CHP ve İnce’ye tuzak!

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem ince, ilk mitingini Yalova’da yaparak yola çıktı…
Amaç belli…
Recep Tayyip Erdoğan’ı yenip, Cumhurbaşkanı olmak! Bütün gücünü bu davaya verdiğini de hep birlikte görüyoruz…
İnce’nin adaylığının yankılarını Eskişehir’de farklı görüyoruz…
Çok ilginç tepkilerine tanık oluyoruz…
Birinci grupta yer alanlar CHP’li yurttaşlar. Onlar İnce’nin adaylığına çok sıcak bakıyor ve destekliyor…
Adaylık açıklamasında yaptığı konuşmanın ardından, heyecanlanan var gücüyle çalışmaya katılmaya hazır binlerce gönüllü oluştuğunu rahatlıkla söyleyebilirim…
İkinci grupta yer alanlar ise CHP içindeki Büyükerşen karşıtları ve troller…
Sürekli Büyükerşen ile Muharrem İnce’nin karşılaştırmasını yapıyorlar ve işi listeleri İnce’nin belirleyeceğine kadar götürüyorlar…
Trollerin, müzmin Büyükerşen karşıtlarının yazdıklarına bakarsak sanki Muharrem İnce, Cumhurbaşkanlığına değil de, Eskişehir Büyükşehir Belediye başkanlığına aday oluyor!
Trollerin söylediklerine bakarsak, dahası da var…
İnce il başkanını atıyor, milletvekili listelerini belirliyor!
Olacak iş mi?
Troller, Büyükerşen’i sevenleri, il yönetimine oy verenlere şöyle diyor:
-İnce, Cumhurbaşkanı olursa, siz gününüzü göreceksiniz!
Sanki İnce “parti içi yarışta”
Büyükerşen’in, CHP’li milletvekillerinin ve mevcut yönetimin sanki İnce’ye karşıymış gibi göstermeye çalışanlara dikkat edin…
Bilinçli yapıyorlar. Tüm bunlar “tuzaktır”
 
ATLET
Cuma günü gündem yoğundu…
OSB’de çıkan yangın!
Eskişehirspor’un maçı…
Porsuk’ta yaşamını yitiren genç…
Ve siyaset haberleri…
***
İşte bu ortamda Eskişehir’de görülen önemli bir dava vardı. Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 3'ü tutuklu 21 sanığın yargılanmasına başlandı…
Bu davada etkin pişmanlıktan faydalanmak isteyen tutuklu sanıklardan  “mahrem imam” Oktay Adana’nın söyledikleri ibret verici!
-Beni Eskişehir'e 'müdür yardımcısı' diye adlandırılan bir pozisyona aldılar.
-Mahrem imam olabilmek için mülakat yaparlar. Uygun bulurlarsa görevlendirirler.
-Bu göreve gelenler yılda bir Fethullah Gülen'i ziyarete giderler.
-Bir görev vardı. 40 kitap okunacaktı. Verilen kitap okuma görevini herkesten önce tamamlamışım. Amerika'dan, Fethullah Gülen üzerindeki atleti çıkarıp hediye olarak bana gönderdi. Gülen'in kullandığı atleti giyip uyuyordum. Bana birkaç beden bol olsa da kullandım.
***
Bu itiraflar bir ibret belgesidir…
İnsanlarımızın nasıl kandırıldığını, adım adım nasıl mankurt haline getirildiğinin bir göstergesidir…
Hep birlikte şu soruyu soralım. Bu insanlarımız, bu örgütün eline nasıl bu kadar kolay düştü? Akılların kiraya verildiğinin en büyük göstergesi…
 
YENİ BİR PARLAMENTER SİSTEM!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelttiğim sorulardan biri de şöyleydi:
-Cumhurbaşkanı adayı parlamenter sisteme geri dönüş sözü verecek mi? Bunu isteyecek misiniz?
Kılıçdaroğlu’nun yanıtı:
-Güçlü bir demokratik parlamenter sisteme ihtiyacımız var. Türkiye kendi geleneklerine bağlı olmak zorunda! Parlamenter sistem içerisinde aksayan pek çok olayları Türkiye zaman içerisinde giderdi. Şimdi bu ters yüz edildi. Ama onu eski konumuna getirip daha güçlü bir parlamenter sistem inşa etmek zorundayız.
…/…
Kafamı kurcalıyor.
Daha güçlü bir parlamenter sistem!
Yakın bir gelecekte acaba mümkün mü?
Yoksa, biz hepimiz bu yeni sisteme alıştık mı?
 
FELÇ Mİ EDECEKSİNİZ!
Kenan Evren, darbe yapmış yönetimi ele almıştı…
Bir diktatördü…
Çevresindekiler “kraldan daha fazla kralcıydı” ve Evren’e şu öneriyi getirdiler:
-Devlet Başkanı, Başbakan, MGK başkanı ve Genelkurmay başkanlığı görevlerini de siz üstlenin!
Bunun üzerine Kenan Evren tüm görevleri kendisinin üstlenmesini isteyen MGK üyelerine şöyle demiş:
- Beni Cemal Gürsel gibi felç mi etmek istiyorsunuz?