7 Mayıs 2014 tarihinde yayımlanan yazımın başlığı şöyle idi.
‘Üç belediye işbirliği yapmalı’.
30 Mart yerel seçimleri öncesi iki dönem Odunpazarı Belediyesi Ak Parti’den seçilen Burhan Sakallı’nın yönetiminde idi. Büyükşehir ve Tepebaşı Belediye Başkanları ise CHP’li oldukları için uyum söz konusu değildi. Büyükşehir ile Tepebaşı Belediye Başkanları Burhan Sakallı eleştiriyor, Sakallı da onları.
Uyumlu bir işbirliği yapılması mümkün değildi.
Ama bugün yani 30 Mart’tan sonra her üç belediyenin başında da aynı siyasi partiden seçilmiş başkanlar bulunuyor.
30 Mart öncesinde işbirliği gündeme geldiğinde, ‘Odunpazarı Belediye Başkanı bizden değil’ diyorlardı.
30 mart seçimleri öncesinde Yılmaz Büyükerşen, Kazım Kurt ve Ahmet Ataç yaptıkları ziyaretlerde, ‘eğer üçümüzü de belediye başkanı seçerseniz uyum içerisinde çalışırız. Hizmet her bölgeye eşit gider. Uyumlu çalışma için bizi ayırmayın’ demişlerdi. Seçmende ayırmadı.
7 Mayıs’taki yazımda özellikle şunu vurgulamıştım:
‘Mazeretleri yok. Ben üç belediyeyi de göreve davet ediyorum. Geçtiğimiz yıl Temmuz ve Ağustos ayı idi. Adalarda bizzat yaşadığım, gözlerimle gördüğüm bir olayı yazamadan geçemeyeceğim. Doktorlar Caddesinde Tepebaşı Zabıta Müdürlüğü ekipleri bir seyyarı kovalıyor. Seyyar elindeki mallarla köprüden karşıya Odunpazarı İlçesi sınırlarına geçti. Tepebaşı Belediyesi zabıta ekipleri de seyyarı kovalamaktan vazgeçti. Çünkü Odunpazarı İlçe sınırları içerisinde seyyarlara müdahale etme gibi bir görevi yoktu.
Hadi dün yukarıda da bahsettim, Tepebaşı, Büyükşehir Belediyelerinin başkanları aynı partiye mensuptular. Odunpazarı ise farklı partiden idi. Bu nedenle aralarında uyum sağlanamıyordu. Bugün ise üç belediye başkanı aynı partiden olması nedeniyle seyyarlarla mücadele konusunda daha rahat mücadele etme şansları var.
Çarşıda üç belediye ait zabıta araçları görüyorum. Bu araçların içerisinde her üç belediyeye mensup zabıta memuru olur ise, seyyar satıcı Odunpazarı sınırların Tepebaşına, Tepebaşı ilçe sınırlarından Odunpazarına geçse de müdahale edebilirler.’
UYUM SAĞLANDI
Seçmen bu kez üç belediye başkanını da aynı partiden seçti. Ayırmadı. Belediyeler de uyum için ilk adımı emlak vergileri ödemelerinde attılar. Üç belediye arasında yapılan anlaşma ile artık Odunpazarı ilçesinde ikamet eden bir vatandaşın Tepebaşı ilçe sınırları içerisinde konut veya işyeri varsa emlak vergisini Odunpazarı Belediyesine yatırabilecek. Tepebaşında ikamet eden bir vatandaşta Odunpazarı Belediyesine gitmeye gerek kalmadan vergilerini Tepebaşı Gelir Müdürlüğü veznelerine ödeyebilecekler. Bu atılan olumlu bir adım. Keşke daha önce uygulanabilseydi.
Ramazan Bayramına bir hafta kala idi. İftardan sonra Adalar’daki bir kahvehaneye gittim. Gazeteden arkadaşlarla oturduk. Saat: 23.30 civarı idi. Kahveden çıktım İl Sağlık Müdürlüğü tarafındaki adaların girişine doğru yürüyorum. Tam o meşhur AVM’nin karşısında bir zabıta aracı gördüm. Yanına yaklaştığımda zabıta aracının üzerinde Tepebaşı Belediye Başkanlığı amblemini gördüm.
Yaya gezen bir zabıta memuruna sordum:
‘Geçmişte Tepebaşı Belediyesi zabıta ekipleri adaların bu tarafına geçmiyordu. Şimdi araca baktım ve Tepebaşı Belediyesi’nin amblemini gördüm. Artık Odunpazarı, Tepebaşı ortak çalışıyorsunuz herhalde.’
Zabıta memuru:
‘Evet, ortak çalışıyoruz. Odunpazarının yetişemediği Tepebaşı sınırlarına yakın bölgelerde Tepebaşı, Tepebaşının yetişmediği Odunpazarı ilçesine yakın bölgelerde zaman zaman bir birimize yardım ediyoruz. Araçlarda her iki belediyeden de zabıta memurları bulunuyor’ diye cevap verdi.
Bu uyumlu çalışma inşallah bozulmaz, hatta yapılabilecek farklı alanlar için de yapılmalı.
*-*******
Gençlerimiz bonzai tuzağında
Bonzain fiyatı 3 ile 5 lira arasında olduğu için çok rahatta Pazar bulunabiliyor. Esrar veya eroin gibi ulaşımı zor değil. Sentetik bir uyuşturucu, gençler bunu içerek ‘kafa’ yapıp eğlendiklerini zannediyorlar. Ama hayatlarının kumarını oynadıklarının farkında değiller.
Ucuz olduğu için tüketimi de hızla yaygınlaşıyor. Bu nedenle ailelerin çocuklarını yakından izlemesinde yarar olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Bir kere kullanımı bile kötü sonuçlar doğruyor. Bonzai sigaranın içinde karıştırılarak da içilebiliyor.
Kullanım sırasında çevreden anlaşılması bir hayli zor, bu nedenle aileler çok duyarlı davranmalılar.
Çocukları nerelere gidiyor? Kimlerle arkadaşlık yapıyor? Arkadaşları nasıl birisi? Ailesi kim? Peki, ne yapmak gerekiyor? Çocuklarına belli etmeden bu soruların cevaplarını mutlaka araştırılmalılar.
Öncelikle okullarda, ailelerde, çocuklarda farkındalık yaratmak gerekir. Bonzai herkese anlatılmalı. Ne olduğu, nasıl sonuçlar verdiği, vücudu nasıl tükettiği iyi bilinmeli. Bonzai tek kullanımda bile alışkanlık yapabiliyor. Bu alışkanlık sonucu vücut çürüyor. Türkiye’de gençler son 4 yıldır Bonzai kuşatması altında. Öyle ki, internette bonzai üzerine yazılmış şarkılara, sipariş verebilmek için telefon numaralarına dahi ulaşılabildiğini duyduğumda adeta şok geçirdim.
Başta aileler olmak üzere, çevremizdeki herkes, hepimiz bu konuda uyanık ve duyarlı olmalıyız. Bir istihbarat aldığımızda bunu hemen en yakın polis merkezine bildirmeliyiz. Böylelikle bu zehir satıcılarıyla mücadele edebiliriz.
‘Bana ne, bana dokunmayan yılan yaşasın’ derseniz bir gün gelir o yılan sizin de canınızı yakar. Ancak atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş olur.