5 ve 19 Temmuz’da Eskişehirspor’la ilgili 2 köşe yazmışız. “Önce Güven tamam sırada Önce Sabır var” ve “Başka Eskişehirspor yok” diye iki başlık atmışız. Bu iki yazıda da o zamanlar faaliyet raporu açıklanmamasına rağmen 90 Milyon TL gibi bir borç beklendiğini ve bu ekonomik durumla takıma hedef koymak ve herkesi beklentiye sokmak yerine bu seneyi pas geçmenin, sportif başarı baskısı yaratmadan yara sarmaya çalışmanın daha yerinde olacağına vurgu yapmışız. Önce sabır diyerek yarın sefa sürmek için bugün feda gerektiğini söylemişiz.
Demek ki Eskişehirspor camiasını iyi tanıyormuşuz ki bugün olacakları o zamandan hissetmişiz. Malum Hoşcan ve yönetim zor bir seçim süreciyle birlikte görevi devraldılar ve Allah yukarda bugüne kadar verdikleri kısa vadeli sözlerin hemen hepsini tutarak güzel bir başlangıç yaptılar.
Yönetime muhalif olanlar, istediklerini alamayanlar, kendi için menfaat sağlamayanların da dâhil olduğu bazı kişiler, üst üste gelen yenilgilere kadar hep suskun durdular. Çünkü sportif başarısızlık dışında eleştirebilecekleri ayrıntı bulamadılar.
Gel gelelim lig ve kupa da üst üste alınan mağlubiyetler, takımın isteksiz değil ama beceriksiz oyunu ve ligin en az gol yiyen takımının birkaç maçta bir düzine gol yemesi birilerini üzmek yerine sanki mutlu etti. O kadar çok mesnetsiz, insafsız ve hakarete varan ahlaksız sözler gördük ki şaşırdık. Zannettik ki kıyamet kopuyor, sanki küme düştük ve bundan sonra hiç umudumuz kalmadı.
Düne kadar 27 puan için methiyeler dizenler, ligdeki başarıyı vurgulayanlara sormak lazım. Başarı ile Başarısızlık arasındaki fark 3 maçla mı sınırlı?
Unutmamak lazım ki aksilikler her takımda her dönemde yaşanıyor. Kupa da sürprizlere özellikle bu sene fazlaca tanık olduk ve ligde aldığımız mağlubiyete rağmen 7’nci sıradayız. Ne ilk yenilgimiz ne de son ve birleşelim derken camiayı dağıtmak isteyenlerin eline malzeme veriyoruz haberimiz yok.
Birliktelik olmalı Birlik-Delik değil…
Eleştiri her zaman lazım, her yöneticiyi ayakta ve görev yapmaya zorlayan eleştiridir. Haklı eleştiriler bir takımın ve yönetimin zenginliğidir. Bu sebeple yanlışları elbette eleştireceğiz, hataları elbette dile getireceğiz ama söylemlerimiz ayrıştırıcı ve yıkıcı değil birleştirici olmalı. Hem Hoşcan hem de Sağlam sezon başından beri bu birliktelik için canla başla çalışıyor. Her kurumun, her taraftar grubunun, Eskişehir deki herkesin bu birlikteliğe el atması gerektiğini vurguluyor, başarma yolunda da ciddi adımları gözlüyoruz ama birkaç yenilgi sonrası öyle bir gündem yaratılıyor ki, tekrar başa sarıyoruz.
Bugün için Geleceği yememeliyiz
Kimse kusura bakmasın ama bu sene sportif başarı olsun diyen skora göre tavır takınanlar gerçek Eskişehirspor taraftarı değildir. “Yaratılan baskı ile bunca borca rağmen daha da borçlanarak büyük transfer yapan yöneticiye de gerçek EsEs’li demem.” Gerekli takviyeler tamam ama bazıları istiyor diye yıldız alınırsa boşa kürek çekilmiş olur. İleride her sene hedefe koşan, şampiyonluk kovalayan bir takım görmek istiyorsak bugün biraz çile çekmemiz lazım. Geçmişte nasıl çektiysek bugünde çekeriz ve gerçek taraftar, çilekeş taraftar, varından yoğundan artıran taraftar biliyorum ki bu takımın sadece iyi olması için yapıyor bu fedakârlığı, onların öfkesini aşkın mazereti görüyor ve saygı duyuyoruz eyvallah.
Ancak bu takım yenilsin bende yönetimi eleştireyim diyenleri de görmezden gelmiyoruz.