Başlığı yanlış okumadınız. Son derece doğru okudunuz. AK Partili Büyükşehir Belediye başkan adaylarının beyanatlarını okuyunca, bir anda Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i iktidarın belediye başkanı, karşısında aday olanların da muhalefetin başkan adayları sandım…
AK Parti’nin Tepebaşı Belediye Başkan Adayı Hasan Tuç, bir gazeteye yaptığı ziyarette, aynen şu cümleleri kullanmış:
-Seçilmiş birine neden seçildi diyemeyiz ama bunun muhasebesini yapmamız lazım. Yılmaz Büyükerşen ve diğer adaylar kazandığında sadece onlar kazanmış olacak. İşsizlerin, öğrencilerin hiçbir kazancı olmayacak.
Esnaf perişan…
Memleketteki işsizliğin sorumlusu kim?
Öğrencilerin nelerden şikayetçi…
En önemlisi esnafla ilgili söyledikleri!
Gerçekten perişan!
En fazla kepenk kapatan illerin başındayız…
Zannedersin Büyükerşen, belediye başkanı değil, devlet başkanı!
AK Parti’nin Büyükşehir Belediye başkan adayının, medya kuruluşlarına geçtiği basın bülteni özene bezene hazırlanmış…
“İşsizliği önleyecek” gibi projeleri bir kenara bırakıyorum.
Şu beyanata ne demeli:
-Şehrimizde üniversite öğrencilerimiz, üniversite mezunu gençlerimiz kafelerde saati 4 liraya çalışıyorlar! Sorumlusu Büyükerşen mi, yoksa iktidar mı?
Üniversite öğrencileri diğer illerde kaç liraya çalışıyor bir bilgileri var mı?
Seçimler yerel seçim değil de, genel seçim olsa AK Parti adaylarını CHP’nin adayı sanırlar. Doğrusunu söylemek gerekirse CHP’nin milletvekili adayları böyle sözler söylemediler!
BİRAZ ESKİŞEHİR KATALIM!
90’lı yılların sonunda pop şarkıcısı Mustafa Sandal’ın popüler şarkısıydı:
-Onun arabası var güzel mi güzel Şöförü de var özel mi özel Bastı mı gaza gider mi gider Maalesef ruhu yok…
Vaziyet programının konuğu inşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Deniz Kılıç’tı. Millet Projesi’ni olumlu buldu…
Eksiğini ise şarkıdaki gibi “ruhu yok” şeklinde özetledi:
-Bu arada bu projeyi yapan bir peyzaj mimarıdır. Bu mesleki noktada iyi bir atılımdır. Bu projeyi başkaları da yapmış olabilirdi. Ama bir peyzaj mimarının elinden çıkması sevindirici bir nokta! Başka projeler gördük farklı meslek disiplinlerinden çıkma. Bizim buradaki sıkıntımız burada her şey var ama Eskişehir ruhu yok. Burası Eskişehir ruhunu ve kent belleğini oluşturan önemli bir nokta…
-Burada en fazla vurgulanması gereken Eskişehirspor ruhuydu. Burada Eskişehir ile ilgili hiçbir tema yok. Biz bu projeyi alalım Sivas’a veya başka şehire koyalım, hiç bir şey değiştirmiyor…
…/…
Projelere biraz ruh, biraz Eskişehir katalım!
YAPTIĞIMI GÖRÜN!
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın Cumhuriyet köyünde yaptığı konuşma aklıma “siyaset ve seçim” ilişkisini getirdi…
Bir belediye başkanı, vatandaşa seçimlerde alacağı oy için mi hizmet eder! Hayır orada ihtiyaç vardır, o ihtiyacı çözmek için gerekeni yapar. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Cumhuriyet köyünde yaptığı konuşmada “asla oy istemem” diyor:
-Ben gittiğim hiçbir yerde asla oy istemem, yaptığım işleri anlatırım. Vatandaşa en iyi hizmeti sunduğunuz zaman zaten siyaset yapmanıza da gerek kalmaz. Bizim Eskişehir’de en büyük avantajımız da budur. Hemşehrilerimiz sunulan hizmetin farkında ve takdir ediyor. Memnuniyet olunca da destek vermeye devam ediyor. Ben de gittiğim yerlerde belediyemizin hayata geçirdiği projeleri, çalışmalarımızı anlatıyorum…
…/…
Siyasetçi oy ister…
Başkan yaptığının görülmesini ister…
NEREDE AZALIYOR!
Türkiye’nin bir çok ilçesinde, kasabasında seçmen sayıları nüfusu geçiyor.
“Olabilir, vatandaş oyunu köyünde, kasabasında kullanacak” diyelim. İşin tuhaf yanı, seçmen sayısından şikayet edenleri göremiyoruz…
Seçmen sayısı nerelerde azalıyor acaba!
GÜNÜN SÖZÜ
Her gün işe gidiyorsun. Akşamları erken uyuyorsun ve bunun karşılığında aldığın tek şey koltuk takımı. Gerçekten acınası bir durumdasın.
Chuck Palahniuk’in Dövüş Kulübü kitabından…