Gazetelerin Irak / Gara'daki şehitlere ilişkin verdiği haberlerin arasında küçük bir ayrıntı bulunuyordu. Habere göre Eskişehirli şehidimiz Mevlüt Kahveci'nin babası, evladını teşhis etmek için Malatya'ya gitmiş...
Tam 5 sene önce teröristler tarafından kaçırılan oğlunu bekleyen baba, biricik yavrusunu soğuk bir morg köşesinde mi görecekti? 5 sene içinde evladı değişmiştir. Babanın son gördüğünde bıraktığı gibi değildir. Yaşlanmış, 5 sene boyunca çektikleri çileler çehresini değiştirmiştir. Değişen oğlunu 5 sene önce kaybettiği gibi hatırlayan o baba, alnından vurulan oğlunu nasıl teşhis edecek? O gözü yaşlı baba, ful metal ceket merminin paraladığı alnına bakıp o görüntüyü ömrü boyunca unutmayacak mıydı?
Muhtemelen gözü yaşlı baba yığılıp kalmıştır. Son bir umut, bir mucize eseri "Bu benim oğlum değil! Bu benim Mevlüt'üm değil! Mevlüt hâlâ yaşıyor!" deme ihtimalini de kaybederek yere yığılıp kalmıştır.
İşte o anda ne şehit babasının koluna giren inzibatların, ne acılı babaya refakat eden anlı – şanlı bir kıdemli Albayın rütbesi kalır. Bütün rütbeler silinir ve herkes ağlamaya başlar... İşte terör tam olarak bu; siz ne zannediyordunuz, teröristlerin sevgi kelebeği olduğunu mu?..
İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Ektaş, AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan'ın "Yeniden Kuruluş Anayasası" sözlerine tepki gösterdi. Ektaş AK Partililere, "Devletin yıkıldığını mı kast ediyorsunuz? Yıkılan ne, kurulan ne?" diye seslendi.
Eğer ki benzer bir açıklamayı muhalif bir parti yapsaydı, şimdi havuz medyasının diline düşmüştü. Gerçekten de tam üç defa anayasa değiştirdik. Şimdi çıkmış yeniden anayasa değiştirmek istiyoruz. Daha önceki AK Parti anayasalarına destek veren "Mezardakileri kaldırın, oy kullansınlar" diyen Amerika uşağı fetöcüleri de hatırlıyoruz, "Yetmez ama evet" diyen açılım kuşu bölücüleri de... Şimdi yine mi anayasa değiştirilecek? Hem de ne değişiklik, "Yeniden kuruluş" değişikliği... Sayın Mehmet Ektaş'a sonuna kadar katılıyoruz. Devletimiz yıkılmış da bizim mi haberimiz yok?
Bilindiği gibi hükûmetimiz öğretmenlere müjde verdi. Tabii hükûmetimiz müjde vermek konusunda elini korkak alıştırmıyor. Yerli ve milli arabadan tutun aya gitmeye kadar çok müjde duyduk. Müjde arsızı olduk anlayacağınız. Şimdiye kadar bulduğumuz petrol ve doğalgaz kaynaklarını toplasak, Suudi Arabistan iflas bayrağını çoktan asmış olurdu. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a göre öğretmenlerimiz şubat ayının son haftasında aşılarının ilk dozunu olacaklarmış. Eğer ki 2022 yılının şubat ayının değil de bu senenin şubat ayının son haftası kast ediliyorsa, şunun şurasında 1 hafta kalmış demektir. İnşallah bu sözün arkasında durulur. Çünkü okulların açılmasıyla birlikte öğretmenlerimizin herkesten çok aşıya ihtiyacı olacak.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...