Yorumdan yoruma

7 Ekim 2016 09:17
A
a
Sütiş Eskişehir
Önceki gün eşimle birlikte Emirdağ’a gidip geldik.
Kardeşimin Belçika’da çalışan oğlu Birol’un genç yaşta yaşamını yitirmesi üzdü hepimizi.
Akciğer kanseri 35 yaşındaki Birol’u altı ay içinde alıp götürdü.
Genç Birol’u doğup büyüdüğümüz, Adayazı Köyü’nde topğrağa verdik
Cenazeyi defnettikten sonra baş sağlığına gelen komşularla konuştuk.
Kardeşim ve Birol’un ailesinden başka katılanlar acıyı unutmuş.
Politika konuşuyorlardı.
Ben köye seyrek geldiğim için de soruyorlardı:
“Bu gidiş ne zaman sona erecek?”
“Yakalamaların arkası gelmeyecek mi?”
“Okullarda tutuklanmalar sona ermeyecek mi?”
Anlatıyorlardı:
“Falan avukat içeri alındı..”
“Yakalanan öğretmenlerin sayısı belli değil.”
“Afyon’da şu kadar. Bolvadin’de bu kadar. Emirdağ’da sayıyı bilen yok…”
Köylülerden bazıları:
“Pireyi deve yapıyor.”
Ve diyordu ki:
“Böyle devam ederse dışarıda adam kalmaz.”
Gerçekten ilginç…
Soranlara dedim ki:
“Duyduklarınıza değil, gördüklerinize inanın… Fazla da dedikodu yapmayın…”
Gurbetten cenazeyi getirenler sessiz…
Konuşulanları dinliyorlardı sadece…
Kardeşimin Hollanda’dan gelen büyük oğlu Ali şöyle dedi:
“Her yer karışık amca… Biz sadece konuşulanları dinliyoruz…”
Evet, dar ve geniş alanda politika böyle…
Bazı kafalar öleni unutup:
“Dar politikanın çemberinde dolaşıyorlar.”
Yalnız Emirdağ’da değil:
“Türkiye’nin her yerinde böyle…”
 
--//--
 
Fıkrayı bilirsiniz…
Lokantaya giden adam bakmış…
İçeride oturanlar sigara içiyorlar...
Garsonu çağırarak sormuş:
“Burada sigara içebilir miyim?”
“Hayır” demiş garson:
“İçemezsin. Yasaktır…”
Adam itiraz etmiş:
“Ama bak, bir çok adam sigara içiyor…”
Garson başını sallayarak yanıt vermiş:
“Ne yapayım beyim? Onlar sormadılar ki?”
 
--//--
 
Her neyse…
Emirdağ’a 13 Km olan köyümüz Adayazı, belediyelikti.
Şimdi belde oldu.
Köyün girişindeki üç katlı belediye binası ve iki direk arasında asılı:
“Adayazı Belediyesi’ne hoş geldiniz” afişi duruyor.
Yaşlılardan birine sordum:
“Belediyeden elinizde ne kaldı?”
“Kırk plastik sandalye ile on plastik masa” dedi gülerek:
“Sandalyeleri ve masaları düğünlerde kullanıyoruz.”
Sordum:
“Belediyeniz kalktı, ama Adayazı Belediyesi tabelanız ile binanız duruyor. İki olan muhtarlık sayınız da bire düşmüş. Bir şey fark ediyor mu?”
“Hayır” diye yanıt verdi:
“Biz alıştık aldatılmaya. Bakalım bundan sonra neler olacak?”
İlginç gerçekten de…
Örnek bir gelişme içindeki Adayazı Köyü’nde durum böyle şimdilik… 
Bakalım gelişmeler nasıl şekillenip, sular nasıl durulacak…
Özene bezene “Belediye yapılan” şirin belde Adayazı’ya;
“Dönüp bakan çıkacak mı?..”
 
Günlerin getirdiği
 
-AKP’den aday olmak—
 
Geçenlerde yazmıştık. Ve bir okurumuzun “AKP’den milletvekili adaylığı seçimle değil, tepeden aşağıya doğru sallanan süzgeçle olur” yorumuna köşemizde yer vermiştik ya… Önceki gün AKP İl  Başkanı Dündar Ünlü; kendisine yöneltilen “Gelecekte bir makam için adaylık düşünüyormusunuz?” şeklindeki bir soruya şöyle yanıt vermiş, “Ben AKP’de bir yerlere gelmek için görev yapmıyorum. İl Başkanlığı süremi tamamlayıp ayrılırsam sıradan bir parti üyesi olarak kalırım.” Soru genişletilse ve denseydi ki, “Genel Merkez sizi milletvekili olarak görmek istiyoruz derse, hayır mı diyeceksiniz?” Evet önemli çünkü… İçinde bulunduğumuz ortamda, şimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonra da içeriden ve dışarıdan, kendisine aynı bu sorunun sorulmamasını bekleyen o kadar çok AKP’li var ki, saymakla içinden çıkamazsınız. Bunu biz değil, partide yetkilller de söylüyor. Hatta bazıları “Şimdiden yer yapanların olduğunu bile” yorumluyorlar.
 
 Sözün özüne gelince… AKP’de vekillik hesabı bir hayli zor. Zor olduğu için de kimse “Adayım. Aday olacağım” diyemiyor. Diyeceksiniz ki:
“Sözü nereye getiriyorsunuz?”
Aslında “hiçbir yere” getirmek istemiyoruz. Çünkü iktidar partisi AKP’de milletvekili adayı olmak isteyen o kadar çok insan var ki… Duyumlarımıza göre seçimlere iki yıl olduğu halde, olası bir erken genel seçim için şimdiden hazırlık yapanların olduğu bile söyleniyor… Bekleyip göreceğiz. Günler ne getirecek, siyaset kuşu kimlare yakın konacak? AKP’nin İl Başkanı sevgili Dündar Ünlü “Politikada gelecek hesabı yapmıyorum” demiş de, kısaca değinelim dedik…
 
  --Hani benzin ucuzlayacaktı?---
 
Çok değil bir hafta önce “Benzinde indirim” yorumları yapılmıştı… İçinde bulunduğumuz günlerde bu yorum ters tepti. Dolardaki artış akaryakıtı vurdu… Ve sonuç olarak benzine 14, motorine de 12 kuruş zam geldi. Araç depoları zamlı dolmaya başladı. Döviz kurlarındaki artış, akaryakıt fiyatlarına aşırı zam olarak yansıdı. Akayakıt şirketleri önceki gün pompalarını ayarladılar… Yeni uygulamaya göre benzinin litresi 4.69 liradan 4.83 liraya çıkıverdi. Motorinin litre fiyatı ise 4.08 liradan 4.20 liraya fırladı.
Akaryakıta gelen zamlar illere göre değişiyor… Örneğin İstanbul ile İzmir arasında fiyat en az 12 kuruş farklı oluyor… “Akaryakıta gelen zam ister istemez ulaşıma da yansıyacak” diyen uzmanlar “Yakında göreceğiz. Okularda öğrenci taşıyan araçlardan tutun da, şehirlerarası yolculuklarda olacak vatandaşa olacak” diyorlar…
Ekonomik uzmanlar “Doların freni patladı. Olacak vatandaşa oldu” diyorlar… Haklı bir yorum… Bekleyip göreceğiz, hal ve gidiş bundan sonra kimleri ve nasıl vuracak?
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi