Görüşler
Yürekte sevgi yoksa!
"Frankestein” ünlü bir doktor...
Onlarca filme konu olan bir adam.. Son öykülerinden birini okuyanlarınız ya da filmini izleyenleriniz vardır…
"Victor Frankestein", İsviçreli bir doktorun oğlu. Kendisi de doktor ama bambaşka bir felsefeyi sunuyor yazarı...
Bir insan yapıyor...
"Beyni başkasından, eli, kafası, yüreği, ayağı hep bir başkasından...
Dikiyor, biçiyor ve özel bir insan yaratıyor... Düşünün..
"Beyin sevgi ile dolu olabilir...”
Ayak, insana tekme atabilir...
Ama..
"Yüreğin sevgiden haberi yoksa!”
…….
Yaşadığımız dünyada çok değişik insanlar tanırız.
Her birinin ayrı güzellikleri vardır...
"Özellikleri de..."
Doğacak çocuğa bile ayrı gözle bakıp, dilekler tutarız:
"Gözleri anasına benzese.."
"Yüreği de babasına..."
İsimler koyarken geleceğe dönük hayaller kurarız..
Pek çok "Evren" vardır...
Pek çok da "Ecevit..."
"Süleymanlar", zaten "Ahmet-Mehmet ve Hasan"dan sonra gelir...
Kimbilir, ne kadar "Tayyip" olmuştur?”
…….
"Bernard Shaw"un ünlü bir anısı vardır..
Zamanın güzel sanatçılarından biri teklifte bulunmuş kendisine:
"Sizin zekanız ve benim vücudum ideal çocuğu yaratabilir..."
Shaw’un yanıtı:
"Çocuk, benim vücudumu ve sizim zekanızı kaparsa ne yaparsın?"
…….
Türkiye Cumhuriyeti çok özel günler yaşıyor Olayları herkes kendine göre yontuyorJ
"Çok zeki büyüklerimiz var, çok güzelleri de…”
Ama "Frankestein" bile çözemedi bu işi!..
"Beyin" yakıştı diyelim..
"Ya yürekte sevgi yoksa!.."
Karışan ayaklar
Adana’nın “Karatepe” köylüleri toptan postal sipariş ediyor. Usta, hepsine aynı renkten birer çift yapıyor. Bunlar da bir araya gelip ayaklarını uzatıp oturuyor. Bir bakıyorlar ki, hepsinde aynı ayak. Başlıyorlar söylenmeye:
“Ayaklarımız karışmış, nasıl seçeceğiz bunları?"
Seslenip akıldanelerini çağırtıyorlar...
Adam geliyor, bakıyor ve gidip bir sopayla dönüyor... Başlıyor birer birer ayaklara vurmaya …
"Of" diyen, "yandım anam" diyen çekiyor ve herkes ayağını buluyor!
Çevir sayfayı, değiştir kanalı
-Eski eşini korkutmak için oturduğu eve bomba attı…
"Çevir sayfayı..."
…….
-Türkiye’nin asıl zencisi halktır...
“Çevir kanalı ..."
…….
-Berdel yöntemiyle evlendirilen 15 yaşındaki iki kızın düğününü polis bastı...
“Çevir sayfayı..."
…….
-Süt kardeşliği bundan sonra nüfusa işlenecek...
"Çevir kanalı..."
…….
-Orta yaş 30’du, 72’ye yükseldi…
"Çevir sayfayı...”
…….
Türkiye, güllük gülistanlık oldu...
"Çevir kanalı..."
Kaz uçar da laz uçmaz mı!
Temel, meyhane arkadaşlarıyla kafa çekerken çevresindekilere "Kaz uçar da laz uçmaz mı!” diye havalanmış…
Sandalyeleri masanın üstüne koymaya başlamış. Arkadaşları engel olmaya çalışmışlar ama oralı değil!
Sonunda çıkmış tepeye ve atlamış...
Ayağını kırmış tabii...
"Yaptığını beğendin mi, hiç insan uçar mı?" diye bağırmış arkadaşları...
Temel, acı içinde kıvranırken yanıt vermiş:
"Gördünüz işte, uçmasına uçuyorum da, konmasını beceremiyorum!" .
Hangisi galip?
Bütün bir pazar günü TV’de maç izleyen adam, sonunda sızıp koltukta uyuya kalmış...
Pazartesi sabahı karısı "kalk artık" diye bağırmış:
"Yedi on beş oldu..."
"Hadi yaaa!" demiş adam:
"Hangisi galip?"
Cumartesi Öyküsü
Mabeyincinin defteri...
Adamın biri uzun ısrarlardan sonra kendini padişahın huzuruna kabul ettirmiş…
El, etek öptükten sonra hizmetini sunmuş...
"Devletlüm" diye başlamış:
“Aciz kulunuz Hindistan’a gidecek... Lahor şalları, fildişi tarak ve çekmeceler, kaplan postu gibi az görülmüş eşyalara ihtiyacınız varsa, getirmek üzere fermanınızı almaya geldim...”
Padişah..
"Getir bakalım" demiş...
Adam yeniden söze atılmış:
"Devletlüm, ben fakir bir adamım. O kadar param yok. Emretseniz de 15 altın verseler..."
Padişah, ona da "peki" demiş ama mabeyincinin cebinden bir defter çıkartıp bir şeyler yazdığını da fark etmiş...
Adamı sepetledikten sonra sormuş:
"Ne defteri o, ne yazdın?"
Mabeyinci ezilip büzülmüş:
"Söylemeyi edepsizlik sayarım efendimiz" diye konuyu kapatmak istemiş ama padişah ısrar edince başlamış anlatmaya:
"Efendimiz, bu benim enayi defterim. Tanımadığınız bir adama 15 altın verdiğiniz için ism-i alinizi yazdım..."
Padişah hemen atılmış:
"Ya dediklerini getirirse?"
Bıyık altından gülerek yanıt vermiş mabeyinci:
"0 zaman zatı devletlerininkini siler, onun adını yazarım..."
Günün Olayı
Öcalan Başbakan’ın öne sürdüğü PKK’nın silah bırakıp ülkeyi terk etmesi koşuluna önümüzdeki günlerde "evet” diyecek mi? Kuşkulu!
Alttan, üstten, yandan koşullar öne sürecek mi? Olabilir!
Cüneyt Arcayürek
Günün Biberi
Demiryolu ile en çok uğraşan?
"Haydarpaşa.."
En büyük paşa ?
"Koca Mustafa Paşa.."
En çok neşter kullanan paşa?
"Cerrahpaşa..."
Özdeyiş
Adında "hak" olan haksızlık ettiğine göre, haksızlıktan kaçınacak çok az kimse vardır...
Y.Güngör Özden
Kolsuz Yaşar’dan
Köylünün tarlada 20 kuruşa sattığı ürünü vatandaş pazarda bir liraya alıyor...
"Serbest piyasa ile kabzımal milletin efendisi oldu…”
Günün Sorusu
AB ile müzakere askıya alınınca ne olur?
"Müze-kere!"
Cuk
" Aşk, tabiatın insanoğluna en değerli hediyesidir" diyorlar, "aşk bir hastalıktır"
diyenler de var...
Mehmet Türkmen
Günün Balı
Bekarken iki gözünü aç, evlendikten sonra birini kapat...
Jamaika Atasözü
Günün İncisi.
Yazar olacak çocuk virgülünden belli olur...
Kemal Ateş
Günün Sözü
Her vesileyle “en az üç çocuk yapın” diyenler neden mesir macunu dağıtmaz!
B. Altay
Kıssa-dan
Sağlık hizmetleri son bir ayda yüzde 57 zamlanmış.
Sağlık olsun!
F. Fidan
Günün Şiiri
Sevdalar içre
Esme rüzgar aman yağma yağmur
Kalbim yaralı, kalbim hüzünlü
Kalbim sıcak iklimler harası
Bir garipçe türkü tutturmuş kendine
Bir yağmur yağıyor kız gibi civan
İnceden hafiften, narincecik
Şimdi bir toprak kokusu içim dışım
Pencerenin altında
Bütün iyimserliği üstünde
Biri bir gitara çalıyordu
Bir başına karşı dünyaya
İyi günler, sevdalar arkadaşım
Kavak yelleri esiyor başımızda
Yaş yirmi bir dedik deli dünya
Gayrisi iyi günler, iyi sevdalar içindir.
Talip Dursun (Varlık-1952)