Haller Gençlik Merkezi’nde neler oluyor?

Anımsar mısınız aylar önce “Haller’in halleri” başlıklı bir köşe yazısı yazmıştım. Bir Eskişehirli olarak bu güzel mekânı neden tıklım tıklım göremediğimizi, esnafların büyük bir bölümünün bu durumdan mutsuzluğunu dile getirmiştim. Burasının layık olduğunun çok daha fazlasına, potansiyele kavuşması adına önerilerde bulunmuştum naçizane. Bu önerilerden bir tanesi de (bence adam gibi yerinde bir öneridir), iki tarafın giriş kısmına da döner kapı konması önerim idi. Çok da yerinde buldu oranın esnafı önerimi…
Anlayacağınız insanca ve yapıcı bir dille ele aldığım konuya (yazıma) hoş tepkiler gelmişti. Akabinde Haller Gençlik Merkezi’nde yönetici olarak ismi geçen ve hiç tanımadığım kişi beni telefonla da aramıştı. Hoşnut değildi belli ki yazdıklarımdan, (kırk yıldır tanışıyormuşuz gibi) senli benli konuşarak yüz yüze görüşmek istediğini söyledi. Gazetemizin yerini bildiğini ve ne zaman isterse buyurup gelmesini söyledim kendisine. Gelmedi, dolayısı ile görüşmem olmadı kendisi ile… Alt paragrafta yayınlayacağım basın bildirisinde adı geçen kafe sahibi Barkan Tigin ise geçtiğimiz Cuma günü 15.00 sıralarında telefonla aradı beni. Köşe yazımdan sonraki süreçte yaşananları özetledi. Onu da anlatacağım ama öncelikle Tigin’in yolladığı basın bildirisini paylaşayım sizinle…
                                                      ***
Değerli dostlar,
Bildiğiniz üzere Haller Gençlik Merkezi’nde vizyonumuz ve misyonumuz kültür-sanat odaklı bir cafe açtık. Tüm amacımız ve faaliyetlerimiz ticari bir işletmenin yanı sıra Eskişehir'in gözde, bir o kadar da atıl kalmış Haller Gençlik Merkezi'ne tekrar bir ruh ve canlılık kazandırma amacını taşıyorduk. Bildiğiniz gibi cafemizde,  tiyatro ilan ve tanıtımlarının afişlerini sergilemekteyiz. Ancak iki gün önce tanıtımını yaptığımız Sui Genesis- Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Tiyatrosu’nun sahnelediği “ZORAKİ TABİB” oyun afişi Haller Gençlik Merkezi Yönetim Müdürü tarafından sökülmüştür. Bunun üzerine Cafe yöneticisi olan Barkan Tigin, verdiği tepki üzerine Haller Gençlik Merkezi Müdürü’nün şikâyeti üzerine polis tarafından gözaltına alınmıştır. Alınan ifadelerden sonra hukuki süreç başlamıştır. Haller Gençlik Merkezi Yönetim Müdürü bizi Haller Gençlik Merkezi’nden atmaya yönelik tehditlerine başlamıştır. Sadece bizi değil diğer esnafları da buradan atmakla, iş sözleşmesini tek taraflı fes etmekle tehdit etmeye başlamıştır. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'in gözbebeği olduğunu iddia ettiği Haller Gençlik Merkezi’ni layık olduğu yere ulaştırmak için geri adım atmayacağız.
Eskişehir’in ilerici, aydın dostlarımızla bu gerici ve köhneleşmiş zihniyeti birlikte aşacağımıza inanıyoruz. O yüzden sanat düşmanı gerici zihniyete hayır diyoruz! Haller Genlik Merkezi sanat dostu Eskişehirlilerindir! Tüm sanatsever aydın dostlarımızı dayanışmaya bekliyoruz… (Ç&Sanat Cafe)
                                                     ***
Mekânın (sanat kafe) ve itham edilen yönetici kişinin isimlerini özellikle yazmadım. Konuyu amacından saptırıp, öküz altında buzağı aramaya kalkanlara olanak vermeyeyim istedim böylelikle!
Bu yaşananların ne denli doğru, ne denli manipülasyon olduğunu doğrulamak bize düşmez. Bir şekilde Haller Gençlik Merkezi’nde bir sanat cafe işletmecisi gözaltına alındığına, olay adli kayıtlara geçtiğine göre gerisi hukuk kuralları gereğince çözülecek anlamına gelir.
Bu yazımda sorgulamam, incelemem gereken konu nettir aslında. Eskişehir’imizin güzide bir merkezi diye bildiğimiz ve daha verimli sonuçlar alınması adına; esnafın kazanması ve yüzünün gülmesi, gençlik merkezini tercih eden potansiyelin artması adına yaptığımız önerilerden bile rahatsızlık duyan zihniyeti kamuoyu ile paylaşmaktır görevim. Basın açıklamasında bulunan Barkan Tigin, beni telefonla aradığında bazı özelleri de söyledi. Örneğin aylar önce “Haller’in halleri” başlıklı köşe yazımın yazılmasından sonra rahatsızlığını dile getiren kişinin aleyhimde hakarete varan sözler sarf ettiğini dile getirdi. Aklı başında bir insanın; Yılmaz Büyükerşen’in gençlik merkezine yönetici olarak layık gördüğü bir kişinin böylesi davranışlara yeltenmeyeceği inancımızı koruyalım biz yine isterseniz! Böylesi görmüş geçirmiş bir insanın hakarette bulunmak istese dahi bunu yüzümüze yapacak yüreğinin olduğuna olan inancımızı koruyalım… Demirden korksaydık trene binmezdik sözünü anımsatıp, pkk’sı, İşid’i hatta uyuşturucu baronu olacak şerefsizlerden gelen dolaylı tehditleri bile kılımıza takmadığımızı anımsatalım. Secde ettiğimiz Yüce Tanrı dışında başımızı külhanlara, mafyalara, derebeylerine, hükümdarlara, diktecilere kısacası hiçbir kula eğmeyeceğimizi Eskişehirlilerin çok iyi bildiğini anımsatalım yine de bilmesi gereken zatı muhteremlere.
Bu anımsatmadan sonra sözümüzü şöyle bağlayalım…
Barkan Tigin, gerçekten salt gençlik merkezi içerisinde afiş astığı için polise şikâyet edilip gözaltına alındıysa Eskişehir adına koca bir ayıptır bu. Ayıptan öte; ‘sanatın başkenti’ diye tanımlanan bir kente yüzkarasıdır kardeşim bu lafı hiç uzatmayayım! Yok böyle bir şey olmadı da durup dururken yönetici konumundaki kişinin günahı alınıyorsa, ona iftira atılıyorsa, bu konunun muhataplarından işin doğrusu öğrenilmeli ve kamuoyu aydınlatılmalıdır…
Tigin’i, gazeteci kimliği ile bana birkaç ay önce yolladığı bir davetiye sonunda tanımıştım. Etkinliğine katılmış, dünya barışına verdiği emekten ötürü duygulanmıştım, sarılmıştım kendisine kardeşçe. Ve bu vesile ile yârimle birlikte mekânına gidip, paramız nasip olsun içtenliği ile değerli eşinin ürettiği çikolatadan yiyip çaylarını içmiştik. Yani ‘afiş astı’ diye gözaltına alınan bu kişi babamın oğlu değil kardeşim! Her kim ki bu kentte bir haksızlığa uğrasa; eposta adresim, cep telefonum, sosyal medya hesabım ellerinin altındadır…
 
OZANCA
 
GÜZEL ÜLKEM
 
Bir taş düşse dağımızdan
Bir kuş vurulsa yanar içimiz
Akan suyu, salkımsöğütleri,
boz bulanık nehirleri
Sensin güzel ülkem
Bereketli sarı buğday başakları gelin bakışlı
Bayramlarda komşularımızın kınalı şekerleri
Annelerin nur yüzü
Sevgi kokan sofralarımız
Sendin güzel ülkem, Türkiye'm...
Ah, toprağı şehit dolu güzel ülkem
Her yanımız alev alev şimdi
Her yanımız barut kokusu
Şehit askerler gelir tabut tabut
Kan bulaşmıştır kınalı parmaklarına
Her gün ölür anneler
Ah, anneler ne çok ölür
Güzel ülkem Türkiye'm...
Vurdular bizi uçaklarla, tanklarla
İçimizde ne çok hain varmış
Ne çok aldatıldık meydan meydan
Yüreğimiz yandı çok yerinden
Çok yerinden güzel ülkem Türkiye'm... Neşet KARAÇALTI