Aslında modern, çağdaş ve bilinçli insanlardan oluşan bir şehiriz.
Aslında modern, çağdaş ve bilinçli insanlardan oluşan bir şehiriz.
Hani medeniyet kıstasları diye bir liste olursa Eskişehir pek çoğunu açık ara fark ile geçer.
Ama, fakat, lakin ... Söz konusu trafik ve otopark kullanma alışkanlığı olduğunda tüm ezber bozuluyor.
Malumunuz zaten herkesin şehir merkezinde yaşamaya çalıştığı tek merkezli bir şehirde yaşıyoruz. Yani kişi ve araç sayısının ortalamanın çok üstünde olduğu bir şehirdeyiz.
Kişi başına düşen araç sayımızda Türkiye ortalamasının çok çok üstünde.
Yani hiç bir şey yapmadan bile ortada bir sorun olması kaçınılmaz.
Amma velakin biz bu şartları daha da zorlayarak 20,30 sene alışkanlıklar ile hayatımıza devam etmek istiyor ve hayatı birbirimize daha konforsuz bir hale getiriyoruz.
Bankamatikten para çekmek için ana cadde üstünde dörtlü yakıp 2. şeridi işgal etmek.
Herhangi tek yön bir sokağı kafamıza göre kapamak, iki tekerli araçları araçtan ve üstündekini insandan saymamak gibi genel rahatlıklar artık nirvanaya ulaştı.
En vazgeçmediğimiz ve ödün vermek istemediğimiz rahatlık ise aracımızı illa ki evimizin, apartmanımızın önüne park etme çabası.
Otopark kullanmak yerine aracımız mutlaka gözümüzün önünde dursun istiyoruz.
Bunun para ile ilgili olduğunu düşünmüyorum zira park yeri ararken harcanan yakıt otoparktan daha maliyetli oluyordur.
Hal böyle olunca çoğu zaman kaldırımlar, dükkan önleri bile işgal altında kalıyor. Herhangi bir yangın durumunda itfaiyenin girmesinin mümkün olmayacağı kadar dar sokaklar biliyorum.
100 metre yürümemek ve milyon lira verip aldığımız aracımız göz önünde dursun diye inatlaşınca devreye zoraki yaptırımlar giriyor.
Parklar sokağı işgal etmesin diye demir ve plastik dubalarla önlem alınıyor.
Biz bu konuda inatçı davrandıkça şehirdeki duba sayısı giderek artıyor ve çok çirkin bir görüntüyle baş başa kalıyoruz.
Ne yazık ki bugün Eskişehir gibi fiziksel güzelliği harika bir şehir bugün demir ve plastik dubaların işgali altında.
Kimse bunları koyanlara ve sisteme itiraz etmesin. Kimse bu durumdan kendi öz eleştirisini yapmadan sıyrılmaya kalkmasın.
Şehirde yaşıyorsak bilelim ki, bazı konfor alışkanlıklarını terk etmek zorundayız.
Bunun başında da araçlar geliyor.