10 Ağustos’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP ile MHP’li milletvekillerince ‘çatı adayı’ olarak aday gösterilen Ekmeleddin İhsanoğlu’nun seçilememesi CHP’de muhalif gurupları olağan üstü kurultay için harekete geçirmişti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,’muhalifler kurultayı toplamak için yeterli imzayı toplayamazlar. Merak etmesinler ben olağanüstü kurultay yapılması için MYK’dan karar çıkarttıracağım’ demişti.
KILIÇDAROĞLU SÖZÜNDE DURDU
Geçtiğimiz Pazar günü yapılan CHP Merkez Yönetim Kurulu toplantısında 5-6 Eylül 2014 tarihinde olağanüstü kurultay yapılması kararlaştırıldı. Muhaliflerin olağanüstü kurultay için imza toplamasına gerek kalmadan MYK 18. Olağanüstü Kurultay tarihini belirledi.
Eğer MYK olağanüstü kurultay kararı almasaydı ben CHP içerisindeki muhaliflerin yeterli imza toplayacaklarına CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu gibi bende çok zor görüyordum. Muhalefet diye ortaya çıkanlara bakıyorum sayıları iki elimin parmakları kadar bile yok.
Kendilerini parti içi muhalefet diye gösterenler bile 12 kişi olamıyorsa, MYK olağanüstü genel kurul kararı almış olmasına rağmen, ben bugünden seçimin galibi hem de açık ara ile yine Kemal Kılıçdaroğlu diyorum.
KURT İLE ATAÇ DESTEKLİYOR
CHP’nin olağanüstü kurultay tarihi kesinleştikten sonra Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a telefon ettim.
“CHP’de parti içi hesaplaşma tarihi belli oldu. MYK olağanüstü kurultay tarihini 5-6 Eylül 2014 olarak belirledi. Öncelikle cumhurbaşkanlığı seçim sonucu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ekmeleddin İhsanoğlu doğru isim miydi? Siz Genel Başkan Kılıçdaroğlu mu, muhaliflerden mi yanasınız?” diye sordum.
Kazım başkan da Ahmet başkanda benzer cevaplar verdiler.
“Cumhurbaşkanı adayı olarak elbette ki gönlümüzden kendi partimizin adayı çıkarmak geçiyordu. Ancak eğer CHP olarak bir aday çıkarmış olsaydık bu cumhurbaşkanı adayının alacağı oy partinin 30 Mart’ta yapılan mahalli seçimlerde almış olduğu oyun üzerinde olması beklenemezdi. CHP’ye genel başkan değil cumhurbaşkanı seçilecekti. O’nu da halk seçecekti. Toplumsal uzlaşma için CHP ve MHP bir adım attı. Buna 12 parti daha sonra destek verdi. Cumhurbaşkanı adaylığı süreci içerisinde Genel Başkanımız doğru hamle yaptı. Ekmeleddin Bey’de iyi oy aldı. Olağanüstü Kurultayda gönlümüz de oyumuz da Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yana. Genel Başkanımızın karşısına aday çıkması da parti içinde demokrasinin olduğunun göstergesidir. Kurultayın sonunda gülen taraf yine Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır. Eski Genel Başkanımız Deniz Baykal’ın muhaliflerle birlikte hareket etmesi yanlış. Parti içerisinde bir ağabey olarak yol gösterici olmasını beklerdik.”
13 DELEGEDEN 6’SI
DEĞİŞİMDEN YANA
5-6 Eylül’de yapılacak olan olağan üstü kurultaya Eskişehir’den 13 delege katılacak. Aslında sayı 14 idi. Milletvekilleri tabii delege sayılıyor. Ancak Kazım Kurt, Odunpazarı Belediye Başkanı seçilince milletvekilliğinden istifa edince delegeliği de düştü.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile birlikte diğer 5 kurultay delegesi Kemal Kılıçdaroğlu’na destek veriyor.
Değişimden yana tavır koyan milletvekili Süheyl Batum, Tepebaşı İlçe Başkanı Vural Yörük, Odunpazarı İlçe Başkanı Erdal Çakıcıer, eski il başkanı Erman Gölet ve iki isim daha Kılıçdaroğlu’nun karşısında.
Ankara’da siyasetin kalbini tutan gazeteci arkadaşlarım ile siyasetle yatıp kalkanlara sorduğum da, 5-6 Eylül’de yapılacak olan olağanüstü kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok rahat olarak yeniden genel başkan seçilebileceğini söylediler.
SÜHEYL BEY BANA GELMEDİ
Pazar günkü köşe yazımda, cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Eskişehir’e geldiği gün, CHP Milletvekili Süheyl Batum’un da Eskişehir’e geldiğini, İhsanoğlu’nun konuşmasını dinlemeye değil eski milletvekili arkadaşı Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’u ziyaret ettiğini yazmıştım.
Başkan Kurt, ‘Ekmeleddin Bey’in Eskişehir’e geldiği gün Süheyl Bey beni ziyarete gelmedi. Belediye Başkanı olarak göreve başladığım günlerde ziyaretime geldi. Bir de parti heyetiyle. Bir daha görüşmedik’ dedi. Bana bilgi veren arkadaşın kurbanıyım. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Eskişehir’e geldiğinde karşılama ekibin de idi. Neyse çok ta önemli değil zaten.
*-**********
Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu: Sayın Başbakanım ve cumhurbaşkanım. 27 Ağustos’ta yapılacak olan olağanüstü kurultayda genel başkan ve başbakan olarak kimi işaret ettiniz? Adayınız kim? Koltuğunuzu kime bırakmayı düşünüyorsunuz?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: Ahmet kime destek verdiğimi bir tek Alaatin Çoban biliyor. Ben kimi desteklediğimi bir mektupla ifade ettim. O mektubu da Alattin Çoban’a verdim. Alattin Çoban 27 Ağustos günü genel kurulda benim mektubumu okuyacak. Alattin Çoban mektubu okuyunca herkes şaşıracak. Hatta belki de sende? 27 Ağustos’u bekle.
Sarar Giyim Protokol Müdürü Alattin Çoban: Sayın cumhurbaşkanım bana güveniniz için sonsuz teşekkürler. Bu mektubu fabrikanın çelik kasasının özel bölmesine kilitleyeceğim. 27 Ağustos’a kadar çok gün var. Mektuptaki isim eniştemiz Sayın Davutoğlu’mu? Efendim. Sayın bakanım genel başkan ve başbakan olabilmeniz bana bağlı. Mektubu kaybedersem genel başkanlığınız da, başbakanlığınızda bir başka bahara kalır.
Fıkra:
Bunadın galiba!
Temel güzel bir at almış, yalnız bir problem var. At ahıra girip
çıkarken kulakları ahirin üst kirişine değiyor, hayvanin cani yanıyor...
Bir cumartesi günü Temel almış eline bir ege ahirin üst kirişini eğeliyor.
Oldukça zor bir işlem olduğu için de iki saattir uğraşmakta... O
sırada oradan geçmekte olan bir ihtiyar soruyor Temel'e ve atin
kulaklarının kirişe değdiğini anlayınca, akil veriyor:
"Oğlum böyle uğraşma al eline bir kazma da aşağıdaki toprağı kaz,
daha kolay olur.."
Temel cevap veriyor:
"Amca iyice bunadın galiba.. Atin ayakları sürtse dediğin doğru da, atin kulaklari sürtüyor, kulaklari... Anladin mi?