Delikanlı olursan korkarlar

CHP'nin dış ilişkilerde etkin milletvekili olan Utku Çakırözer, Amerika'nın yeni Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in ülkemiz hakkında sarf ettiği skandal sözlere tepki gösterdi.

Bilindiği gibi ABD Dışişleri Bakanı Blinken, "Sözde stratejik ortağımızın stratejik rekabet içinde olduğumuz Rusya ile aynı çizgide olması kabul edilemez. Türkiye bir müttefik ama birçok açıdan müttefik gibi davranmıyor" demişti.

Bir terör örgütüne Fırat'ın doğusunda yardım ve yataklık eden, bir diğer terör örgütünün liderini de Pensilvanya'da krallar gibi ağırlayan Amerika'dan "Müttefik nasıl olunur?" diye nasihat alacak değiliz.

Nitekim CHP Eskişehir Milletvekili Çakırözer de TBMM'de yaptığı bir konuşmada bu durumu ele alarak, hem 'Sözde' müttefikimiz Amerika'ya hem de Amerikalı amcalarından Allah'tan bile daha çok korkan iktidar mensuplarına verip veriştirdi. "Sözde Cumhurbaşkanı' dendiğinde ayağa kalkanlar, kahraman ordumuzun eli kanlı El Kaide ile mücadelesi, vahşi korsanlarla mücadelesi ve dünyanın dört bir yanında barış için gösterdiği çabalar bir kalemde yok sayıldığında ağızlarını neden açmıyorlar?" diyen Çakırözerin sözleri tokat etkisinde olmuş. Sayın meslektaşımız AK Parti iktidarına karşı gerçekten çok ağır konuşmuş.

Gerçekten iktidarımız ne sebeple Amerika'ya bir çift laf edemiyor anlamış değiliz. Halbuki aynı iktidarın Boğaziçi'ndeki LBGT'lilere karşı gösterdiği cesaretin yarısını Amerika'ya karşı göstermesini beklerdik. Hani Amerikalılara, "Başı ezilesi yılanlar" demesinler elbette. Ancak şöyle sıtma görmemiş gür sesimizle, "Ey Amerika.!.. Sen kimsin Ya Hu! Sabrımızı sınama. Haddini bil haddini!.." diyebilirdik.

Her neyse... Çok şükür Ay'a çıkıyoruz...

9 Şubat'ta TBMM kürsüsünde konuşan Çakırözer, "ABD Dışişleri Bakanı Blinken çıkıp NATO’nun 60 yıllık sağlam müttefiki Türkiye hakkında ‘sözde müttefik’ diyor. İktidardan kimse sesini çıkarmıyor. Daha geçen hafta Afganistan tezkeresini, Somali tezkerelerini uzatmayı bu Mecliste oylamadık mı? Kabil, Kosova, Bosna, Somali birçok sorunlu bölgede bizim Mehmetçiklerimiz yaşamını riske atmıyor mu? Şehitlerimiz yok mu? Gazilerimiz yok mu?" ifadelerinde bulunmuş.

Muhalefetin bu sert çıkışının Amerika'da endişeyle karşılanacağına emin olabilirsiniz. Dış ilişkiler kuvvet esasına dayanır. Delikanlı olur, cesur davranırsanız sizden korkarlar. Amerika olsun fark etmez. Zayıfsan işte böyle ezer, güçlüysen hemen çark ederler.

Nitekim Amerika'nın yeni Dışişleri Bakanı Blinken hemen çark etmiş. Yapmış olduğu açıklamada Türkiye'ye şirin gözükmeye çalışarak, tam iki defa ülkemizden, "Değerli müttefik" diye bahsetmiş.

Hani "Sözde müttefik" idik. Şimdi 'Değerli' mi olduk?..

Utku Çakırözer'e bir Türk Milliyetçisi olarak çok teşekkür ederiz. Küstah Amerikalılara hadlerini bildirmiş. Muhalif olmak aynı zamanda iktidara örnek olmayı gerektirir. İktidarın CHP'li Çarıözer'in 'Dik duruş'undan öğreneceği çok şey var sanırım...

Nasıl bir iş anlayamadım?

Eskişehir Şehir hastanesi'nde işten ücretsiz izinle çıkartılmalar meselesi ne zamandır Eskişehir'in gündeminde. Şimdi iddialar gerçekten çok şaşırtıcı. Eğer ki Şehir Hastanesi'nde çalışan ve AK Partili olmayanlar uzaklaştırılsaydı, bu duruma – doğal olarak – tepki gösterirdik. Ancak öyle iddialar var ki şaşkınlıktan küçük dilimizi yutuyoruz. Meğer işten çıkarılan insanların kabahati AK Partili olmamak değil, bilakis AK Partili olmak imiş... İddialara göre hastane yönetimde etkili olan kişiler, MHP üyelerine pozitif ayrımcılık yaparak AK Partilileri yolluyormuş. Vallahi bir yaşıma daha girdim. İktidarda olan AK Parti değil mi? Biz mi yanlış biliyoruz yoksa?..

Yine tüfek yine cinayet

Seyitgazi ilçesinde nedeni henüz öğrenemediğimiz bir sebepten ötürü iki ailenin hayatı karardı. Aslında hikale tanıdık. Bir aile ile diğeri arasında tartışma çıkıyor. Tartışma giderek alevleniyor ve bu sinirle taraflar birlirine kötü sözler sarf ediyor. Küfürlü konuşmalar sinirlerin iyice gerilmesine neden oluyor ve taraflardan biri evinde bulundurduğu pompalı tüfekle ve o sinirle etrafa ölüm saçıyor. Sonuç olarak Seyitgazi'de kasığından vurulan 51 yaşındaki Sezai S. hayatını kaybediyor. Katil zanlısı kardeşler H.B ve U.B ise hapishaneye gönderiliyor. Yani iki ailenin de hayatı kararıyor.

Ülkemizde pazardan iki okka papates almakla yivsiz tüfek almak arasında bir fark yok. İkincisi, hemen hemen ilki kadar kolay. Türkiye'de çok ciddi bir silahlanma sorunu var. Milletvekillerimizin bu durumu fark edip, yasal düzenlemelerle önüne geçmesi lazım.