ESİAD'ın yapısı

Yaşamın İçinden

ESİAD’ın yapısı

Önceki gün kısa adı ESİAD olan Eskişehir Sanayici ve İşadamları Derneği’nin kokteyline gittim. Odunpazarı’ndaki, yeni mekanlarını dıştan gördüm.

Çok güzel olmuş. Başkan Aydın Bandırma ısrar ettiği halde mekanın iç durumunu göremedim.

Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı anlattı.

Mekanın önü genişleyecek ve Atlıhan yönüne geçit sağlanacakmış.

--//--

Başkan Aydın Bandırma, kısa bir açılış konuşmasından sonra, önceki Başkan Onur Sürmeli ve kurucu üye Lütfi Tarcan’a hizmetlerinden dolayı hazırlanan plaketleri vermesi için Vali Kadir Koçdemir’i davet etti. Onur Sürmeli her zaman olduğu gibi konuşmadan plaketini alırken, Lütfi Tarcan, 1985 yılında ESİAD’ı kurmak için nasıl yola çıktıklarını özetledi kısaca.

ESİAD’a emek veren Orhan Kesikoğlu, Nevzat Altınel ve Gürdal Abacı gibi isimlerin davetliler arasında bulundukları halde, neden anons edilmediklerini ve plaket verilmediğini soran üyeler duydum.

Daha sonra, Kesikoğlu, Altınel ve Abacı’ya sordum bu durumu:

“Bazı üyeler böyle diyor, ne dersiniz?”

Kesikoğlu gülerek şöyle dedi:

“Biz plaket için çalışmadık. Arkadaşlarımıza her zaman destek olmaya devam edeceğiz”

--//--

Cafer Güven ile konuştuk.

Masa masa geziyordu.

Bir ara Güven’in Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Ertan Koşarsoy ile bahçe dışında baş başa konuştuklarını görüp merak ettim. Ama konuşmanın sırrını çözemedim. Konu neydi acaba da kokteyl alanının dışına çıktılar?

Cemalettin Sarar’ı gördüm kokteylde. Odunpazarı’nda aldığı yer için daha ben sormadan yanıtı verdi:

“Ben Odunpazarlıyım. Yakında daha rahat yerleşeceğim”

ETO Başkanı Harun Karacan’ı biraz gergin gördüm. Uğradığı her masaya selam verip, ayrılıyordu.

MHP Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel’in yanında yeni MHP İl Başkanı Ayhan Sezer vardı. Beni görünce “Gel bakalım konuşalım ” dedi gülerek. Genç Başkan Ayhan Sezer’i rahatlamış gördüm. Zaten kendisi de öyle dedi:

“Her şey tamam. Bundan sonra herkes MHP için çalışacak. ”

--//--

Vali Kadir Koçdemir ve Emniyet Müdürü Naci Kuru ile selamlaştık. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç her zaman olduğu gibi, etrafınız saranlara neşe içinde sorunları anlatırken, emekli Hoca Fevzi Sürmeli gülerek “En iyisi benim. Emekliliğin tadını çıkarıyorum” diyordu. Kısacası kutluyorum Aydın Bandırma ve arkadaşlarını. Güzel bir birlikteliği gerçekleştirdiler. Bakalım Eskişehir sorunlarına sıra ne zaman el atacaklar?

 

Günlerin getirdiği

Toptancılar da sıkıntılı

Lütfi Tarcan Eskişehir’in önde gelen gıda pazarlayan toptancılarındandır. Kendisini yıllardır tanırım. Önceki gün ESİAD’ın kokteylinde karşılaştık. Yanında ki güzel bayanı tanıştırarak “Kızım Yasemin. Kendisi mimardır. Özdilek’te uzun yıllar çalıştıktan sonra baba ocağına döndü. Şimdi kendi işimizin başına geçti. Birlikte çalışıyoruz”dedi. Lütfi Tarcan Eskişehir’de toptancı sayısının dörde indiğini belirterek bazı girişimlerimiz var. Odunpazarı Belediyesi’nin Emek’teki kapalı pazar yerine haftanın belli günlerinde “Fuara benzeyen stantlar açmayı planlıyoruz. Çünkü işin başka çıkış yolu kalmadı” diye konuştu. Yasemin hanıma, mimarlıktan gıda pazarcılığa geçişin zor olup olmadığını sorduğumda şu yanıtı verdi “Babamla birlikte çalışıyoruz. İşi seviyorum. Her mesleğin kendisine özgü sıkıntıları var elbette. Ama alıştım.”

Baba Lütfi Tarcan ve kızı Yasemin ile konuşurken yanımıza MHP Milletvekili Ruhsar Demirel geldi. Lütfi Tarcan ESİAD’ın kurcularındandır. Ruhsar Demirel’e işiyle ilgili, sıkıntıları anlatırken ben de resimlerini çekip köşeme yazacağımı söyledim. Lütfi Tarcan ve güler yüzlü mimar kızı Yasemin Hanım’a kolay gelsin diyorum.

 

Asker sevgisi bir başka

Hacı Hamza yıllardır Odunpazarı’nda yaşayan bir vatandaş. Önceki gün sokaklarında arabaların kalabalık olduğunu, arabalardan şık giyimli insanların indiğini görünce merak edip ESİAD’ın bahçesine girmiş. Masaların etrafına ayakta insanların toplandığını gören 87 yaşındaki Hacı Hamza dayıyı paşaların masasında görünce “Bu insanları tanıyor musun? Askerlerin masasına neden geldin? Onlarla ne konuştun?” diye sorduğumda şöyle yanıt verdi: “Baktım masalarda tanıdık kimse yok. Ben askerleri çok sever sayarım. Onun için yanlarına durdum. Hatırlarını sordum. Onlar da bana yakınlık gösterdiler. Kim olduklarını bilmem önemli değil. Asker üniformalarına saygım büyüktür. Kendilerini rahatsız etmeden bir an dinlenip ayrıldım masalarından”

Güzel bir duygu değil mi? 87 yaşında ki Odunpazarlı Hacı Hamza’nın asker sevgisi işte böyle yansıdı köşemize.

 

 

Vatandaş soruyor

Serinlerken boğulmasınlar

Yaz mevsiminin en sıcak günlerini yaşamaya başladık. İnsanlar serinlemek için kaçacak yer arıyor. Dün bir okurum arayarak şöyle konuştu “Devlet Hastanesi’nden Gökmeydan’a giderken gördüm. Çocuklar kanalın kenarında suya girmeye hazırlanıyorlardı. Uyardım kendilerini. Bazıları yüzme bildiklerini söyledi. Ben gittikten sonra belki suya girenler olmuştur. Ben burayı gördüm. Peki, başka yerler ne olacak? Her yıl suda boğulan çocukları çok duyduk. Bu yıl bari duymasak olmaz mı?”

Elbette olur sevgili okurumuz. Elbette olur. Uyarınızı aynen alıyoruz köşemize. Ve diyoruz ki “Anneler, babalar, çocuklarınıza sahip olun. Serinlemek ne olduğunu bilmedikleri göletlere, havuzlara, akarsulara, derelere, kanallara girmesinler. Kendi çocuklarınız kadar komşu çocuklarını da uyarın. Okurumuzun söylediği gibi, Eskişehir’de serinlemek için suya giren çocukların boğulduğu çok duymuştuk. Bu yıl bari duymayalım. Anneler babalar boğulan çocuklarına ağlamasınlar.