Büyükerşen'den liderlik dersi

Lider dediğin, milletine verdiği sözün, açıkladığı müjdenin arkasında olur. Sonra hiçbir lider "Ben Tatar Böreği demedim. Dedim mi? Ne zaman dedim?" demek zorunda kalmak istemez.

Netice itibarıyla Sayın Büyükerşen ne zaman seçmenine bir müjde verdiyse, onun arkasında durdu. Yapamayacağı sözü de vermedi. Son olarak daha önce açıkladığımız 500 merinos cinsi koyun da satın alındı ve Seyitgazi ile Alpu Belediyeleriyle ortak üretime başlandı. Bu koyunlar yapağı ağırlıklı olan karma ırklar. Hem sütünden, hem yününden hem de etinden faydalanılan hayvanlar. Ancak bu koyunlar 5 sene boyunca kesilmeyecek. Bu süre içerisinde elbette yapağıları kırkılıp, sütleri sağılacak. Ancak asıl amaç koyun sayısının artırılması olacak. Bir nevi damızlık gibi olacaklar yani.

Türkiye son derece geniş ve verimli arazileri olan bir memleket. Burada hayvancılık yapmayanı döverler. Ancak Yılmaz Büyükerşen'in de işaret ettiği gibi son 20 senede 21 milyon hektar olan meralarımız 11 milyona düşmüş. Demek kalan 10 milyon hektar mera, "Yağma Hasan'ın Böreği"ne katıl edilmiş. Yanında bedava çay içilmiş.

Bir iktisatçı olan Büyükerşen ülkemizdeki 1925 – 37 arasında gerçekleştirilen büyük tarım atılımına dikkat çekerek, "Atılımların arkasında, gerektiğinde traktöre binen, kooperatif kuran, kendi parasıyla satın aldığı, ot bitmez denilen Atatürk Orman Çiftliği’nde tarla süren bir lider vardır" ifadelerinde bulunmuş.

Biraz önce "Lider nasıl olur?" bahsimiz eksik kalmış. Onu da Büyükerşen'in işaret ettiği noktalarla dolduralım. "Lider nasıl olur?"un cevabı sanırım basit; Atatürk gibi olur. "Lider nasıl olmaz?"ın yanıtını ise sizin hayal gücünüze bırakıyorum. İşte etrafınızda palavracı birisini bulabilirsiniz. Fazla zorlanmayacağınıza eminim...

Her neyse...

Büyükerşen'in projesinde eğer ki hedeflenen koyun sayısına ulaşılırsa, Eskişehir çok önemli bir et üreticisi konumuna gelebilir. Maalesef Türkiye tarımda kelimenin tam anlamıyla çöktü. Bunu tartışmam bile. Çünkü bu açık ve net gerçeği görmeyenler zaten gerçekleri görmeye niyetleri olmayanlardır.

Biz yüzde 100 yerli ve milli nohut yemek istiyoruz. Kanada mercimeği kemirmekten bıktık. Biz alın terimizle ürettiğimiz buğdayımızı hasat etmek istiyoruz. Ekmeğimizin ununun Yunanistan'dan gelmesini istemiyoruz. Biz işe yaramaz Çin sarmısağı değil, Taşköprü Sarmısağı istiyoruz.

Hatta biz et yemek istiyoruz. Z kuşağı için et, Amerikan filmlerinde gördükleri bir şey.

Biz Türkiye'nin böyle "Avrupa'nın Hasta Adamı" olmasını değil, başı dik güçlü bir Türkiye olmasını istiyoruz. Tıpkı eskiden olduğu gibi...

Bu milli ülküye ulaşmanın yolu da palavra sıkmak değil, bir zahmet oturup çalışmaktır. Alın teri harcamaktır. Tıpkı Büyükerşen'in yaptığı ve yapmaya teşvik ettiği gibi üretmektir. Milleti için alın teri dökenlere selam olsun...

Yavaş git radara yakalanırsın

Cumhurbaşkanı Erdoğan ne zaman sıkışsa basını karşısına alır, çok büyük prodüksiyonlarla müthiş bir gösteri düzenler ve bir takım müjdeler açıklar. Şöyle havai fişetler atılır, renkli lazerler birbirini keser.... Müjdelerin bini bir para olur. Mesela "Yerli Uçağımız Göklerde", "Yerli ve milli otomobilimiz yollarda" gibi şeyler işte. Bu müjdeler bazen doğalgaz olur, bazen elektrikli traktör olur, bazen de üzümlü kek olur. Bir bakarsınız İstanbul'a ikinci boğaz yapılır, bir bakarsınız Trakya'da petrol bulunur. Sonra Trakya ve Karadeniz yer değiştirir, bu kez Karadeniz'de petrol bulunur, Trakya'da doğalgaz. Sıkıldıkça yer değiştirirler işte. Biz de cep telefonlarının hesap makinesini çıkartır, Libya'da çıkaracağımız petrolün geliriyle, 4 numaralı Doğu Akdeniz münhasır bölgesindeki doğalgazı çarpar, çıkan neticeyi Batman petrollerine böler; neşemizi buluruz.

Son olarak Ay'a gideceğimiz müjdelendi. Hayırlısı olsun. Fakat biraz yavaş gitmek lazım. Yolda çevirme olabilir. Malum; sürat cezaları çok arttı...

CHP'yi de çökerttik ya

Önce üç Milletvekilinin ve ardından Muharrem İnce'nin istifa etmesiyle birlikte yandaş gazetelerimiz sevinç çığlıkları atıyor. Başlıklar çok iddialı, "CHP dağılma sürecine girdi... CHP çözülüyor... CHP çöktü..." Bütün bunlar elbette tarafsız analizler değil. Anlaşılan aralarında AK Parti Genel Başkanı'nın da bulunduğu bazı kişiler temennilerini dile getirmiş. CHP 98 yıllık bir parti. Aynı şeyi Mustafa Sarıgül için söylemem, ancak İnce'nin CHP oyları üzerinde olumsuz bir etki gösterme ihtimali yüksek. 1 – 2 ay içerisinde rakamsal olarak ve daha net konuşmaya başlarız. Ancak Türkiye'de dağılmayacak iki parti var. Biri MHP diğeri CHP...

Bu partiler ideoloji partileridir. Seçim kaybetmekle dağılmazlar. AK Partili dostlarımız kendilerine baksın.

Sadri Yıldırım'ı da kaybettik

21'inci dönem milletvekili Sadri Yıldırım'ı – maalesef – kaybettik. Ebediyete uğurladığımız Doğru Yol Partili Yıldırım, siyasi görüşü ne olursa olsun kentimizin her kesimi tarafından sevilirdi. Bu ölüm son zamanlarda yaşadığımız ikinci milletvekili kaybı oldu. Kısa bir süre önce 20'inci dönem DYP Milletvekili Demir Berberoğlu'nu da kaybetmiştik. Her ikisi de avukat olan DYP milletvekilleri, muhakkak ki Eskişehir'de ve özellikle merkez sağın önemli isimleriydi. 1939 doğumlu Sadri Yıldırım'ı severdik. Allah merhuma rahmet, sevenlerine sabır ihsan etsin.