TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Selma Güder, Eskişehir Tarım Platform Paydaşları adına "
Tarım Arazileri Tehdit Altında" başlıklı bir basın toplantısı düzenledi…
Güder, Büyükşehirlerde verimli tarım arazilerinin kooperatifleşme adı altında bölünerek, hobi bahçelerine dönüştürüldüğünü küçük parsellere ayrılan bu alanların betonarme yapılaşmalarla tarım alanlarını tehdit ettiğini söyledi…
Hobi bahçesi şöyle yapılıyor.
Şehire yakın köylerden önce bir 20-30 dönüm arsa alınıyor. Tel örgülerle 300 veya 500 metrekare arasında bölünüyor…
Sonra da satışa çıkartılıyor…
Su kuyudan enerji güneşten temin ediliyor…
Betonarme ev yapmanın hem maliyeti yüksek hem de yasal prosedürü çok fazla.
Bunun yerine taşınabilir konut tercih ediliyor. Karavan, konteynır gibi…
Selma Güder ve tarım paydaşları son derece haklı. Ancak şu gerçeği de görmemiz gerekiyor
. Bunun bir ihtiyaç olduğu ortada! İnsanlar şehirden uzakta zaman geçirmek istiyor. Doğayla baş başa olmak istiyor…
Dahası bu konutların maliyeti çok çok düşük…
Ne yapılabilir…
Aslında bu sorunun yanıtı çok basit.
Yasa içine sokulması gerekiyor. Belediyeler bu konuya öncülük edebilir. Hem vatandaş mağdur olmaz hem de tarım dışı araziler değerlendirilir…
Belediyelerin denetiminde ya da öncülüğünde tarım alanı olmayan bölgelerde bu şekilde kooperatifler kurulabilir. Özellikle dar gelirli vatandaşlarımızın kullanımına sunulabilir.
İyi bir organizasyon ve kooperatifleşmeyle bu konuda çok önemli mesafe alınması oldukça mümkün…
CANAVARLAR GERÇEK VE ONLAR KAZANIYOR
Dünyada Twitter’ı en çok kullanan ülkelerin başında geliyoruz. Yapılan bir araştırmaya göre Twitter’da geçen zaman arttıkça insanlar daha mutsuz, daha bezgin ve yorgun hissediyor.
Twitter kullanımı, net olarak, insanların gün içinde yaşadığı öfke seviyesini yüzde 19 oranında artırıyor!
Yukarıdaki bilgileri Oksijen Gazetesi’nden Selçuk Şirin’in yazısından aldım.
Yazının başlığı da dikkat çekici:
- Bütün kötülüklerden haberdar olmak iyi bir şey mi?
Yazar şu tespiti yapıyor:
-Değişen algoritmayla artık takip etmediğimiz hesaplardan gelen paylaşımların önümüze düşmesinin payı büyük.
Genelde şiddet içeren, korku pompalayan ve komplo teorilerini trafiğe sokan bu içerikler moral bozmakla kalmıyor, hayata karamsar bir perspektiften bakmama yol açıyor.
-Pasif kullanım, yani Twitter’a bir şey paylaşmak için değil sadece gündemde olanları takip etmek için girenler, bu platformu paylaşmak ve başkalarıyla iletişimde olmak için kullananlara göre çok daha riskli bir grup. Bir başka deyişle,
Twitter’da akışta gezinmek veya
Twitter’ı sorunlardan kaçınmak için öylesine zaman geçirmek için kullanmak insanları daha çok geriyor, daha çok strese sokuyor.
Ünlü yönetmen Stephen King, ne diyordu:
-Canavarlar gerçek, hayaletler de. İçimizde yaşıyorlar ve bazen, onlar kazanıyor.
Bir ilave yapalım…
-Artık sosyal medyada onların ve herkes onlara benzemeye başladı!
SURİYELİLER KONUT ALAMAZ!
Son günlerde Suriyelilerin konut alarak vatandaş olduklarına yönelik haberler çıkmaya devam ediyor. Oysa İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi daha önce bu konuyla ilgili bir açıklama yapmıştı:
-
Atatürk döneminde çıkarılan Mukabele-i Bilmisil, kanunu var.
Açıklamada şu cümlelerin altının çizilmesi gerekiyor:
-Suriyeliler, 1927 yılında çıkarılan Mukabele-i Bilmisil Kanunu’ndan bugüne Türkiye’de ev, arazi gibi taşınmazlar edinememektedir. 1062 sayılı Kanun gereğince, Suriyelilerin ülkemizde taşınmaz edinmesi yasaktır. 1966 yılında çıkarılan Yönetmelikte, Suriyelilerin başka bir ülkenin vatandaşlığını kazansa dahi 1062 sayılı Kanun çerçevesinde getirilen sınırlamalara tabi olacakları açıkça ifade edilmiştir!
Yasa açık…
Suriyelilerin ülkemizde mal mülk edinmeleri pek kolay değil!
ARTIK GÜVENLİ!
Almanya Yüksek İdare Mahkemesi, Suriye'nin artık güvenli bir ülke olduğuna karar vererek Suriyelilerin iltica taleplerini reddetti.
Bizim mahkemeler böyle bir karar vermesi durumunda ne olur…
Suriyelilerin hepsini memleketlerine gönderir miyiz?
GÜNÜN SÖZÜ
DEVLETİ YÖNETEMEZSİNİZ!
Unutmayın ki imparatorluklar diktikleri çarmıhlarda ancak adaleti sağlayabilirler. Ahlak ve erdem çöktüğünde devleti yönetemezsiniz.
Cicero
GÜNÜN KARİKATÜRÜ