Yılmaz Hocadan özür dileyenler!

Kardeş Eskişehirde otopark çok ama, kimse parasına kıyamıyor. Herkes bedavaya alışmış. 1 liraya otopark olsa yine bedavanın yolunu ararlar. Mesela esparkın oraya belediye otopark yapalı 1 yılı geçti ama otoparkın yüzde sekseni boş. Hem özel otoparklarda kelepir fiyat var mı ki, belediye ucuz hizmet sunabilsin? Hadi senin dediğin oldu diyelim, sence kime yetecek?

Kimse bu yazdıklarıma alınmasın ya da bozulmasın. Biz değilmiyiz avrupa şehri olduk diye övünen.  Biz seçtik hocamızı 5 dönem boyunca tekrar tekrar! Daha bu kadar inşaat hareketliliği olmadan bir çok bölge imar planı revize edilerek çözülebilirdi. Biz eski plan üzerine yeni binalar diktik. Hane sayısı arttı dolayısıyla. Kaç kişi oturduğu binada aracıyla rahatça otoparkına girip çıkabiliyor? Ada bazlı olan tadilatı yapılıp yöne aynı sayıda konut inşa edilebilirdi ayrık nizam olarak. Misal Yunusemre caddesinde üzerindeki neredeyse tüm parseller çok iyi derinliğe sahip. 40-45 m civarında. Ve arkada en az 20 metre kullanılmayan boş alan var. Bu sayede bina altında ve arka bahçede otopark mümkün olabilirdi. Binalar yenilenirken de yola terk yapılarak caddenin  genişlemesi mümkündü. Sonuç olarak bizim şehrin planlamasındaki sıkıntıyı hep birlikte çekiyoruz. Ama bir yandan da avrupa şehri olmak ile gurur duyuyoruz! Avrupa şehri olmanın bedelini hep birlikte ödüyoruz.

Biz ne yaptık tramvay ile herkesi merkeze getirmek için çalıştık. Her bölge kendi içinde gelişmeli. Tepebaşı Emek Batıkent vs. Buralarda yaşayan insan çarşı merkeze gelmek zorunda kalmasın. Her ihtiyacı kendi yakınında çözerse zaten çarşıya keyfi olarak gelmeli. Düğün yapacak vatandaş çarşıya gelmek zorunda çünkü tüm ihtiyaçları çarşıda. Bu örnekler saymakla bitmez. Gel gelelim bütün problem şehrin planlanmasında ki hatalardan kaynaklı. Ve yakın dönemdeki tek katlı tek haneli binalar minimum 4 hane oldu. Merkezde nüfus dağılmadan 3-4 kat arttı nihayetinde. Bina altı garajlar çoğunlukla kağıt üzerinde gözükmekle atıl vaziyette veya minimum düzeyde kullanılıyor. 8 haneli binada 3-4 araç girebiliyor ancak ferdi olarak diğer araçlardan bağımsız çıkamıyor ve giremiyor. Sokaklar daracık ve araçtan geçilmiyor. Yani her şey plansız ya da düşünülmeden yapılan kötü planlama sonucu yaşanıyor. Bunun acısını da tüm şehir birlikte yasıyoruz.

İki Eylül caddesi zaten trafiğe açık vatandaş hariç herkes kullanıyor! Tepe lambası olan herkes kullanıyor itfaiye, ambulans ve polisi kastetmiyorum elbette! Ama Eskişehir trafiği gün geçtikçe içinden çıkılmaz hâle geliyor. Yakında hiç yürümeyecek bir trafik olacak maalesef. Sanırım 300bin motorlu araç var şehrimizde. Istanbul 4milyon. Ve biz İstanbul'un büyük bir ilçesi kadarız. Oranlamaya bakarsak daha yoğun bir trafik var şehrimizde. Tek fark şehrin trafiği 8-10 km lik alanda dönüyor. En uzak mesafemiz 14 km. Sakın İstanbul ile kıyas yapılmaz demeyin. Km2' deki araç sayısında biz daha fazlayız. Oradaki vatandaşı kıyaslarsak Sivrihisar-Tepebaşı arasındaki mesafede trafikte yol alıyor. Biz ise daracık bir bölgede bu trafiği yaşıyoruz. Şehirde yeni yerleşim alanlari açmalıyız ve şehir merkezine gelmesine gerek kalmadan yaşamını sürdürmeli halk. Tabii ki bu saatten sonra çözülmesi zor bir durumun içindeyiz. Yakın geçmişte bile başlasak buna çözülebilirdi diye düşünüyorum.

Onca yerel gazete ve onca gazeteciden biri bile yeni tramvay hatlarının ne zaman faaliyete geçeceğini, bu hatlarda bir sıkıntı varsa nedenlerini sormaz yada sormaktan imtina eder anlayabilmiş değilim. Büyükşehir Belediyesi de halkı bilgilendirme gereğini hiçmi hissetmiyor ?? Acilen açıklama bekliyoruz.

Şu şehirde ilaç niyetine 1 tane ne dalçık var ne de üst geçit var. 40-50 metrede bir ışık var. bir de yetmezmiş gibi Çiftelrer caddesinde Akoğlan Camiinin oraya yeni bir kavşak yapıldı.

Tramvay şehrin trafiğini mahvetti .

Şehrin birbirine yakın yerlerine tramvay yapmak bir hata, mesela muttalip caddesine çok mu lazımdı? Ömür mahallesi,yeşiltepe mahallesi gibi kritik öneme sahip yerlere yapılıp şehrin göbeği olan çarşı istikameti bu kadar tıkanmasa iyiydi. Fakat trafik sorununu çoğunlukta yol kenarına yapılan parklar oluşturuyor. Birçok bölgede özellikle yunusemre caddesinde sıkışmanın yegane sebebi budur. Zira Cumhurbaşkanı gelecek diye geçen senelerde yunusemre caddesinde ne kadar yol kenarı park eden araç varsa alayı kaldırılmıştı. Sonrasında kısa sürede olsa, cadde trafiği öyle rahata kavuşmuştu ki, o gün çok iyi hatırlıyorum. Hiçbir sıkışıklık olmadı o bölgede gün boyu. Ta ki ertesi güne kadar. Ertesi gün yine yol kenarı parklar kaldığı yerden hunharca devam edildi. Birde kuralları tanımayanlar çok olunca sıkışıyor trafik. Yıl olmuş 2020 hala ada etrafında dönen araca yol verilir mi verilmez mi bu tartışılıyor. Herkes diyor yol benim, sonra diyor trafik sıkıştı. Herkes işini yapsın.....

Tramvay, 2 Eylül Caddesinin trafiğe açılması ve AKP. AKP hala aynı yerinde saymaya devam ediyor. Aynen böyle de devam etsin, kafasını kumdan hiç çıkartmasın ki bu şehrin de üstüne kabus gibi çökmesinler. Adama bak yaaa trafiğe kapatılan 2 Eylül Caddesindeki esnaf mağdur oldu diyor hala, yahu siz parti olarak hiç mi araştırma yapmazsınız hiç mi vatandaşın nabzını tutmazsınız. Ne mağduriyeti kardeşim aksine o tramvayın geçtiği bölgeler değer kazandı prim yaptı, oralardaki iş ve ticaret hacmi arttı. Akp Eskişehir de belediyeyi hep kaybetti ve kaybedecek de umarım bu yansıma Türkiyemiz için de geçerli olur. Eskişehirli olarak bu şehri çok seviyorum, marka değeri olan bu şehir de yaşamak beni mutlu ediyor.

bırak özürü kızıyorum mutalıp caddesinin haline bak