Yaşamın İçinden
Yenikent’te bir gece
Telefonda arkadaşı ile konuşan adam, yazdırdığı sözcüğü bir türlü anlamayan arkadaşına demiş ki:
“ Yaz bakalım. Amasya’nın A’sı. “
Arkadaşı sormuş:
“ Tamam, anladım ama hangisi?”
---//---
Önceki gün Mobilyacılar Odası Başkanı Recep Yıldız ile Yenikent köyünde Lütfi Tarcan’ın torunları, Berat ve Burak’ın sünnet düğününe gittik.
Davetiyeyi bizzat gazeteye getiren Yasemin Hanım’a söz vermiştim.
Üstelik Kazım Kurt’un da köyü olan Yenikent’ti merak ediyordum.
Gerçi köyü gezemedim ama pek çok tanıdık gördüm düğünde.
Bizi kapıda gören, Yasemin Hanım “Sevindim” dedi gülerek.
“ Gelmesen olmazdı.”
Kutladım kendisini.
Baba Tarcan “Geleceğini biliyordum” diye konuştu.
Sünnet düğünü Lütfi Tarcan’ın çok güzel düzenlediği bahçesinde oldu.
Gördüğüm bir başka durum da, dede Lütfi Tarcan ve anneanne Müberra Hanım’ın torunları için kesenin ağzını açtıkları.
--//--
Recep Yıldız ile on kişilik yuvarlak masaya oturduk.
Biraz sonra ETO Başkanı Harun Karacan geldi yanımıza.
Karacan girişken mi, girişken…
Sağda solda, önde arkada bütün masaları dolaşıp, hal hatır etti.
Bir ara takıldım Karacan’a:
“ Bakıyorum köy şehir demeden dolaşıyorsunuz?”
“ Öyle” dedi gülerek:
“ İyi ve kötü günde vatandaşın yanındayım”
--//--.
A.Kadir Adar ve eşiyle selamlaştık.
Adar’ı çok durgun gördüm nedense.
Fevzi Sızanlı ve eşiyle selamlaştık.
Ardından CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt eşiyle birlikte geldi.
Yenikent aynı zamanda Kazım Kurt’un doğup büyüdüğü köymüş.
Kazım Kurt her zamanki havası içinde neşeliydi.
Yasemin Tarcan ile çiftetelli oynarken, Müberra Hanım dolarları boşalttı başına.
CHP’yi sordum Kazım Kurt’a:
“ Kurultay nasıl geçer?”
“ Çok iyi” dedi.
“ CHP Kurultay’dan güçlenerek çıkacak.”
MHP Milletvekili Ruhsar Demirel birkaç dakika durduğu düğünden koşar adım ayrıldı.
Oysa yanına varıp, bazı gelişmeleri sormak istiyordum.
---//--.
Dostluğun, arkadaşlığın, sevginin, hoşgörünün ve ucundan kıyısından politikanın yaşandığı
Yenikent’ten, saat 22.15 sıralarında izin isteyip ayrıldık. Berat ve Burak’a aydınlık günler diliyor, dede Lütfi Tarcan ve anne Yasemin Tarcan’a gösterdikleri yakınlık için teşekkür ediyorum. Recep Yıldız ile sözleştik. Yenikent’e düğün dışı da gidip dolaşacağız.
Günlerin getirdiği
Bakan Kılıç tartışması
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın Eskişehir ziyaretine ilişkin tartışmalar sürüyor. Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Ayhan Kavas, başkan Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen’e “Bakan Suat Kılıç Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti mi?” diye sormuş. Büyükerşen de “Etmesi gerekirdi. Çünkü bu ziyaret Eskişehir halkının ziyaret anlamı taşırdı. Ne yazık ki bakan bunu tercih etmedi” demiş. AKP’li Vahap Ata’nın “Bu işin arkasında bir şey araman doğru değil” demesi üzerine de “Bunun nedeni olmaz. En azından gelip kentin planı için bilgi alabilirdi. Ama gelmedi. Gelmesinler, beni hiç ilgilendirmiyor” diye konuşmuş. Geçenlerde bakanın sadece AKP milletvekilleri ile dolaştığını, diğer üç milletvekili Kazım Kurt, Süheyl Batum ve Ruhsar Demirel’e Eskişehir ziyareti hakkında bilgi verip vermediğini sormuştum. Demek ki, bunu da yapmamış. Bir başka deyişle gerek duymamış. Dikkat ettim. Büyükerşen’in haklı sitemine AKP’liler gerçekçi bir açıklama yapamıyorlar. Konuyu ucundan kıyısında geçiştirmeye çalışıyorlar. Eskişehir’e şimdiye kadar gelen bakanların hiç biri Suat Kılıç gibi davranmamıştı. Sorun nereden kaynaklandı belli değil. Bakan geliyor, ilkin Vilayet’i, ardından Odunpazarı Belediyesi’ni ve AKP’yi ziyaret ediyor, partisinin vekillerinin iyi çalıştığını gururla söyleyerek gidiyor, Eskişehir halkını temsil eden Büyükşehir Belediyesi’ni görmezden geliyor ve “Eskişehir bizim için çok önemli” diyorsa, varın gerisini ve işin altında yatan dar politikayı siz hesaplayın.
. ---Önemli olan niyet—
Geçtiğimiz günlerde bir okurumun dikkatini çekmiş. Son günlerde ortalıkta görünmeyen İsmet Süder, Erman Gölet, Bahar Bilen ve İbrahim Seyhan bir lokalde bir araya gelip, bir yanda yemek yiyip, içkilerini yudumlarken, bir yandan da anastra oynayarak politika yapmışlar. Okurumuz kulak misafiri olmuş. Dedi ki “Arada bir oyunu durdurup konuşuyorlardı. Konu CHP’nin 18 Temmuz’da yapılacak kurultayıydı. İsmet Süder elinde kalemle bir şeyler çiziyor, ardından oyun başlıyordu. Merak ettim, kurultayda Eskişehir gene mi fire verecek? Hesaplar bunun üzerine mi yapılıyor?”
Okurumuza “Size öyle gelmiştir” deyip kapattık telefonu. Bu konu nereden çıkıyor anlamak zor. Erman Gölet’in konuşmalarında, Genel Başkan Kılıçdaroğlu için güzel şeyler söylediğini biliyoruz. İsmet Süder kurultay delegesi değil. Hem Kılıçdaroğlu’nun karşısına aday çıkıp çıkmayacağı da bilinmiyor. Bu ve benzeri gelişmeler olsa olsa suyu bulandırmak için gündeme gelse gerek.
Vatandaş soruyor
Mobilet merakı
Bir yanda bisiklete binmiş çocuklar, diğer yanda mobiletle dolaşan gençler. Bırakın sokakları, ana caddelerde bile her an trafik kazası kokuyor şehirde. Önceki gün Atalar Caddesi’nde üç gencin bindiği mobilet karşısına çıkan arabaya çarpmamak için devrilmiş. Bu durumu gören vatandaş anlattı. Üç genç serilmişler yere. Dedi ki “Arkadaki çocuk yüzü koyun yere düştü. Önünde ki de üstüne yıkıldı. Ben koştum, bir kişi daha geldi. Zorla kaldırdık. Elleri yüzleri yara bere içinde tekrar mobilete binip gittiler. Bu çocuklara mobileti kim teslim eder. Bunların anaları babaları yok mu? Trafik görevlileri yolda belde görünce ehliyet sormuyor mu? Geçen gün gördüm. Onlarca mobilete el konmuştu.”
Gerçekten çok ilginç. Mobilete binen gençler hız meraklısı. Son günlerde, evlere yemek servisi yapanlar nasıl gürültü yapıyorlar görseniz. Okurumuzun söylediği gibi, bunlar takibe mutlaka alınmalı. Alınmalı ki, genç yaşta insanlar trafiğe kurban gitmesinler. Biraz da anne ve babalara. Çocuklarınız isteyebilir. Ama mobilet motorlu bir araç. Unutmayın pahalı olduğu kadar yaptığı kazada da can tehlikesi var.