Eskişehirspor'un kapısına dayanan FİFA dosyaları, yönetimin son bir çare kapı kapı dolaşmasına yol açıyor
Kulübümüzün kapısına dayanan FİFA dosyaları, yönetimin son bir çare kapı kapı dolaşmasına yol açıyor. Akgören ve arkadaşları ilk olarak Avrupa futbolunun başkenti Nyon'a giderek başımızı belaya sokan dosyaları yerinde inceleyeceklermiş. Tabii aynı dosyaları Eskişehir'de oturduğun yerden incelemek de mümkün. Ancak yöneticilerimiz İsviçre'ye giderek – muhtemelen – bir takım pazarlıklar da yapmak niyetindeler. Ve yine muhtemelen, "Şu parayı zamanında ödemezsek nasıl olur?" diye yetkililere soracaklar. İşleri çok zor açıkçası. Eğer ki pazarlık masasına oturacaksanız, cebinizde az da olsa para olmalı. Pazarlık yeteneğinize bağlı olarak 100 liralık bir malı, 50 liraya hatta 25 liraya kapatabilirsiniz. Ama cebinizde o 25 lira bile yoksa alacağınız cevap, "Haydi kardeşim; Allah versin" olur. Bizde hiç para yok. Üstelik öyle bir krizin içindeyiz ki hiç bir işadamı da masaya "Alın kardeşim size 1 milyon lira" diye para koyamıyor. Ki borcumuz öyle büyük ki o 1 milyon lira bile dişimizin kovuğuna yetmez. Eğer ki bu sene kümede kalsaydık. Seneye kazanacağımız 15 milyon lira gibi bir parayla dükkanı çekip çevirebilirdik. Ancak yine puan silme cezasıyla karşılaştık ve kümede kalmamız mucizelere kaldı. Eğer 15 puanımız silinmeseydi ligde kalırdık. Ancak şimdi 2'inci lig yolu gözüktü ki, burada da küme düşürülebiliriz. İşimiz çok zor. Bu gidiş sürdükçe Eskişehirspor camiasında 'Yeni bir oluşuma mı gitsek?' sözü daha çok duyulmaya başlanacak...
Hatanın büyüğünü yapıyoruz
Çok sevdiğim bir söz vardır; "Türk gibi başla, Alman gibi bitir" diye. Bizim milli hassalarımızı gözler önüne serer. Biz Türkler o kadar hevesli bir işe sarılırız ki, kısa sürede büyük başarılar elde ederiz. Fakat daha sonra disiplinli olamadığımızdan işin sonunu getiremeyiz. Salgınla mücadeleye Türk gibi başladık. İlk etapta Almanya'dan bile iyi performans sergiledik. Ancak disiplini elden bıraktık ve geriliyoruz. Avrupalılar ise başarısızlıklarından ders çıkartarak yollarına devam ediyor. Ortada başarısızlıktan ders çıkartan bir zihniyet ve başarıdan dolayı şımaran bir zihniyet var. Bu arada salgının başından beri herkesin büyük sevgi ve saygısını kazanan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da ilk ciddi hatasını yaptı ve, "Başarılı olduk" ifadelerinde bulundu. Onun bu açıklaması toplumun daha da gevşemesine neden olmaz inşallah. Çünkü başarılı filan olmadık. Ne zaman ki, "Bugün Covid19'dan dolayı ülkemizde hiçbir hasta vefat etmemişti" diye bir haber yazarız; işte o gün normalleşmeye başlamamız gerekir...