Afrikalı bir gencin ilham verici hikayesi

Herkese merhabalar. Bu hafta yazıma William Kamkawamba’nın “Rüzgarı Dizginleyen Çocuk” adlı kitabı ile devam ediyorum. Bu kitapla Kamkwamba’nın müthiş başarı öyküsüne tanıklık ediyoruz. Kitabın girişinde, Kamkwamba’nın yel değirmenini çalıştırarak, yel değirmeninin yapımı sırasında kendisiyle alay eden herkesi şaşkına çevirdiği bir giriş bunuyor. Giriş kısmı okuyucunun merakını arttırarak, okuru kitabı okumaya büyük oranda teşvik ediyor. İlk bölüm oldukça yabancı isim ve karmaşık olaylardan oluşuyor.  Kamkwamba, babasının gençlik yıllarından ve annesiyle nasıl tanışıp evlendiğinden de bahsediyor. Ayrıca kendisi henüz çok küçükken amcası John’un onları ziyaret ettiğini, babasının, amcasından etkilenerek ticareti bırakıp çiftçilik yapmaya karar verdiğini anlatıyor. Bu kararla Kamkwamba ailesi, üç çocukları ile Dowa’dan Masitala köyüne taşınıyor. Böylece Kamkwamba’nın çocukluğu, kuzenleriyle bir arada eğlenceli bir şekilde geçiyor.

Kamkwamba on üç yaşlarındayken büyük bir kıtlıkla karşı karşıya kalıyor. Gün geçtikçe kıtlık daha da şiddetleniyor. Böylece bir süre sonra bu kıtlık Kamkwamba ile ailesini de epey etkiliyor.
Nihayet ortaokul sınavlarının zamanı gelince Kamkwamba büyük umutlarla girdiği sınavdan en kötü notları alıyor ve  en düşük seviyedeki okula gitmek zorunda kalıyor. Yine de okula gidebildiği için mutlu olan Kamkwamba kısa süre sonra Kamkwamba, ailesinin maddi durumu el vermediği için okulu bırakmak zorunda kalıyor. Bu durum Kamkwamba’yı neredeyse her şeyden daha çok üzüyor. Bir süre sonra Kamkwamba üzüntüsünü azaltmak ve vaktini değerlendirmek için kütüphaneye gitmeye başlıyor. Kütüphaneden aldığı kitaplarla tek başına çalışıyor. Aslında Kamkwamba, farkında olmadan hayatını değiştirecek olan büyük bir adım atıyor. Kütüphanede bulduğu kitaplar ve artık işe yaramayacağı düşünülerek atılmış parçalarla Kamkwamba bir yel değirmeni inşa ederek büyük bir başarıya ulaşıyor.

Özetle: Kamkwamba’nın Rüzgarı Dizginleyen Çocuk kitabı, sadece bir başarı öyküsünden oluşmuyor. İçinde yaşadığı toplumun kültürünü de olabildiğince geniş bir şekilde ortaya koyuyor. Bu sayede; cenaze törenleri, evlilik hazırlıkları, çocuklara isim verme şekilleri, mutfak kültürü, çocukların oynadığı oyunlar ile oyun dışında vakitlerinin nasıl geçtiği, topluma hakim olan büyü ve büyücüler hakkında epey bilgi sahibi oluyoruz. Tüm bunlar da okurun, Kamkwamba’nın başarısını daha iyi değerlendirmekte katkı sağlıyor. Kamkwamba kıtlık sürecinde dehşet verici olaya şahit oluyor ve okura bunları olabildiğince aktarmaya çalışıyor. Bu nedenle kıtlık günleri kitaba epey hakim oluyor ve bu durum kitaba trajik bir hava katıyor. Yukarıda da söylediğim gibi ilk bölüm çokça yabancı isim ve anlaşılması zor olay barındırıyor. Bu nedenle yavaş ve zorlukla ilerleyen bir bölüm oluyor. Ama kitap ilerledikçe yabancı isimler de olaylar da daha anlaşılır bir hal alıyor. Yani eğer ki ilk bölümde sabredip okumaya devam ederseniz sonrası çok güzel ilerliyor. Keyifli okumlar.