Aceleci oyun hatayı getirdi

Keçiörengücü, temkinli ve baskıyı sadece kendi yarısında yapmayı tercih etti. Bu sistemi hemen hemen Eskişehir’e gelen her takımda da görmek de mümkün… Bunun başlıca nedeni Eskişehirspor’un enerjisine ayak uydurmak. Kısaca, takım enerjilerini 90 dakikaya yaymak istediler ve bunda da başarılı oldular. Oyun bakımından ise Eskişehir’in arzusuna ayak uyduramadıklarını da söylemek mümkün.
Eskişehirspor’un kazanamama stresi doğal olarak saha içine de yansıyor. Es Es öne geçse de, geriye düşse de akıllar hep ‘Yine kazanamayacak mıyız’ sorusuna gidiyor. Özellikle son 10 dakikada sahada ki aceleci oyun bunun en büyük göstergesi.
Olumlu yönden bakılacak olursa takımda bir şeylerin oturduğunu, kulübede ki patronun sahada neleri istediğini görmek mümkündü. Keçiörengücü hücumdayken 3-5-2, Es Es hücumdayken ise 3-4-3 sistemi (80 dakika boyunca) sahada takır takır işledi.
Geç değişiklikler puan kaybının önemli faktörü oldu. Doldur-boşalta giden rakip karşısında boy avantajı sağlamak ve orta sahada dengeyi kurmak biraz daha erken elde edilebilirdi. Ancak burada da bireysel hata öne çıktı ve gördüğüm kadarıyla topun dışarıya çıkacağını düşünen Ekrem ne yazık ki büyük hata yaptı ve skor eşitlendi.
Alınacak bir galibiyet, uzun süredir takımın yakasından düşmeyen özgüven sorununu fazlasıyla yerine getirecekti.
Eskişehirspor’da ki art arda alınan kötü sonuçların ardından kadroda operasyonun yapılması gündeme geldi. Hatta bazı oyuncuların kadro dışı bırakılacağı da öğrenildi. Ancak kadro dışı kelimesi şu günlerde en fazla ihtiyacımız olan birlik ve beraberliğe çok aykırı. Kadro dışı kalınması Eskişehirspor’un şu kadrosunda oldukça lüks kalacak bir durum. Takım içindeki sorunların böyle değil başka bir şekilde çözüleceğine inanıyorum.