İlk işi makam odasındaki Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğraflarını eşitlemek olan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, “olmasaydın olmazdık” sözünü günümüze uyarlamış anlaşılan.
İlk işi makam odasındaki Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğraflarını eşitlemek olan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, “olmasaydın olmazdık” sözünü günümüze uyarlamış anlaşılan.
Ünlü ressam İbrahim Çallı’nın torunu çağdaş Türk resminin öncülerinden Yaşar Çallı imzalı Atatürk portresi, Rektörün talimatıyla makam odasından kaldırtılınca Anadolu Üniversitesi’nce 1994 yılında açılan Odunpazarı’ndaki Cumhuriyet Tarihi Müzesi’ne götürülüp duvara asıldı.
AÜ Cumhuriyet Tarihi Müzesi Genelkurmay Başkanlığı’ndan alınan replika yani taklit edilmiş, çoğaltılmış fotoğraf ve resimlerin yer aldığı, orijinal eserin bulunmadığı bir müze.
Bu müzede yer alan panolara bazı kendini bilmez ziyaretçilerin zarar verdiği bilinirken…
Yağlı boya Atatürk resminin bu müzede muhafazasız alelacele duvara asılması öncelikle doğru değil.
Resmin muhafazasız asılması yanlış olmuş.
Atatürk portresi eseri AÜ Yunus Emre Yerleşkesi’nde bulunan Çağdaş Sanatlar Müzesi’nde sergilenebilirdi.
Üstelik bu müzede replika değil orijinal eserler yer alıyor.
Üniversite koleksiyonundan seçilen eserlerin yer aldığı Çağdaş Sanatlar Müzesi’nin 230 Türk , 53 yabancı 283 farklı sanatçının yapıtları bulunuyor.
İlk düğme yanlış iliklenince gerisi geliyor…
Eskişehir gibi çağdaş ve uygar bir kentte…
Üstüne üstün bilim yuvası olması gereken bir üniversitede…
Minnet borcunu Türkiye’nin kurucu lideri Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk üzerinden mesaj vererek ödemeye kalkmak…
“Eğitim, araştırma ve bilimsel yayın alanı başta olmak üzere yaratıcı endüstriler, sosyal inovasyon gibi yüksek potansiyelimizin olduğu ekosistemlere yenilikçi projeler geliştirmeyi hedefliyoruz” sözlerini havada bırakıyor, kıymetsizleştiriyor…
İnandırıcı olmayı mümkün kılmıyor.
Bilmem anlatabildim mi?
Ne emekli ne de emekçi memnun!
Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şubesi, emeklinin geçim sıkıntısını gür bir sesle alanlarda haykırmayı sürdürüyor.
Sadece emekliler değil emekçiler de aynı dertten muzdarip: Geçinemiyoruz.
Tüm Emeklilerin Sendikası Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, Bu ülkenin en fedakar ve en masum insanları olarak biz emekliler, reva görülen ölüm sınırında yaşamayı reddediyoruz. Göstermelik enflasyon hesapları tiyatrosuna kanmayacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz” diyor ve ekliyor:
“Saçma sapan enflasyon hesaplarını bırakın. En düşük emekli aylığını, en düşük memur maaşına eşitleyin. Gerekli oransal artışları ve kazanılmış haklarla, aylıklarımızı hemen yeniden düzenleyin. Memurlara verilen ve hakkımız olan seyyanen ödemeyi, emeklilerden sakınmayı bırakın.”
‘Emekçilerle dalga geçiyorlar’
Türk Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi Başkanı Hasan Atak da sendika binası önünde yaptığı açıklamayla, yoksulluk sınırının altında çalışan işçilerin insanca yaşayacak maaş talep ettiğini vurguladı.
Acil çözüm çağrısında bulunan Atak, “İnsanca yaşayacak ihtiyaçlarımıza cevap veremeyen maaşlar ile geçinemiyoruz. Açıklanan aralık ayı enflasyonu emekçiler ile dalga geçmektir” yorumunu yaptı.
Toplumun tüm kesimleri tepkili, geçinemediklerini haykırıyor.
Açlık sınırının 21 bin lira, yoksulluk sınırının 68 bin lira olduğu bir ortamda asgari ücreti 22 bin 104 lira açıklayarak emekçiyi yok sayan iktidar, görmezden geldiği emekliye ne yapmaz…
Varın siz düşünün.