Eskişehir'de zeytinyağlı sabunlar ilgi görüyor Eskişehir'de uygun fiyatlı kıyafetler kapış kapış … Eskişehir'de o balık revaçta Eskişehir'de fındığın kilosu dikkat çekti Eskişehir yine siyah kırmızıya büründü Afyon'daki feci kazadan sonra araçlar hurdaya dönd… Kitap okuma alışkanlığı kazanmak için 7 öneri! Eskişehir'de Öğretmenler Günü coşkuyla kutlandı Sofranızdaki gizli tehlikeye dikkat! ÇED toplantısı sonrası İsmail Kumru'dan net mesaj! Öğretmenler Günü için Eskişehir'e gelip geçmişi ya… Neden karşımızdaki biri esneyince biz de esneriz? … Boğaz ağrısından kurtulmanın yolları! Bolu adeta kış masalına döndü... Motosiklet kazası: 1 yaralı! Feci kaza: Kamyonet takla attı, 3 yaralı!

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.11.2024 - Pazar

Önder Baloğlu

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Demir Lady de eridi!..

11 Nisan 2013 09:35

Görüşler

İngilizlerin "Baroness Thatcher"ı..

Dünyanın "Demir Lady"si yok artık...

"Sağ yumruğu" en güçlü kadın olarak bilinirdi...

"Arjantin'de yas var mıdır!.."

………..

Gençliğimizde, sırtında yeşil parka, ayağında potin, "L" favorili..

Hafif kirli sakal ve süzme bıyıklı olana..

"Sol"gözüyle bakılırdı...

Hele bir de "Maksim Gorki"nin "Ana"sını okuduysa havasından geçilmezdi!..

Peki, nereden çıkmıştı bu "sol-sağ?"

Fransa devriminden sonraki ilk mecliste solda oturanlar "solcu", sağda oturanlar "sağcı" olmuş...

Ya daha öncekiler?

"Spartacus solcu değil miydi?"

"Varlık" dergisinin başyazarı "Yaşar Nabi", 1948 yılında dile getirmiş:

"Komünizmden korkmayın, çünkü asla bize gelmez ama, irtica büyük tehlikedir..."

Demiş ama, yıllarca "sol" dan korkutulmuş millet...

Kapitalizmin donarak titrediği yıllarda tek öcü hep "sol" olmuş...

Yaz yazabildiğin kadar..

"Sol şöyle, sol böyle!"

……….

Çok değil..

Üç-beş yıl önce de dünyaca ünlü sağcı lider "Joerg Haider"in sonunu gördünüz...

"Avusturyalı Haider, önündekini sollarken öldü..."

İngiltere gibi değil ki burası!

"Sıkıysa sol’dan gidin..."

Kim ne derse desin, dünyaya ayrı bir damgasını vurmuştu "Demir Lady..."

"Sağ’ın güçlü kadınıydı..."

Gözünü kırpmadan özelleştirdi, soluna bakmadan savaşa girdi...

Ama artık yok...

Bugün ülkemizde de "Osmanlı " hayalleri kuruluyor, ortalık "Sadrazam" özentilerinden geçilmiyor...

Bazen düşünüp dalar ve sormak isteriz "Orhan Veli’ye:

“Sol elim, zavallı elim, bu mudur!..”

Onun için mi?

“Yaşarken bile yok!..”

Günün Olayı

Amerikalı "Amerikanım", Fransalı "Fransızım", Almanyalı "Almanım" derken, Türkiye'de "Türküm" demekten kaçınıp "Türkiyeliyim" demek, gaflet ve dalalet değil de nedir?

Prof. Dr. Rıdvan Karluk

Günün Biberi

Yandaş medya Ergenekon için niye "asrın davası diyor?

İnsanları hüküm giymeden hapiste tutmayı amaçlayan dava "bu asrın" sonuna kadar süreceği için..

Gülhan Elmas

Savcını anısı

Emekli Savcı Prof. "Çetin Yetkin"in "Bir Savcının Not Defteri'nden" adlı kitabından Melih Aşık aktarıyor:

-70’lerde uyarıyorlar Savcı Çetin’i:

"Aman komünistlere dikkat et!" Bir gün savcı koltuğunda "Çetin Yetkin", karşısında da "Kemal" adlı genç komünistlik suçlamasıyla yargılanıyor. Çetin Yetkin ifade alınırken Ankara’daki komşuları "Ayşe Teyze"nin torununu anımsıyor. Onun adı da "Kemal"miş. Çocuk arabasıyla gezdirir çok severmiş... Bakıyor karşısındaki çocuğun soyadı da aynı...

Sonra içinden konuşuyor:

"Yoksa bu bebek o olmasın... İçimi bir başkaldırma duygusu sarıyor. Bu sanık o bebek olamaz diyorum ama, ana-baba adı aynı... Bu o... Ben ne yapacağım şimdi?"

Gerçekten, bir savcı ne yapabilir böyle bir durumda?

3. Dünya Savaşı Planı

Hitler ve Stalin bir barda kafa çekiyorlarmış... Sohbetleri de oldukça derinleşmiş...

Derken, bir adam içeri girmiş ve barmene sormuş:

"Bunlar Hitler ve Stalin değil mi?"

Barmen "Evet" yanıtını verince de yanlarına gitmiş :

"Selam beyler, neler yapıyorsunuz?"

Hitler yanıt vermiş:

"3. Dünya Savaşı'nı planlıyoruz..”

"Peki, neler olacak?"

Devam etmiş Hitler:

“Bu sefer 14 milyon Yahudiyi ve bir bisiklet tamircisini öldüreceğiz..."

Adam şaşırmış:

"Bisiklet tamircisi mi?"

Hitler de aynı anda Stalin'e dönmüş ve "Demedim mi sana" demiş:

"Kimse 14 milyon Yahudiyi takmaz diye!"

Soygun çeki!..

Sokak serserisi, orta yaşlı bir kadını karanlık bir apartman girişinde sıkıştırıp üzerini aramaya başlamış. Parayı saklaması muhtemel yerlerini ellerken, "Yok iste" demiş kadın:

"Ama böyle aramaya devam edersen, sana yüklü bir çek yazarım!.."

Günün Şiiri

Irmak

Zamanı düşünüyorum boşuna harcadığımız

Ama neden düşünüyorum acılar

Yanılmalar neden huzur koymuyor içimde

Her şey bizden kopup gidiyor

Çocukluğumuz, ilk eğilimler, gençlik bahçemiz

Unutuş ırmağının suları altında kayıp

Gecenin bu pişmanlıkla

Dolu pişmanlıkla duyuyorum

Sessizce akıyor derinde doymamış

Süregelen unutuluşlar, kötülükler, yanılmalar

İç dünyamızı bunca değiştirirken

Günlük hayatın basitliğine dayanmak güç

Acılarımla anlıyorum yoksul aşkım

Bize göre değil fazlasını istemek...

Mehmet Ajlan (Varlık-1956)

İlacın isim babası...

Türkiye'den de Temel gitmiş...

Herkese sırayla isim sorulmuş.. Sıra Temel'e gelmiş, şekerleme yaparken yanıtlamış Temel:

"Penu silun..."

"Aman" demişler:

"Bundan güzel isim olur mu?"

Ve de ilacın adı konulmuş:

"Penisilin..."

Arı Sinemaları’nın üç salonu

Akşam saatlerindeydi...

Artık tarih olan "Arı Sinemaları"nın sahibi "Alim Kocabekir" aradı:

"Gel de salonların son haline bir bak..."

Kıramadık Alim'i ve gittik...

Erkesi gün açılışı yapılacaktı...

Eskişehir’de tek salondan üç salona çıkan ilk sinema...

Önce yukarısını “Kırmızı Salonu”, sonra aşağısını gezdik…

“Sarı Salon”un yanındakini görünce donup kalmıştık!

O da "Yeşil Salon"du...

"Bu ne?" dedik Alim'e:

"Açılırken bambalatacak mısın?"

Şaka değil..

"PKK bayrağının renkleriydi..."

Hemen uyandı Alim ve "Yeşil Salon"u “Mavi”ye çevirdi…

…….

Her zaman "Yasayan görüyor" deriz ya, hey gidi günler...

Polis, aldığı emri yerine getiriyor:

"Önüne gelen Türk Bayrağı açamaz..."

Bayraklı genç direniyor:

"Apo posteri açmak serbest ama!.."

Gazetenin birinci sayfasındaki bu büyük fotoğraflı haberi okurken, Arı Sinemaları'nın açılışı geldi aklımıza...

Nereden nereye!..

Günün Balı

Anadolu Üniversitesi dünyaya açılıyormuş.

Dedik va..

"Önce Davut, sonra Aydın!.."

Balthör

Günün Sözü

İnsan bir hayvanı gerçekten sevene dek, ruhunun bir yanı hala uykudadır...

Anatole France

Günün İncisi

Yabancılar da kaçağa alışmış...

"Yabancılık çekmemeleri içindir!"

Günün Sorusu

Adem neden ilk yaratılmıştır?

Yanıt:

"Biraz kafa dinlemesi için!.."

Cuk

Bu ülkede düşünenler için gereği düşünülür!

Özdeyiş

Genellikle, söylemez, söyleniriz ve ne söylendiğine değil, kimin söylediğine bakarız...

Y.Güngör Özden

Kıssa-dan

E- Dünyada , hayatımız Web sitesi...

"Tıklayanın haddi hesabı yok!.."

Gerilim

Bu gidişle AKP ile karşıtları arasına da bir "Barış Gücü" gerekecek...

Balthör

Günün Olayı

Amerikalı "Amerikanım", Fransalı "Fransızım", Almanyalı "Almanım" derken, Türkiye'de "Türküm" demekten kaçınıp "Türkiyeliyim" demek, gaflet ve dalalet değil de nedir?

Prof. Dr. Rıdvan Karluk

Günün Biberi

Yandaş medya Ergenekon için niye "asrın davası

diyor?

İnsanları hüküm giymeden hapiste tutmayı amaçlayan dava "bu asrın" sonuna kadar süreceği için..

Gülhan Elmas

Savcmmanısı

Emekli Savcı Prof. "Çetin Yetkin"in "Bir Savcının Not Defteri'nden" adlı kitabından Melih Aşık aktarıyor:

-70*lerde uyarıyorlar Savcı Çetin*i:

"Aman komünistlere dikkat eti" Bir gün savcı koltuğunda "Çetin Yetkin", karşısında "Kemal" adlı genç mrtfim komünistlik suçlamasıyla yargılanıyor. Çetin Yetkin ifade alınırken Ankara»daki komşuları "Ayşe Teyze"nin torununu anımsiyor. Onun adı da "Kemal" miş. Çocuk arabasıyla gezdirir çok severmiş... Bakıyor karşısındaki çocuğun soyadı da aynı... Sonra içinden konuşuyor:

"Yoksa bu bebek o olmasın... İçimi bir başkaldırma duygusu sarıyor. Bu sanık o bebek olamaz diyorum ama, ana-baba adı aynı... Bu o... Ben ne yapacağım şimdi?"

Gerçekten, bir savcı ne yapabilir böyle bir durumda?

3. Dünya Savası Planı

Hitler ve Stalin bir barda kafa çekiyorlar¬mış... Sohbetleri de oldukça derinleşmiş... Derken, bir adam içeri girmiş ve barmene sormuş: "Bunlar Hitler ve Stalin değil mi?"

Barmen "Evet" yanıtını verince de yanlarına gifaiş :

"Selam beyler, neler yapıyorsunuz?" Hitler yanıt vermiş: " 3. Dünya Savaşı'nı planlıyoruz.. "Peki, neler olacak?" Deva* etmiş Hitier:

Bu sefer 14 milyon Yahudiyi ve bir bisiklet tamircisini öldüreceğiz..." Adam şaşırmış: "Bisiklet tamircisi mi?"

Hitler de aynı anda Stalin'e dönmüş ve "Demedim mi sana" demiş:

"Kimse 14 milyon Yahudiyi takmaz diyet"

Soygun f^k} Sokak serserisi, orta yaşlı bir kadını karanlık

bir amit apartman girişinde sıkıştırıp üzerin? aramaya başlamış. Parayı saklaması muhtemel yerlerini eller¬ken, "Yok iste" *emiş kadın:

"Ama böyle aramaya devam edersen, sana yüklü bir çek yazarımi.."

Irmak

Zamanı düşünüyorum boşuna harcadığımız

Ama neden düşünüyorum acılar

Yanılmalar neden huzur koymuyor içimde

Her şey bizden kopup gidiyor

Çocukluğumuz,ilk eğilimler,gençlik bahçemiz

Unutuş ırmağının suları altında kayıp

Gecenin bu pişmanlıkla

Dolu pişmanlıkla duvuyorum

Sessizce akıyor derinde doymamış

Süregelen unutuluşlar,kötülükler, yanılmalar

İç dünyamızı bunca değiştirirken

Günlük hayatın basitliğine dayanmak güç

Acılarımla pa anlıyorum yoksul aşkım

Bize göre değil fazlasını istemek...

Mehmet Ajian (Varlık-1956)

îlacm isim babası...

Yıllar önce çok büyük hastalıklara derman olan ilaç bulunmuş. Dünya büyük sevinç içinde... İlaca isim bulunması için ayrı bir tören düzenlenmiş.. Çeşitli ülkelerden temsilciler çağırılmış... Türkiye'den de Temel gitmiş... Herkese sırayla isim sorulmuş.. Sıra Temel'e gelmiş, şekerleme yaparken yanıtlamış Temel: "Penu silun..." "Aman" demişler: "Bundan güzel isim olur mu?" Ve de ilacın adı konulmuş: "Penisilin..."