Bilerek ya da bilmeyerek

Yaşamın İçinden: Ömer Duru

İki deli konuşuyormuş:

“Saat kaç?”

“Beş var. ”

“Kaça beş var?”

“Bilmiyorum. Akrebi düşmüş”

--//--

Tepebaşı Belediye Meclisi’nin 6 Haziran günkü toplantısında nedense

“Kararların yüzde yetmişini ortak alıyoruz” diyen Sayın Vahap Ata dahil, muhalefet olarak AKP’lilerin tümünü gergin gördüm…

En basit konuda bile ya hayır diyorlar, ya da çekimser kalıyorlardı.

Kadın komisyonunda Fisun Şenis’in “Kürtaj ve Sezeryan” için söylediklerine, AKP’li Gülser Yanar ne biçim kızdı öyle.

Vahap Ata dahil, AKP’li üyeleri takdir etmek lazım.

Neden mi?

Yerel basını satır satır okurlar ve işlerine yarar konuları soru olarak Belediye Meclisi’ne taşırlar da onun için.

Yalnız arada bir izinli izinsiz konuşan, AKP’li sevgili Seyfullah Yıldırım bu kez yanlış yaptı.

“Dört katlı bina ne olacak”diye sordu. .

Ama Ataç “adresini verinde araştıralım” deyince, bilemedi ve Vahap Ata’yı kızdırdı.

--//--

Sakarya Gazetesi’nin Başkan Ataç’a yönelik haberini kullanan Vahap Ata’nın umudu boşa çıktı.

Başkan Ataç’a aynı konuyu muhalefetten önce Erdal Caferoğlu aracılığıyla, CHP’ye sordu.

Ataç ise:

“ Kaçak olayı külliyen yalan” deyince ortalık duruldu.

Hemen belirteyim.

CHP’li Erdal Caferoğlu, ayağına topu her alışında, AKP’lileri kızdırdı

“Konuyu sulandırmayın” dediğinde hep birden bağırdılar.

AKP’lilerde disiplinli bir muhalefet vardı.

 Nedense son günlerde bu kural bozuldu. Ayağına topu alan pas vereceği yerde topu dışarı atmaya başladı. .

Tuncer Köküer konuşuyor. Ama yetmiyor.

Bir üyenin, hiç gereği yok iken “araba mankenlerine” karşı çıkması gibi.

--//--

Toplantıdan çıkarken Başkan Ahmet Ataç’a sordum:

“Sayın başkan çok keyiflisiniz. Eleştirilere kızmadınız.”

Gülerek şu yanıtı verdi:

“Şutlarımın hepsi gol oldu da ondan. ”

--//--

9 Haziran 2012-06-07

Günlerin getirdiği

-Savaşı desteklemek—

Mustafa Ünal Tepebaşı Belediyesi’nin CHP’li meclis üyesidir. Kendisini tanıyanlar ona “efendi” derler. Gerçekten de tam bir efendidir. Kimseyi kırmaz. Tam bir gönül dostudur. Geçtiğimiz günlerde oğlu Emre’yi görkemli bir düğünle evlendirdi. Kızı Şirin ise, evli ve yanında çalışmaktadır. Mustafa Ünal ESO bünyesindeki tartışmalarda hep Savaş Özaydemir’e karşı olanların yanında yer almıştır. Önceki gün Emre’nin düğününe Cemalettin Sarar’ın gelip, ESO Başkanı Savaş Özaydemir’in gelmediğini yazmıştım ya. Sayın Mustafa Ünal bizzat gelip doğruladı bu yorumu. Ve dedi ki “Benim bir sözüm vardır bilir misin?”

“Bilmiyorum” dediğimde şöyle konuştu:

“Savaş’ın yüzünü Allah kimseye göstermesin. Savaşa destek vermek, en büyük insanlık suçudur”.

Bilemiyorum Savaş Özaydemir bu yoruma ne der. Öğrendik ki, Mustafa Ünal hem ETO’da, hem de ESO’da söz sahibiymiş. Kızı Şirin ve kendisi ESO’nun, oğlu Emre’de ETO’nun üyesiymiş. Organize Sanayi Bölgesi’nde mermer üzerine iş yapan Mustafa Ünal’ı, kolay gelsin diyerek konuk ediyoruz köşemize.

--Olabilir, neden olmasın?--

AKP’de açıktan olmasa da dar bölge toplantılarında, yerel seçimlerle birlikte, il kongresi tartışılmaya başlanmış. Geçmişte belediye meclis üyeliği yapanlardan birine “Kulisler dışarı taşmıyor galiba. Yerel seçimler ve il başkanlığı için belli olan isim var mı” diye sorduğumda gülerek şöyle konuştu “Çalı dibi dövüyorsun galiba. Bizde aday olunmaz, aday yapılır. Parti içinde adı geçenlerden kime nasıl emir gelirse hiç birisi hayır diyemez. İl Başkanlığı için siz de Süleyman Reyhan diyorsunuz. Biz de öyle duyuyoruz. Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanı için ses yok. Biz de duyuyoruz. Yılmaz Hoca’nın karşısına Ankara’dan gelecek aday diye duyuyoruz. Kim olur, nasıl olur bilemeyiz. Bir de, Burhan Hoca için Genel Merkez’e bastıranlar varmış. ”

“Odunpazarı İlçe Başkanı Ercan Kelleci’den ses yok. Ama Tepebaşı İlçe Başkanı ve Tepebaşı Büyükşehir Meclis Üyesi Vahap Ata, şöyle ya da böyle gündemde kalmaya devam ediyor” diyen AKP’li eski meclis üyesi sözlerini şöyle bağladı “Bu çıkışı Vahap Bey’e bir adaylık getirir mi bilemem. Ama günlerin ne getireceğini kimse bilemez”

Vatandaş soruyor

--Çocuklar tatile girdi—

Okullar 8 Haziran günü tatile girdi. Yüzlerce küçük karne sevinci ile evlerine koştu. Ve çok ilginç, bu çocuklar okuldan sokağa çıktılar. Bir veli diyor ki “Bu çocuklar ne olacak. İnternet kafeler dolup taşacak. Yasak dediğimiz yerler dolacak. En önemlisi de bu çocuklar sokaklarda trafik tehlikesi altında oynamaya başlayacak. Bu çocukları Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nün, en önemlisi de belediyelerin açtığı yaz okullarına göndersek olmaz mı? ” Olur elbette. Büyükşehir Belediyesi’nin ücretsiz yaz okullarına kayıtlar başladı. Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyeleri de öyle. Hiç olmazsa trafik tehlikesinden uzak kalırlar değil mi?

Çocukları bekleyen bir önemli tehlike de bisiklet…  Başka ülkelerde spor olan bisiklet ne yazık ki korkulan bir araç olarak görülüyor. Kent merkezinde yaşanan trafik sıkıntısı içine bisiklete binerek dalmak gerçekten korkutuyor insanları, çocukları, anaları babaları. Karne armağanı olarak oğluna bisiklet alan baba sokakta bisiklete binen oğlunun başını bekliyor.