İyisi ve kötüsü ile ardımızda bıraktığımız 2013 şehir hafızası adına önemli değişikliklerin yaşandığı bir sene oldu. Hızlı tren geçiş hattı ile ilgili çalışmalar, İstasyon Köprüsü yıkım tartışmaları, Büyükşehir Operasyonu, Yeni Tramvay hatları, Stadyum temelinin atılması, mevcut Stadyum alanıyla ilgili gelişmeler derken son dönemlerde Belediye Başkan adayları ile ilgili sürpriz isimler şüphesiz seneye damgasını vurdu.
Tüm bunların kent hafızasında elbette yeri yadsınamaz, hepsi başlı başına küçük bir Büyükşehir olan Eskişehir için önemli gelişmelerdi. Ancak 2013’ün Eskişehir hafızası adına tarihe not düşülecek en önemli gelişmesi bence Türk Dünyası Kültür Başkentliği oldu.
Eksikleri, yanlışları, eleştirilerine rağmen Başkentlik seneye damgasını vurdu. Başından beri bardağın dolu tarafından bakmak isteyenlerin gördüğü önemli kazanımları, ciddi organizasyonları ve küçük kapsamdaki kalıcı eserleri inkâr etmek bu şehre büyük haksızlık olur.
İşin içine siyaset sokmaya çalışanlar, siyaset var diye uzak duranlar, başlangıçta yapılan iyi niyetli ama karşılık bulamayan sürece rağmen, olaya şehir adına bakmakta fayda gördüm.
Geride bıraktığımız sene defalarca yazdık, çizdik. Bütçe tartışmalarından, ben bundan ne pay alırım düşüncelerinden, bana faydası olmayanın şehre de faydası olmasın yaklaşımlardan sıyrılıp, kendimizi sınamamız, ortak hareket kabiliyetimizi test etmemiz ve organizasyon gücümüzü denememiz için bu sene iyi bir fırsat oldu.
Bu şehrin 10 Bin çocuk ve genç için kafileler halinde 3,4 günlük hem de yurt dışı organizasyonlarını sıkıntı yaşanmadan düzenleyebileceğini kanıtladık.
Bu şehrin Türkvizyon gibi Uluslararası bir organizasyonu hem de ilk kez ve kusursuz bir şekilde gerçekleştirebildiğini dosta düşmana gösterdik.
Küçükleri saymıyorum ama son derece önemli ilgililerine münhasır Bilimsel Sempozyumlar yaptık.
Vatandaş sadece ekonomik gücü olan insanların izleme şansı olduğu bir çok müzisyeni ücretsiz izledi.
Birileri kalıcı eser saymasa da Şehir merkezi ve ilçelerde gerçekleştirilen ve yapımı devam eden restorasyon çalışmaları da bence önemli bir katkı.
Öte yandan onlarca yazılı eser, kitap, bildiri ve bugünlerde galası için heyecan duyduğumuz Eskişehir’in en önemli değeri Yunus Emre’nin bizim Yunus’un sinema filmi…
Şimdi bunlar kötü, tu kaka, fena şeyler mi sormak istiyorum?
Bence muazzam güzel işler ve emeği geçen herkese teşekkür etmek lazım….
Çünkü bunu NE Ak Parti, Ne CHP ne de siyasi bir oluşum ya da iktidar gücü değil ..
Kendine her sıfatı yakıştırmasını bilen bir şehir başardı. Eskişehir başardı. Bu sebeple bu işi kötüleyerek bu şehre haksızlık yapmak istemiyorum.