Geçtiğimiz Cuma günü Vali Güngör Azim Tuna Şehit yakınları, Gaziler ile eş ve çocuklarına iftar yemeği verdi. İftar yemeğine Milli Eğitim Bakanı ve Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı’da katıldı. Avcı, yemekte yaptığı konuşmada şehit yakınları ile gazilere önemli mesajlar verdi.
FISILTI GAZETESİ
ETKİLİ OLMUŞ
TBBM’de görüşülerek geçtiğimiz hafta içerisinde kabul edilen “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine” dair kanun, Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından kamuoyunda değişik yorumlar yapılmaya başlanmıştı.
Bunlardan birisi de, “bu yasa terörist başı bebek katili Abdullah Öcalan’a af getiriyor. Öcalan başbakan Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı seçilmesi halinde sonbaharda önce ‘ev hapsi’, sonra da ‘denetimli serbestlik’ yasasından yararlandırılarak serbest bırakacaklar” sesleri yükselmeye başladı.
Fısıltı gazetesi çok etkili oluyor. Birileri bir yerde oturup dedikodu yapıyor, bu dedikodularda yine birileri tarafından yayılıyor. Çok kısa sürede atıyorum Ağrı’da çıkartılan bir dedikodu Edirne’de de konuşulmaya başlıyor.
Bir örnek vermek istiyorum.
Ben askerliği İzmir Çiğli’de yaptım. Askerliğim bitmesine 2 ay var. İstanbullu Metin, Hendekli Eyüp, Zonguldaklı Hasan ve Adıyamanlı Ertuğrul ile çok iyi arkadaşız. 5 arkadaş kendi aramızda konuşurken bir dedikodu yayalım dedik.
‘Askerlik 2 ay inmiş. Terhisine iki ay ve iki aydan az kalanlar hemen terhis edilecekler’.
Bütün samimiyetimle ifade ediyorum. 1500 kişilik koca tabur içerisinde bu dedikodu bir haftada yayılmış. Kendi çıkardığımız yalana nerede ise kendimiz inananır hale geldik.
HABER VE YORUMLARI
İTİBAR ETMEYİNİZ
Bu dedikodular Bakan Nabi Avcı’yı rahatsız etmiş herhalde. Şehit yakınları ile Gazilerin de katıldığı iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, “Konuşulan haber ve yorumları itibar etmeyiniz. Vatanımızın bölünmez bütünlüğü, her türlü tartışmanın ve her türlü politik mülazanın dışındadır. Milletimizin birliği ve bin yıllık kardeşliği bu ilkelerden taviz vermeden tesis edilecek, terör meselesi de aynı titizlikle sona erdirilecektir. Aksi yönde duyduğunuz, size duyurulan haber ve yorumlara itibar etmeyiniz. Müsterih olunuz ve bize güvenmeye devam ediniz” diyerek birileri tarafından dillendirilenler bu sözlerin doğru olmadığını üstü kapalı olarak vurguladı.
Ben terörist başı, bebek katili Öcalan’ın ne önümüzdeki sonbaharda, ne önümüzdeki yıl, ne de gelecek yıllarda serbest bırakılacağına inanmıyorum. Buna hiçbir Türk vatandaşının vicdanı elvermez.
Birileri, ‘eğer terör sona erecekse. Akan kanlar duracaksa. Analar bir daha ağlamayacak, çocuklar öksüz, kadınlar eşsiz kalmayacaksa varsın Öcalan serbest kalsın’ diyenler var. Bu sözleri sarf edenlerin kesinlikle Türk vatandaşı olduklarına inanmıyorum. Teröre kurban olan 35 bin vatandaşımızın ne annesi, ne babası ne de eş ve çocukları bunu söylemez.
Söyleyenlerin ve o dedikoduları yayanların kim oldukları biliniyor. Apo’yu İmralı’dan çıkarmaya ne Ak Parti hükümetinin ne başbakan Erdoğan’ın ne de bundan sonra göreve gelecek hükümetlerin ve başbakanların gücü yetmez.
*-*********
Bu vahşeti durduracak kimse yok mu?
10 günü aşkın günden beri Suriye’nin Filistin halkına yaşattığı insanlık suçuna maalesef hem batı hem de Müslüman ülkeler sessizlikleri sürdürüyorlar. Son üç günden beri de Gazze’de içerisinde bebeklerinde olduğu 500’e yakın insanın üzerlerine atılan bombalar, Suriye askerlerinin gözlerini kırpmadan açtıkları silahlardan bağıra bağıra öldüler. Bu vahşet maalesef Gazze’de görev yapan gazeteciler tarafından anında dünyaya ulaştırılmasına, dünya televizyonlarında ve gazetelerinde yayınlanmasına rağmen bırakın batıyı Müslümanların bile gıkı çıkmıyor.
Çocuk, yaşlı, genç demeden, gözünü kırpmadan insanlık suçu işleyen İsrail’e döktüğü kanlar, aldığı canlar yetmemiş olacak ki, şimdi de Gazze’ye kara saldırısı yapıyor. Yıllardır süren bu vahşete göz yumulması, Batı’nın kirli yüzünü bir kez daha ortaya koyuyor. İslam dünyası tek yürek, tek ses olmadığı sürece, dünyanın her köşesinde Müslüman kanının akmaya devam edecektir.
Ne yazık ki, İsrail’in yaptığı zulüm, soykırım ve işkence uluslararası kuruluşlar tarafından görmezden gelinirken; Müslüman ülkelere en küçük bir olumsuzlukta her türlü yaptırım ve NATO müdahalesi için anında karar alınabilmektedir. Bu durum, Birleşmiş Milletler ‘in de olaylara siyasi yaklaşım gösterdiğinin en açık delilidir.
Yapılan zulmü kınayamadıkları gibi, ‘İsrail meşru savunma hakkını kullanıyor’ diyerek haklı çıkarmaya çalışıyorlar.
İsrail’in Gazze’ye yaptı bu katliam, soykırımıyla bir kez daha anlaşılmıştır ki, Müslüman ülkeler bile Müslümanlara yapılanı görmezden, duymazdan geliyor.
Sadece Türkiye’nin bağırması, Türk halkı ile birkaç fakir Müslüman ülkesinin bu vahşete karşı sesini yükseltmesi, protestolar yapması yetmiyor.
Özellikle Mısır’ın, Suudi Arabistan’ın, İran’ın, Kuveyt’in, Irak’ın sessiz kalması beni daha fazla üzdü.