Yönetim genimizle oynamayın

Yerel seçim sürecine girildiğinde AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ı göstermesi sürpriz olarak değerlendirilmişti…

Daha seçim olmamıştı herkes Yıldırım’ın seçildikten sonra konumunun ne olacağını sorguluyordu…

Meclis başkanlığı, Başbakanlık, bakanlık yapmış bir ismin protokol sıralamasında Validen, bakanlardan sonra gelmesinin pek uygun olmayacağı söyleniyordu…

Yıldırım’ın protokolde geriye düşmesine formül aranıyordu…

İşte o anlar da bazı kişiler şöyle bir formül geliştirdi:

-Binali Yıldırım İstanbul Başbakanı olsun!

Haliyle akıllara “eyalet” gelmişti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, son açıklaması da bu nedenle dikkat çekici…

-Büyükşehir belediye başkanını seçelim, o da ilçe başkanlarını belirlesin!

Bu işin sonu nereye gider!

Her yerde minik başkanlar!

Ülkenin yönetim genleriyle oynanması tehlikeli bir gidiş!

SİYASETÇİNİN ŞOVU NEREDE BİTER!

Bir katır şişmanlayınca, her gün yediği mısırın miktarını azaltmışlar. Katır zayıflayınca kendini at sanmış. Tarlada hoplayıp sıçrar, çevreye çifteler savururken kendi kendisine:

-Benim annem kesinlikle safkan bir yarış atı olmalı. Ben de en az onun kadar iyiyim, diye düşünmüş.

Ancak bir süre sonra dörtnala koşmaktan ve sıçrayıp oynamaktan bitkin düşmüş. İşte o zaman birden bire babasının eşek olduğu aklına gelmiş…

Aman dikkat!

Her gerçeğin iki yanı vardır. Nerede duracağınıza karar vermeden önce her iki yanınıza da bakmanız gerekir.

Siyasetçiler için de bu böyledir! Eğer gerçekten bir yarış atı değilseniz ona göre yarışmalısınız. Belki o zaman kazanma ihtimaliniz olur! Enerjinizi ona göre kullanırsınız!

Siyaset sahnesinde rol yapmak, hızlı oyunlar oynamak, önemlidir. Ama en önemlisi, “şovun tadını” iyi ayarlamak gerekir!

SANDIĞA SAHİP ÇIKIN!

CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, ES TV ekranlarında Arif Anbar’ın konuğu oldu…

Şöyle bir tespit var…

Yerel seçimlere katılma oranı, genel seçimlere oranla düşük oluyor?

Bu tespiti Süllü, şöyle gerekçelendiriyor:

• Genel seçimlerde siyasi partiler kendi partilerinin iktidara gelmesi yönünde bir oy kullanmak üzere eğilim gösteriyorlar.

• Yerel seçimlerde ise adaylar öne çıkıyor. Katılım oranı düşüklüğüne adaylardaki sıkıntılar yol açabiliyor.

• Küskünlükler olabiliyor.

• Yerel seçimlerde insanlar kendi tercih ettikleri adayları görmek isteyebiliyorlar!

• Bir de insanlar son seçimlerde olup bitenlerden dolayı sandığa karşı güvenlerini kaybettiler. Alanda gezerken bize ‘Aman oylarımıza sahip çıkın, oylarımızı çaldırmayın’ diyorlar. Herkeste böyle bir endişe var. ‘Sandığa gitmeyeceğim oylarımız çalınıyor, millet iradesi tecelli etmiyor’ gibi cümlelerini çok duyduk.

SABİT DİSKİN ATASI!

Fotoğrafta gördüğünüz makine 1980 yılında üretildi. 1 GB’lık bir sabit disk.

Flash belleğin atası sizin anlayacağınız…

Günümüzde 250 GB’lık sabit disklerimiz, bir parmağımızdan daha ufak…

İnsanoğlunun teknolojisi çığ gibi katlanarak büyüyor, gelişiyor!

GÜNÜN SÖZÜ!

Hayatta en acıklı şey, bir insanın problemin kendinden kaynaklandığını görememesidir. Carl Gustav Jung