3 aşağı 5 yukarı!..

GÖRÜŞLER

Daha düne kadar pek yüzüne bile “bakan” olmazdı...

Ama..

"Bir BAKAN oldu..."

Bakmayan, hoplamayan, hatta takla atmayan kalmadı!..

Oysa,    "4+4+4 eğitim sisteminin değil miydi ?

Olsun..

"Yine de sevecen, babacan biridir Nabi Avcı..."

Biliyor musunuz?

Yeni sistemle tam 138 bin kız öğrenci okulu bırakmak zorunda kaldı…

“Nereye?”

Bir önceki TÜSİAD Başkanı Boyner vermişti bunun yanıtını:

"Haydi kızlar, kocaya!.."

………

Hiç merak ettiniz mi?

"Eğitim ve laiklik, ABD’de nasıl acaba?"

Yakın tarihimizden bir örnek:

"Mildrad Rosario", İspanyol asıllı bir ABD yurttaşı..

Mesleği ortaokul öğretmenliği...

Muhafazakar Rosario, kendisini şöyle tanımlıyor:

"Yeniden doğmuş bir Hıristiyan..."

Rosario, bir gün 29 kişilik sınıfta ölen arkadaşları için yas tutan öğrencilerle birlikte dua ediyor..

Bayan öğretmen, inancı olmayan öğrencilere baskı yapmıyor, duaya zorlamıyor…

Ana yine de olayı duyan bir öğrenci velisi, öğretmeni "New York Eğitim Kurumu"na şikayet ediyor... Kurum üç gün sonra kararını veriyor:

"Öğretmen Rosario, Anayasayı ihlal ettiği için görevden alınmıştır..."

ABD'nin laik eğitim veren okullarında dua edilmesi Yüksek Mahkeme kararıyla yıllardır yasak...

Olaydan sonra kimi Amerikan gazeteleri "Rosario"yu destekliyor ama, büyük çoğunluğu kınıyor...

En çarpıcı yanıt ise, rahip "Barry Lynn"den geliyor:

"Rosario, ders vermesi için, yani öğretmen olduğu için ücret alıyor, vaaz vermesi için değil..."

………

Birkaç vatandaşa takılır gibi sorduk:

"Nedir bu 4+4+4’ler?"

En güzel yanıtı biri verdi:

"Yok mu ortası abi?" dedi:

"Hani, 3 aşağı 5 yukarı gibi!"

Gerilim

IMF’ye olan borcumuz mayısta bitiyormuş.

Çok şükür ki bu işin sonuna geldik. Zira ülkede "satacak bir şey" kalmadı!

Gani Yıldız

Günün Sorusu

Fazla televizyon izleyenler suça yatkın oluyormuş.

Fazla televizyona çıkan bazı tipleri gördükleri için olabilir mi acaba?

Kolsuz Yarşar’dan

Müzisyen “Doğan Canku”, yoga sayesinde uçmuş!.. Bak biz bi havaalanını halledemedik. İyi de..

“Doğan Canku Eskişehir’e gelirse nereye konacak?”

Günün Balı

CHP’li Haluk Koç, “Yargının ırzına geçildi” demiş.

Demek ki..

“İktidar, iktidarsız değilmiş!”

Tamam, duyuyorum ama!

Adamın biri kazada kulaklarını kaybetmiş…

Araştırmaları sonunda iyi bir plastik cerrah bulmuş ve girmiş  ameliyata…

Ameliyat bitip bandajlar açıldıktan bir süre sonra panik halinde bağırmaya başlamış:

"Aman Tanrım.. Doktor, bana kadın kulakları takmışsın!.."

Doktor şaşırmış:

“Kulak kulaktır, kadını-erkeği olmaz ki!"

"Yanılıyorsun doktor" demiş adam:

"Haklısın, her şeyi duyuyorum ama, hiçbir şey anlamıyorum ki!.."

Çoktan halletmiş

Küçük çocuk bahçede   topraktan   çıkardığı solucanı spagetti gibi hüpletirken babası "Hayııır" diye bağırmış:

"Annesi de gelip seni yer haa!.."

"Mümkün değil" demiş çocuk:

"Önce annesini götürdüm baba!.."

Kolsuz Yaşar’ın isyanı!

"Maria  Becket"e    bir “Nobel ödülü” verilmesi için çok uğraş veren olmuş…

Ama mümkün mü?

"Orhan Pamuk" gibileri varken!

Son açıklamasında, "Ben ailemizin idiotuydum" diyor…

Kolsuz Yaşar da isyan ediyor:

Orhan Pamuk, "Ailenin idiotuydum, Nobel kazandım " demiş...

Valla biz "idiot" değildik!

"Mabel bile alamadık!.."

Günün Olayı

Atatürk milliyetçiliği neden mi kötüdür?

Çünkü topraklarımıza ABD çıkarları için patriot füzelerini açmamızı hazmedemez.

“Türk adının unutturulmasına, milletin adının değiştirilmesine asla izin vermez de ondan kötüdür!..”

Günün Biberi

Emekli subaylar, 28 Şubat sorgulaması sahte belgelerle yapılıyor diye itiraz ettiler.

Şu askerler bir türlü anlayamadı!..

"Gerçek belge bulmak kolay mı?"

Naci Beştepe

Günün Şiiri

Almanyalarda Ellerimiz

Şimdi Almanya’da gün doğmuştur

Şimdi aydınlığa değer elin 

Ayağına, kocaman ayağına Hadi der elin

Bu muydu gece yarısı seninmiş gibi

Parlayan o mermer elin

Bir el gibi görünür ama binbir eldir

Çalışır çabalar, bir ekmek parasına

Sırılsıklamdır, dökülen saçın bile

Kaldıramaz, avuç avuç ter elin

İşte yurdundan uzak

İşini de, seni de yer elin...

Fazıl Hüsnü Dağlarca (Varlık-1964)

Öçalan’a mı sorulacak!

Biliyorsunuz, Anayasa'da 66. madde dışında 10'dan fazla maddede "Türk" ve "Türk Milleti" kavramları geçiyor...

"Madde 7": Yasama yetkisi "Türk Milleti" adına TBMM'nindir.

"Madde 9": Yargı yetkisi "Türk Milleti" adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.

"Madde 70":  Her "Türk", kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.

"Madde 72":  Vatan hizmeti, her "Türk"ün hakkı ve ödevidir.

"Madde 76": Yirmi beş yaşını dolduran her "Türk" milletvekili seçilebilir...

………

Göründüğü gibi "Millet"e yeni bir ad lazım.

Onu da "öcalan"a mı sormalı!

Maria’nın insan hakkı savaşı

"Maria Becket"i geçenlerde yitirdik...

 Tarih, ona da ayrı bir sayfa açtı:

"Yaratıcı bir demokrasi ve insan hakları savaşçısı..."

Maria, Atinalı bir işadamının kızıdır.

2. Dünya Savaşı'nda Atina, Alman işgalindeyken SS görevlilerinin babasını gözlerinin önünde öldüresiye dövdüklerini hiçbir zaman unutmamıştır...

Maria, yıllar sonra evlenip Cenevre'ye yerleştiğinde yurdunda iktidara gelen junta’nın yaptıkları, ona Alman işgalinde gördüklerini anımsatır.. Kalkar, demokrasi açısından duyarlı sandığı İskandinav ülkelerine gider.. Yetkililere Junta'nın cinayetlerini anlatır, bu yönetimle ilişkilerini kesmelerini ister... Sonuç alamaz...

Cenevre'ye döndükten kısa bir süre sonra bir otelin resepsiyonunda otuz kadar pasaportun bulunduğunu görür.. Otel katibi bir an için yerinden uzaklaşmıştır.. Pasaportları çantasına atıp kaçar...

Maria, bu pasaportlara ülkesinden yollanan resimleri yapıştırarak  Junta'nın aradığı birçok kişinin Yunanistan'dan kaçabilmesini sağlamıştır... Bu pasaportlardan biriyle de "Mihri Belli"nin sıkıyönetim varlığında Türkiye'den kaçmasını sağladığı bilinir...

Junta'nın  varlığını sürdürdüğünü gören Maria, bu kez "Yaser Arafat"a gider.. 100 Yunanlı genci gerillacı yetiştirmesini ister... Amacı bu gençlerle Junta'ya karşı silahlı isyanı başlatmaktır... Bu arada kendisi de eğitim görür ama Türkiye, Kıbrıs'a çıkınca Junta düşer...

"Savaşa gerek kalmaz..."

………

Bu bilgileri, "Selçuk Erez"in bir yazısından aktardık...

Maria'nın ataları, Yunanistan'a Türkiye'den gitmişler...

Erez, hem öneriyor, hem uyarıyor:

"Maria'nın altetmeye çalıştığı faşizm, bu gün de yeryüzünde birçok yerde vardır.. .Genç eylemciler, özellikle onu örnek alsın... Öykülerinden esinlensin..."