Kentimizde son 15 günde günlük vaka sayısı 285'ten 385 kişiye yakseldi...
Eskişehirliler olarak hiç kimseye kızmayalım kardeşim. Sabahtan akşama kadar hükûmeti eleştirebilir, arada bir bardak su içip belediyelerin de üzerinden geçebiliriz. Ancak salgının bu kadar yayılmasında vatandaş olarak bizim de çok büyük sorumluluğumuz var. "Çin'den neden aşı gelmiyor?" sorusunu yöneltebiliriz... "5 Tane maskeyi dağıtmayı beceremediler" diyebiliriz... Bunların hepsinde haklı oluruz. Ancak bireysel önlemleri almaz isek kimseye kızma hakkımız kalmaz.
Eskişehir'deki vaka sayıları hızla artıyor. Bunun en önemli sebebi, normalleşme sürecini, "Anormalleşme" olarak değerlendirmemiz. Maalesef Eskişehir artık sarı renkle gösterilen iller arasında değil. Günlük vaka sayılarında yaklaşık olarak yüzde 35'lik bir artış var. Eğer ki bu iki haftadaki yüzde 35'lik yükseliş eğrisi sürerse, vaka sayıları ivmelenerek ve katlanarak artmaya başlar. Üstelik vaka sayısının artması, artış hızının yüzde 50'lere çıkmasını sağlar.
Eskişehir şimdiden orta riskli iller arasında yer alan sarı gruptan çıktı ve yüksek riskli iller olan truncu grubu yükseldi. Lütfen dikkat edelim. Hepimizin sağlığı tehlikede.
Gazeteciler için Serbest Basın Bürosu açan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'a teşekkür ederiz. Özellikle pandemi döneminde gazetecilerin bağlı bulundukları kuruma gitmeleri çok zor. Dolayısıyla Odunpazarı Belediyesi'nin böyle bir büro kurması, meslektaşlarımızın çok işine yarayacaktır. Sayın Kazım Kurt'a ince düşüncesinden ötürü teşekkür ederiz. Bu arada gazetecilerin baskı görmeden çalışmalarını temenni eden Kazım Kurt'a ayrıca teşekkür edelim. "Basın ve Baskı" kelimelerinin ancak matbaacılıkta bir araya geleceği bir günü hasretle bekliyoruz. Elbet bu felaket dolu günler de geçecek. O zamana kadar atadan kalma bir silahla kendimizi savunacağız; osilahın adı da sabır... Sevgili meslektaşımız Ali Naki Erdoğan Sayın Kurt'a lüle taşından bir tesbih vermiş. İsabetli bir hediye; zira şu sıralar Kazım Kurt dâhil hepimizin tesbih çekip, "Ya sabır!.." dediğini biliyoruz.
İstanbul Borsa Başkanı Hakan Atilla istifa etti. Bu olayın iki yönü bulunuyor. Birincisi "Dostum" Trump'ın sürekli ötelediği Halk Bank davasında adı geçen bir ismin istifa ediyor olmasını bir köşeye not etmek lazım. Ancak bir de olayın kamuoyuna duyurulması meselesi var. Anadolu Ajansı'nın verdiği haberde Hakan Atilla'nın, "Kendi isteğiyle istifa ettiği" yazılıyordu. Kendi isteğiyle istifa etti demek, "Kendini intihar etti" demek kadar komik bir şey. Ancak yine de AA'ya gülemiyoruz. Çünkü hepimiz biliyoruz ki Başkanlık Sistemi'nde insanların kendi istekleriyle istifa edebilecek kadar bile kişilikleri kalmadı. Demek ki "Şahsım"ın olduğu yerde, insanların şahsiyetleri kalmıyormuş...
Odunpazarı Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Emre Genç ile Odunpazarı Belediye Meclis Üyesi Evren Olcay Belediye Başkan yardımcılığı görevine getirildi. Her iki CHP'li ismi de tebrik edelim. Yine her iki ismin de son derece genç ve önlerinde uzun yıllar bulunan politikacılar olduğunu hatırlatalım. İçimden bir ses Emre Genç ve Evren Olçay'ın önlerinde büyük başarıların bulunduğu parlak bir siyasal kariyerleri olacağını söylüyor.
Türk Tiyatrosunun usta ismi Rasim Öztekin'i kaybettik. Usta oyuncuyu kişisel olarak da tanıma şansı yakalamıştım. İnanın aynı ekranlarda veya sahnelerde gördüğünüz gibi – şeker gibi – bir insandı. 62 yaşında kalbine yenik düşen Öztekin'i daima sevgi ve rahmetle anacağız.
Genç yaşta yitirdiğimiz bir diğer sanatçı da heykeltraş Nurbiye Uz'du... 48 yaşında geçirdiği bir ameliyattan sonra bir takım komplikasyonlar yaşayan Uz'un aramızdan ayrılışı sevenlerini şoke etti. Anadolu Üniversitesi akademisyenlerinden Nurbiye Uz, Köprübaşı'ndaki Cengiz Topel heykelinin de yaratıcısıydı. Merhumeye Allah'tan rahmet dileriz. Eskişehir sanat dünyasının acı bir kayıbıdır.
Galiba iyi insanlar erken ölüyor.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...