Önceki gün gerçekleştirilen Kent Meydanı Çalıştay'I ilgili düşüncelerime biraz sürecin tevellüdünden başlamam gerek. Yoksa bazı söylediklerim havada kalabilir.
Çok değil geçtiğimiz Temmuz ayı ortalarında Kent Stadyumu'nu tartışıyor konulu Kent Konseyi paneline konuşmacı olarak naçizane bende davet edilmiştim. İlk kez bu panelde dillendirdiğim bir önerim vardı. Madem TOKİ yapacağı yeni Stadyum için bir bedel istiyor. Bunun için mevcut stadyum alanından bir yer talep ediyor. "Madem biz Türk Dünyası olarak kalıcı eser önerileri arıyoruz. Yeni Stadyum için TOKİ' YE Türk Dünyası Ajansından bütçe aktarılsın, yapılacak Stadyum ya da meydana Türk Dünyası Başkentliği ismi verilerek kalıcı eser de yapılmış olsun. Bu sayede yıkılacak stadyum'un alanından yer vermek zorunda da kalmayız dedim"
Daha sonra hem Anadolu Gazetesi de hem de diğer gazetelerimiz de de bu konuyu destekleyenler oldu. Sonrasında sunduğum öneri'nin Bakan Avcı tarafından açıklandığına tanık olunca, biraz da mesleki bir gurur yaşamadım dersem yalan olur. Zira yıllardır tartışılan bir konu Eskişehirli'lerin de arzu ettiği bir şekilde sonuçlanmıştı.
Bana Anket Gelmedi
Sonra birebir meydan mülakatları ve akabinde anket çalışması gerçekleştirildi. Bırakın bu meydan fikrinin önerisini veren birisi olduğumu, bir Gazeteci ya da bir Televizyoncu olarak, hatta bir Medya grubunun yöneticisi olarak bile elime ulaşan bir Anket olmadı. Etrafımda bir çok kimseye gönderilen anketleri gördüm ama kendi adıma herhangi bir anket gelmediği için cevap şansım olmadı.
Çalıştay'a Ankete katılanlar davet edilmiş
Önceki gün gerçekleştirilmek istenen Çalıştay'da Kent Konseyi Başkanı Nadir Suğur ilk sözü alanlardan biriydi. "Kent Konseyi tüm STK'ların çatısı konumundayken ben neden davet edilmedim? diye sordu" Cevap gecikmedi; etkinliği gerçekleştiren danışma şirketi yetkilileri Çalıştay'a sadece Anket'e katılanların davet edildiğini söyleyince, işin başından bazı hesap hatalarının yapıldığı da ortaya çıkmış oldu.
Çalıştaylar biraz farklı olmaz mı?
Çalıştay denilince küçük çalışma gruplarına ayrılarak sentez ve analizler yapılacağını ve bir sonuç bildirgesi olacağını umdum. Ancak ne bu Çalıştay'ı sunanlar ne de oraya katılanların harcadığı enerji amacına ulaşamadı.
Bakan Avcı son an program değişikliği yaparak etkinliğe katılmadı. Vali Tuna'nın etkinlik başlangıcında başka bir programı vardı. Hiç bir milletvekili yoktu. Tepebaşı ve Odunpazarı Belediye Başkanları yoktu. Rektörler yoktu. ETO Başkanı yoktu. STK'ların büyük bir kısmı yoktu. İnşaat Mühendisleri Odası yoktu.
Yılmaz Büyükerşen oradaydı, Mimarlar Odası'nı gördüm, Saadet ve BBP İl Başkanları oradaydı, ESO Başkanı Özaydemir ve ESGİAD Başkanı Serkan Zengin oradaydı. Türk Ocağı Başkanı Nedim Ünal oradaydı, Eskişehir basınından sadece bir kaç köşe yazarı vardı. Akademisyen sayısı azdı, Uzman sayısı azdı ve genç katılımcı yok denecek kadar azdı.
Ayhan Yasan soruların muhatabı değil ki?
Öte yandan başta meydanın mülkiyeti kimin olacak ile başlayan ve bu meydanla ilgili bir çok sorunun dile geldiği bu etkinlikte, mantık dışı bir beklenti vardı. Herkes Anka danışmanlık şirketi yetkilisi Ayhan Yasan,dan Meydan ile ilgili sorulara cevap vermesini bekledi. Bunu anlamakta zorlandım. Çünkü Yasan'a bu soruyu sormak anlamsızdı. O sadece bu etkinliği sunan birisiydi. Bir sunucuydu. Meydanı yapacak, projesini çizecek ya da hemen kalkıp inşaatına başlayacak kişi değildi. Garibime gitti.
Yarışma yapılsın, tartışma değil
Belli ki bu şekilde uzlaşmaya varılamayacak bu konu. Madem şehirdekilerin sözü önemli. Uluslar arası bir yarışma yapın, hazırlanan projeleri vatandaşlar oylasın ve birinci gelen proje uygulansın. Eskişehir'i anlatın geri kalanına karışmayın. En azından bu konu da tartışmalar da bitsin. Bir de birileri çıkıp hakikaten bu meydan kime ait olacak, onu da açıklayıversin.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...