Bazı rüyaları neden hatırlamıyoruz? İşte sebebi...

Rüyalar, uyandığımızda bazen net bir şekilde hatırlanırken, bazen de tamamen silinmiş gibi hissedilir. Uzmanlara göre, hemen hemen herkes düzenli olarak rüya görse de, bu rüyaların çoğu hafızamızda uzun süre kalmaz. Furman Üniversitesi'nden psikoloji ve sinirbilim doçenti Erin Wamsley, "Rüyalar çoğunlukla uyandığımızda kaybolur; ancak uyandıktan sonra onlara dikkat edersek, daha kolay hatırlanabilirler" diyor.

Rüya görme, uyku evrelerinden REM (hızlı göz hareketi) uykusunda en canlı şekilde görülür. Bu evrede rüyalar en ayrıntılı ve uzun olur. Ancak rüyaların sadece REM uykusunda değil, NREM (REM dışı) evrelerinde de görüldüğü bildirilmiştir. Rüya hatırlama olasılığı, REM uykusundan uyanıldığında daha yüksektir; bu oran %80'e kadar çıkabilirken, diğer evrelerden uyanıldığında %50'ye düşer.

Sabahları rüyaların daha canlı ve akılda kalıcı olmasının nedeni, biyolojik ritimlerin uyandıkça daha aktif hale gelmesidir. Ancak, alarmla uyanmak rüya hatırlamayı zorlaştırabilir. Alarmlar, derin uyku evrelerinden uyanmamıza neden olabilir ve bu da rüyaların hatırlanmasını engeller.

Rüya hatırlamayı artırmak için, alarmı erteleyerek ve uyandığınızda hemen rüyanızı hatırlamaya çalışarak pratik yapabilirsiniz. Ayrıca, rüyaların içeriği ve duygusal yoğunluğu da hatırlanabilirliklerini etkileyebilir. Duygusal rüyalar, genellikle daha uzun süre akılda kalır.

Rüya hatırlamanın beyin işlevleriyle derin bir bağlantısı vardır. Rüyalar, beynimizin hafızayı pekiştirmesi ve önemli anıları önceliklendirmesiyle ilgili önemli bir rol oynar. Ancak, rüyaların anlamını aşırı yorumlamak yerine, onların zihinsel süreçlerimizi yansıtan işaretler olduğunu anlamak faydalı olabilir.