Sanırım 7-8 yıl önceydi...
Telefonla arayan bir kadın okurumuz, pek çok konudan şikayetçiydi.
Hem belediyeyi
hem de hükümeti yerden yere vurmuştu!
Şikayetleri bir çırpıda sıralamıştı:
-Büyükşehir Belediyesi bizim kenar semtlere hiç uğramıyor.
-Sokaklarımız, kaldırımlarımız hiç güzel değil!
-Hükümet biraz da dar gelirlilerle ilgilensin.
-Yoksulluk aldı başını gidiyor.
-Dağıtılan yardımlar hep hükümetin yandaşına gidiyor.
-Emeklilerin maaşı çok düşük!
Şikayetler uzayıp gitmişti.
…/…
Kadın okurumuz eleştirileri yaparken, isim de veriyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirecek…
İsimleri uzun uzadıya söylemek zor gelmiş olacak ki, isimleri kısaltıp söylemişti:
Büyükerşen’in Yılmaz’ını, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da Erdoğan’ını söyledi.
“
Yılmaz Erdoğan biraz da bizimle ilgilensin”
…/…
Şunun için yazıyorum…
Şehirde siyaset yapanlar, sürekli olarak birbirini eleştiriyor. Biz yaptık, siz yapmadınız.
Sizin eksik, bizim tam, deniyor…
Oysa şehirde yaşayan insanlar için durum farklı!
Belediye de devlete aittir, hükümet de…
O nedenle vatandaş seçimden sonra ikisini ayırmaz! “Biz yaptık” söyleminin seçimlerde hiçbir etkisi yoktur!
BANA SENİ GEREK SENİ!
Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni
Aşkın aşıklar oldurur
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem
Sensin dünü gün endişem
Bana seni gerek seni
Sufilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek
Bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra
Bana seni gerek seni
Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene Ver anları
Bana seni gerek seni
Yunus'dur benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni
*Kuran kurslarının şeytandan korunmuş bölgeler olduğunu söyleyen Diyanet İşleri Başkanı, “Bu kurslarda bir tuğlası olana cennette bir ev verilecektir.” Sözleri üzerine aklıma büyük ozanımız Yunus Emre’nin şiiri geldi. Unutanlara hatırlatmak için yazdım!
KANKAMIZ KATARLI!
Katar Milli Spor Günü etkinlikleri kapsamında Katar'ın Ankara Büyükelçiliğinin ev sahipliğinde, Eryaman Stadyumu’nda dostluk maçı oynanmış…
Eskişehirspor başkanı
Mustafa Akgören’de, bu maçta forma giymiş…
Herhalde Katarlılara sert girmemiştir…
Kibar ve nazik davranmıştır!
Katarlı denince aklımıza maddi kaynak geliyor! Bu dostluk turnuvasında, bizim başkan bir kaç tane Katarlı kanka bulmuştur kendine diye düşünüyorum…
BAŞARISIZLIK TERCİHİ!
Bir Amerikan edebiyat klasiği kabul edilen Moby Dick adlı ünlü romanın yazarı Herman Melville, “başarısızlık” konusunda şu cümleleri kuruyor:
-Orijinal olarak başarısız olmayı bir taklit olarak başarılı olmaya tercih ederim. Bir yerde bir hata yapmayan bir kişi asla usta olamaz. Başarısızlık, gerçek ustalığın denenmesidir.
.../...
Şöyle çevrenize bir bakın...
Şehrimize ve ülkemizdeki başarıları değerlendirin...
Başarısızlıktan korkuyoruz ve olduğumuz yerden hiç kıpırdamıyoruz!
REPLİK!
İsteseniz de istemeseniz de zaman her şeyi silip süpürüyor ve sonunda geriye sadece karanlık kalıyor.
Yeşil Yol
GÜNÜN KARİKATÜRÜ