Monsenyör Mois değil, bizim Mustafa Amca...

CHP'li Utku Çakırözer son olarak alın teriyle sulayarak büyüttüğü soğanları, depolorda çürümeye terk edilen çiftçimiz Mustafa Koyuncu'yu ziyaret etmiş. Mustafa Amcamız soğanın kilosunu 30 kuruşa kadar düşürmesine karşın alıcı bulamadığını, böyle giderse gelecek sene tarlasını boş bırakacağını açıkladı.

Ülkemizde çok büyük bir yönetim beceriksizliğiyle karşı karşıyayız. Kimse kusura bakmasın ancak ben bu kadar sallapati yönetilen bir tarım politikasıyla hiç karşılaşmadım. Ülkemiz uçsuz bucaksız ve verimli topraklara sahipken, bir somun ekmeği pişirebilmek için bile elin Yunanlısına avuç açıyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin...

Bu arada sevgili meslektaşlarımız sürekli ülkemizin kalkındığını, Fransa'nın bizi kıskandığını, zaten 2023'te de aya gideceğimizi filan söylüyor.

Son olarak havuz medyası 2018 yılında yaşanan ve Tanzim Satış kepazeliğiyle sonuçlanan patates krizinde, "Uluslararası Patates Lobisi"ni suçlu bulmuştu. Hatta yine hiç unutmam bir gazetede bu patates lobisinin de arkasındaki karanlık güçlerle, CeHaPe zihniyeti arasında bir takım bağlantılar olduğu ima edilmişti.

Yine hükûmetimiz aynı günlerde operasyonlar yapıp soğan depolarına girmişlerdi. Depolardardan birindeki ihtiyar bekçi amcanın şaşkın bakışlarını hiç unutmam. Kimileri o bekçi amcanın karşısında gördüğü SWAT ekiplerine şaşkın bakışlarını sosyal medyada paylaşıp, çok gülmüştü.

Ben ise o fotoğrafa bakıp bakıp, vatanım için çok ağlamıştım...

Sanki soğanları ve papatesleri bir depoda saklamak suçmuş gibi gösterilmişti. Halbuki soğan ve patates hasadı yılda bir kere yapılır ve mahsul depolara konarak yıl içerisinde peyderpey satılır. Dünyada başka bir uygulama olduğunu hiç duymadım. Hayır duyan varsa bizimle paylaşsın...

Hepsini anladık; 2018 kepazeliğinin sorumlusu CeHaPe ile işbirliği yapan uluslararası patates lobisiydi. 2014 şebelekliğinin suçu da Fosforlu Cevriye'deydi...

Peki şimdi 30 kuruşa düşen soğan fiyatlarından dolayı iflasın eşiğine gelen Mustafa Koyuncu Amca'nın arkasında hangi karanlık güçler var? Kuru fasulye lobisi mi? (Bu arada dalga geçmiyorum; 17 Ocak 2014'te Tarım Bakanımız Mehdi Eker, ciddi ciddi kuru fasulye lobisinden bahsetmişti; bana inanmayan kayıtlara bakabilir. Kısa bir internet aramasıyla bulabilirsiniz.)

Şimdi birileri kendi beceriksizliklerine mazeret üretmek için hayali lobiler üretiyor olabilir. Mesela siz de CHP ve İYİ Partililerin karanlık bir mahzende yılın 13'üncü dolunayında buluşup, 7 kollu şamdanlar yakıp, Saat tam 12'yi vururken gümüş bir hançerle keçi kestiklerini filan düşünüyor olabilirsiniz; saygı duyarım...

Fakat Allah aşkına fotoğrafa iyi bakın. Utku Çakırözer'in yanında kim duruyor? Başında yengemizin ördüğü beresi olan, mübarek ve kuvvetli elleri nasırlı Mustafa Amca...

Monsenyör Mois değil, David Rockefeller hiç değil...

Size bir sır vereyim ama kimseye söylemeyin; Uluslararası kuru soğan lobisi filan yok, yüzde 100 yerli ve milli beceriksizler lobimiz var...

TEİ Büyükşehir gibi hoplatmaz

Dünyanın önde gelen insan kaynakları ve yönetim danışmanlığı şirketlerinden biri olan Kincentric'in değerlendirmelerine göre ülkemizin havacılık sektöründeki en önemli kuruluşlarından biri olan TEİ, "The Best Employers" yani "En İyi İşveren" ödülüne layık görüldü. Daha önce aynı şirketin 3 ödülünü daha almaya hak kazanan Tusaş Motor Sanayi kurumunu tebrik ederiz. Yalnız burada kurumun Genel Müdürü olan Profesör Mahmut Akşit ve arkadaşlarına sitemlerimizi de iletelim. Arada çalışmaya ara verip, biraz dinlensinler, kendilerinin başarılarını takip etmekten başımız döndü...

Tabii şimdi birileri çıkıp da "Kincetric şirketi böyle bir araştırma yapmış da bana mı sormuş?" gibi yorumlar yapabilir. Malumunuz Büyükşehir Belediyemiz ne zaman böyle uluslararası bir ödül alsa, alınan bu ödülü küçümsemeye çalışanlar aramızdan çıkar. Ancak ben yine de TEİ'nin başarılarının, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'ninkiler kadar birilerini "Hoplatacağını" düşünmüyorum. Muhtemelen bir Eskişehirli olarak herkes, TEİ'nin başarısından gurur duyacaktır.

Kasaya ne kadar para girecek?

Eskişehirspor yönetimi bir dizi çalışmayla kulübün kasasına para girmesi için mücadele veriyor. Allah kolaylık versin. Bu uygulamalardan biri de EsEs Token... Duyduk ki 30 kuruşluk bu kripto değerlerden 5 buçuk milyona yakın satılmış.

Ancak ortada bir sorun var. Bu uygulamadan Eskişehirspor'un kasasına ne kadar gireceğini bilmiyoruz. Belki kulübümüzün kasasına çok az, sembolik denecek bir ücret giriyordur. Bütün bunları hem taraftarın hem de EsEs Token yatırımcılarının bilmesi gerek. Yönetimin kısa sürede bu konuda bir bilgilendirme yapmasını umuyoruz.