Temel ambulans şoförüymüş.
Demişler ki:
“Bir hasta var. Onu evinden al hastaneye yetiştir.”
Temel basmış gaza…
Bir süre sonra dört hasta ile geri dönen Temel’e sormuşlar:
“Bir hasta için gittin. Dört hasta ile döndün. Bu nasıl iş?”
Temel şöyle yanıt vermiş:
“Ha bu ilk sıradaki esas hastadır. Diğer üçüne ise yolda ben çarptım…”
---//--
Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, ES TV’de arkadaşımız Cihan Yıldırım ile konuştu.
Ve dedi ki:
“Ahmet benim kardeşim… Yıpranmasını istemem.”
Ardından da ekledi:
“Bir şehrin etrafına sanayi olmaz... Bu çağdaş şehircilik anlayışına aykırıdır.”
Ve devam etti:
“Satılmışoğlu’na kurulacak sanayi sitesi için AKPlilerden gol yedik. Bunun ihanet olacağını söyledim. Vebal taşınacak desem daha doğru olacaktı…”
Büyükerşen, Ahmet Ataç’ın “Büyükşehire hoca olmazsa adayım” demesini ise şöyle yorumlamış:
“Erken öten horozun başını keserler…”
İlginç değil mi?
Yılmaz Hoca adaylığı hakkındaki bir soruya ise şu yanıtı vermiş:
“2019’a kim öle kim kala… Kimse tedirgin olmasın… Her şey olacağına varır.”
--//--
Ayrıntıları yazmıyorum…
ES TV’deki Büyükerşen- Cihan Yıldırım sohbetini sonuna kadar izledim.
Zaman zaman “Şu da sorulsa… Bu da söylense” diye kendi kendime konuştuğumu gören eşim:
“Onlar konuşuyor. Sen kendi kendine kızıyorsun…” deyince yanıt verdim:
“Öyle de bazı konuların üstü örtülüyor. Yılmaz Hoca olayları değiştiriyor. Cihan’ın fark etmesi lazım.”
--//--
Arkadaşımız Cihan Yıldırım’a:
“Seni kutluyorum. Söyleşi güzeldi” dediğimde şu yanıtı verdi:
“Ben gazetecilik görevimi yaptım. Çok konuşulan konuları gündeme getirdim…”
Evet doğru olan da buydu...
Şimdi söz CHPlilerde…
Özellikle İl Başkanı Sinan Özkar’ı ve ilçe başkanlarını merak ediyorum.
Yapılan yorumlara ne diyecekler?
CHP adına:
“Hangi olaya destek verecekler?”
Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Ataç yarışında:
“Taraf olacaklar mı?”
Büyükerşen’in:
“Ataç’ın Yılmaz Hoca olmazsa aday olurum” demesine karşı çıkacaklar mı?
CHP’de kılıçlar neden bu kadar erken çekildi:
“Bilen varsa açıklasa da öğrensek…”
--//--
Günün sözü:
“Daima doğruyu söyle…
Dediğini hatırlamak zorunda kalmazsın.”
Günlerin getirdiği
--CHPliler Ataç derse—
Köşe yazımda politik gelşmeler için “Şimdi söz CHPlilerde” dedim ya. Aklıma en son yapılan, il başkanlığı seçimi geldi. Hatırlarsınız Sinan Özkar ve İlker Özokcu aday olarak çıkmışlardı… Seçim çok çekişmeli geçmiş… Yanılmıyoırsam Sinan Özkar’ın 295 oyuna karşılık, İlker Özokçu 294 oy almıştı. Yani “bir oy” farkla Sinan Özkar CHP İl Başkanı olmuştu. Gene yanılmıyorsam, Sinan Özkar için Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ile Kazım Kurt’un adayı, İlker Özokcu içinse Ahmet Ataç ile parti yönetiminin adayı denmişti. Asında işin gerçeği de buydu..Şimdi Sinan Özkar hem avukatlık hem de CHP İl Başkanlığını yapıyor.. Görünüm olarak da, Büyükerşen- Kazım Kurt yanında yorumlanıyor. Sinan Özkar’ın Büyükerşen ve Kazım Kurt’a destek olduğunu partililerden kime sorsanız “okeyleyecektir”... Acaba diyoruz son günlerde Büyükerşen- Ataç arasında var gibi görünen olaylara ”ben gerçeklerden yanayım” diyen Sinan Özkar nasıl bir yorum yapacaktır? Bu konuda CHPnin tabanında bir yoklama yaptı mı acaba? Yapmadıysa hemen belirtelim “Parti tabanı Sinan Özkar’ın tarafsız” olmasını istiyor…
--Ya aksi olsaydı?—
Gazetelerde aralarında AKPli eski ve yeni milletvekillerinin de bulunduğu “Pensilivanya’ya giden isimler için” farklı yorumlar yapılıyor…
Bir okurumuz sormuş:
“Fethullah Gülen’i ziyaret edenler AKPli değil de CHPli olsaydı. Ne olurdu?”
Ve ardından da kendi sorusuna bir gazeteden kestiği yazılarla yanıt vermiş:
“Melih Gökçek bu fotoğrafı 250 kez yayınlar, demedik laf bırakmazdı.”
“AK troller yüz yılın malzdemesini bulmuş gibi coşarlardı.”
“Hükümet yanlısı basında fotoğraftakilerin fotoromanları yapılırdı.”
“İsmail Kahraman beraberiyette Pensilivanya’da yağan yağmurda şarksını terennüm ederdi.”
Okurumuza teşekkür ederek, güzel yorum ve derlemesini alıyoruz köşemize…