Eskişehir’i krizden sanayisinin çeşitliliği kurtardı

Türkiye’de sanayi üretimi alarm vermeye başladı.
Sanayi üretimi ağustosta aylık yüzde 1,6, yıllık yüzde 5,3 azaldı. 11 ili etkileyen Kahramanmaraş depreminden bu yana sanayi üretiminde en sert yıllık düşüş yaşandı.
Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2024 yılı Ağustos ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü ile imalat sanayi sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,4’er azaldı.
Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi ise yüzde 1,6 arttı.
Peki ya Eskişehir sanayisinin durumu?
Bunu Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş’a sordum.
Başkan Kesikbaş, Eskişehir’i krizden sanayisinin çeşitliliği ve orta-yüksek teknolojik ürünler üretmesinin kurtardığını ifade etti ve şöyle devam etti:
“Dünyada krizden bahsetmek mümkün değil. Krizi sadece Türkiye yaşıyor. Eskişehir’i kurtaran kendine özgü durumlar var. Bunlardan ilki sanayisinin çeşitliliği… Havacılıktan raylı sistemlere, tekstilden mobilyaya, PVC ürün üretiminden seramiğe, beyaz eşyadan cam ürünlere kadar Eskişehir sanayisinin muazzam bir çeşitliliği var.
Denizli’ye gittiğinizde tekstil, Bursa’ya gittiğinizde otomotiv ve tekstil sektörlerinin ağırlıkta olduğunu görürsünüz ancak Eskişehir böyle değil. Farklı sektörlerde alanında öncü pek çok sanayi kuruluşumuz var.  Biri sekteye uğrasa diğeri kurtarıyor.
Bunun yanında orta ve yüksek teknolojik ürün üretimimiz de ülke ortalamasının çok üzerinde. Tüm bunları birleştirdiğimizde Eskişehir sanayisinin avantaj yaratan farkı ortaya çıkıyor.“
Eskişehir sanayisinin teknolojik dönüşüme olan ilgisinin de bunda önemli bir etken olduğuna dikkati çeken Kesikbaş, kurun düşük seyretmesinin ihracatçının rekabet gücünü zorladığını da sözlerine ekledi.
Anlaşılan o ki sanayimizin çeşitliliği ve teknolojik dönüşüme olan yatkınlığı sayesinde kriz Eskişehir’i teğet geçiyor.
Böylesine pozitif haberlere ihtiyacımız olduğu bir dönemde ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, açıklamasıyla moral verdi.

Cumhur İttifakı’nın yeni açılımı!

AK Parti’nin 22 yıllık perçinlenmiş iktidarı boyunca Kürt açılımına dair pek çok denemeye tanık olduk.
Bunun adı kimi zaman “Barış Süreci”, kimi zaman “Eve dönüş” kimi zaman da “Kürt açılımı” veya “Açılım süreci” oldu.
Açılımlardan geriye elle tutulur, gözle görülür bir tek Kürtçe yayın yapan TRT KURDİ kaldı. Girişimler daha sonra milliyetçi politikalara evrildi, açılımlar rafa kalktı.
Ezber bozan Öcalan çağrısının MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından yapılması yurttaşta ön kabul oluşturma ve devlet politikası gayreti olarak düşünülebilir.
Ancak şu bir gerçek ki…
Cumhur İttifakı, gündemi belirledi, ön aldı, bu konuda başarı sağladı.
Sonunda başarılı olur veya olmaz…
Bu süreci sadece Anayasa değişikliğine DEM’den destek arayışı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden seçilebilmesine olanak sağlayacak bir çaba olarak görmek saflık olur.
Cumhur İttifakı tabandan gelmesi muhtemel tepkilere rağmen enerjisini uzun süre bu iş için harcayacak, meramını anlatmaya çalışacak.
Buradan görünen o.