyla
“Demiryolunun yer altına alınması. Yeni stadyum işi. Bilinen noktadan bir karış ileri gitmedi. Aynı şeyleri konuşuyoruz. Şimdi gözler Demiryolu Köprüsü’ne çevrildi. Yıkılsın mı? Yıkılmasın mı diye yorum yapıyoruz. Demiryolu Köprüsü üzerinden tramvay geçmesine nasıl izin verildiğine değinen yok. Demiryolu hattı nereden yeraltına girecek, nereden çıkacak? Kesin belli değil. Gar binasına yer bulamayışımızın altında yatan gerçek bu değil mi?
Bu sözler Hulusi adında ki bir vatandaşın. Bir başka vatandaş ise stadyum konusuna değinerek “Stadyumun durumu biliniyordu. Eskişehirspor şampiyon olmuş olsa şimdi ki duruma düşmeyecek miydik? Beşiktaş ve Bursa’ya gelen cezadan sonra mı aklımız başımıza geldi? Yıllardır konuşulan stadyum yapımı neden bu günlere sallandırıldı? Takım Avrupa’ya giderse, maçlarımızı İstanbul’da oynarsak bu taraftara yazık olmayacak mı? Lütfen aynı lafları konuşup durmayalım da olanlara ve olacaklara bakalım” diye konuşuyor.
Doğru gerçekten. Eskişehir iki konuya takılıp kalmasın artık. Vatandaş haklı. Siyasiler aynı konuyu evirip çevirip önümüze sürüyor. Fakat ortada ne olan var, ne de olacak?
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...