Görüşler
Hani çocukların bir oyunu vardı ya :
" Ooooo Mercan, ne getirdi amcan?”
Son yerel seçimlerde adliyeye yürüyüş düzenleyen "Murat Mercan"aydı bu sesleniş!
"Ne getirdi?"
"Bir bardak süt..."
Ama pek yararlı değildi! Bu kez büyüklere dokundu!..
Seçim gecesi Cumhuriyet Lisesi'ne oylar sayılırken gelmişti Mercan...
Büyükerşen çıkıştı:
"Bu seçim benim, sen git Ankara'da işine bak!"
Murat Bey direnince, zamanın Emniyet Müdürü "Sava ş Yücel atılmıştı:
"Hoca doğru söylüyor, çıkın dışarı…”
………
Böyle günler geldi geçti…
"Bir bakanımız bile yok” derken, Murat Mercan Bakan Yardımcısı oldu...
"Hem de enerji dolu!"
Çıktı geldi Eskişehir'e...
Doğru Büyükerşen’e…
Bu kez "süt "yerine "kahve" vardı…
"40 yıllık hatırı olsun" dediler...
Biri "İki fincan olsun da 80 yıla uzansın" dedi…
Gazeteciler, görenler şaşırdı!
"Nerden geldi bu dostluk!”
Oysa, bilmezler ki "Büyükerşen-Mercan" yakınlığını…
Eskişehirspor’ un bir maçındaki golden sonra "Büyükerşen"le öyle bir "çak"laştı ki..
"Gökgürültüsü sanmıştık!..”
Ne yazık ki, berabere bitmişti…
Sonrasında araya girdik:
Mercan'a, "Maçlara gelme artık" dedik:
"Galibiyet yüzü göremiyoruz! ..."
………
Bir muhtarın oğlunun sünnet düğünüydü...
Referandum öncesindeki düğüne Murat Bey de katılmıştı… “Evet” oyu isteyecek ya…
Sünnetçi tam keserken ferman çağrısı:
"Erkek olmasını istiyor musunuz?"
Bütün köy ayakta:
" Eveeeeeeeet!.."
Çocuk da , "şimdi nasıl çocuk yapacağım?" diye feryatta:
"Hayıııııııır!.."
………
Ne dersin Yılmaz Hocam?
“Bu kadar kalem hergeleliği yeter mi!”
Bir de merak sorusu:
“Kahveler orta mıydı!..”
Günün Şiiri
Epikür Sofrası
Şimdi biz seninle bir şiirin kıyısındayız
Yanımız-yöremiz sevinin aydınlığı
Bayram sabahı çocuk gülüşlerinden taşan
İçimizdeki yaşama çığlığı
Seni duymak ne güzel ey iyi ve güzel olan
Mutluluğu duru duru büyüten kucağında
Ne güzel sonsuzdan-insandan esen
Seninle ellerimiz bahar çağında
Bin yıl yaşanır doyumsuz hazzın sofrasında
Esenliğin-özgürlüğün denizinde bir yerde
Biz seninle ama hep biz seninle
Sefere çıksın gayrı güzellik şiirlerde...
M. Adem Solak (Varlık-1962)
Temel’in Avrupa gezisi
Temel karısına yeni döndüğü Avrupa gezisinin fotoğraflarını gösteriyordu…
"Burası Londra.. O kadar sis vardı ki, insan burnunun ucunu göremiyordu..."
-Evet, belli oluyor…
"Burası Edinburg.. Orası da çok sisliydi..."
-Evet, bu fotoğraftan da belli oluyor...
"Normandiya, maalesef orada da sis vardı..."
- Hiç sissiz fotoğraf yok mu?
"Var" dedi Temel:
"Paris'te.. Ama orada da film ışık aldı!"
Nüfus sayımı
Bir nüfus sayımında memur yeni gelen göçmen ailesinin kapısını çalmış ve çıkan hanıma sormuş: "Adın ne?"
- Neznam...
"Babanın adı?"
- Neznam...
"Ananın adı?
"Neznam" deyince memur patlamış, "Ben de seni yazmam!..”
Günün Olayı
Bazı uyanıklar "Çağrı merkezi" kurup Almanları soymuşlar.
Eeeee... N’olmuş ki?
Bazıları da "Parti merkezi" kurup Türkleri soyuyor!...
Fahrettin Fidan
Günün Balı
Süper Lig hakemlerinden Müftüoğlu, "Kadının ettiği küfre alışamadım" demiş.
Belki de, "seyircisiz" yani "boş" stattan "ses" çıkması tuhaf geliyordur!
Pakize Suda
Özdeyiş
İnsan daima başına gelen felaketleri sayar, sevinçleri değil.
Eğer saysaydı, dünyanın kendisine yeterince mutluluk sunmuş olduğunu anlardı...
Dostoyevski
Cuk
Kim demiş, "Bu ülkede kimse okumuyor?" diye!
Erkekler, sürekli olarak bildiğini okuyor.
Kadınlar da onların canına okuyor!"
Günün Biberi
Espri yapmak zeka işidir.
Espriden anlamak da zeka işidir.
“Espriyi ciddiye almak ise geri zekalının işidir!”
Eyüp Karadayı
Gerilim
Özelleştirmeler her zaman olumlu sonuç vermiyor…
Örneğin Genelkurmay "özel"leştirildikten sonra Atatürk ilkeleriyle yetişen ordu Atatürkçüleri hedef almaya başladı...
Haldun Ertem
Deprem Dede
Melih Aşık yazmış:
Deprem Dede "Mete Işıkara", deprem tarihi vermiş: 2014’e dikkat...
Deprem Dede, hem depremlerin önceden tahmin edilemeyeceğini anlatır...
Hem de ikide bir tarih verir...
Yıllar önce bir perşembe günü "Bu gece bir şeyler olabilir" diye bütün İstanbul'u sokağa dökmüştü.
Kendileri aynı zamanda bir inşaat pazarlama firmasına danışmanlık yapmaktadır.
Biraz ciddi ol Deprem Dede..
"Bırak şu deprem ticaretini..."
Özel Çağdaş’ta büyüklerin günü!
Hayır!
Başlık yanlış...
"Ana sınıfların Sınıf Günü ...
Ama sergiledikleri gösteriyle, "Büyüklerine" armağan ettiler bu günü...
Biliyorsunuz...
Özel Çağdaş Anadolu Üniversitesi'nin içinde...
Pırıl pırıl bir okul...
Öğretmenleri, öğrencileriyle de geleceğe ışık saçan bir eğitim yuvası...
Kiminin çocuğu, kiminin torunu...
Hafta sonu oradaydık izlemek için...
Tepebaşı Belediye Başkanı "Ahmet Ataç" da torunu "Deni z" için ge1mişti…
Dedesi o güzel gösterileri izlerken, oğlu "Cenk Ataç"ın elinden de deklanşör düşmüyordu...
Okul Müdürü "Sedat Sümbül"ün açış konuşmasından sonra ana sınıfı öğrencileri oyunlarının bir bölümünü de İngilizce sundular...
Bol bol alkış aldılar…
Adı gibi "Çağdaş" bir okul...
Eğitim mi?
“8+8+8..:”
Atatürk onlara seslenmişti:
"Sizler hepiniz, geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk pırıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz."
Bol bol
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...