Bugün 1 Ocak 2014. Yeni yılın ilk günü. Acısıyla, tatlısıyla, olumlu, olumsuz olaylarıyla bir 365 günü daha geride bıraktık. Geride bıraktığımız 2013 yılı siyaseten bazı olumsuzluklar yanında ülkemiz açısından olumlu gelişmelerin yaşandığı bir yıl olarak hatırlanacaktır.
Bugünden itibaren pek çoğumuz geçmiş yılın muhasebesini yapmaya ve yeni yıldan beklentilere girmeye başladı bile. Belki önceki yıllarda hayallerimize ulaşamamış olabiliriz ama bu, yeni yılda da böyle olacak anlamına gelmiyor. Hedeflerimiz gerçekleşmek için bu yılı bekliyor olabilir. Neden olmasın?
Yeni yıl demek, yeni umutlar demek. 30 Mart’ta yerel seçimler var. Dahası yeni cumhurbaşkanını seçeceğiz. Şimdiye kadar bizim seçerek oraya gönderdiğimiz milletvekilleriyle Meclis’in seçtiği kişiyi, biz halk olarak, vatandaşlar olarak doğrudan seçeceğiz. Yerel seçimlerde elde edilecek sonuçlar, sadece cumhurbaşkanlığı değil, bir yıl sonra yapılacak olan milletvekilleri seçimi için önemli bir gösterge olacak. İşte bu sonuçlar, barış sürecinin gidişatını da etkileyecek.
Gün sabah olunca o gün bitmiştir. Pazartesi geçince hafta bitti deriz. Ay da böyle. İlk haftaya ulaşınca ay biter. Temmuz ayının sonuna geldiğimizde de bir yıl daha bitti deriz. İşte her insanın bir günü, bir haftası, bir ayı, bir yılı iyi-kötü böyle sürer gider. Her biten yılsonunda, yeni yıldan birtakım beklentilerimiz vardır. Yeni bir yıldan, yani 2014 yılından beklentilerimiz ne olabilir?
İlk akla gelenler; en başta, sağlık. Sonra insanların gelir seviyelerinin yükselmesi, borçlarının azalması, yeni çevre ve dertsiz, tasasız insanlardan oluşan bir toplum. Peki, iyi güzel de bunların olması için niye yılın bitmesini bekliyoruz. Her yeni yıl, yeni ümitlerin düşlendiği yıl oluyor. Ama sadece ‘düşlerdeki dünya' olarak hayallerde kalıyor.
Bu zamana kadar yaşanmış olumlu ya da olumsuz birikimlerin ışığında, 2014 yılının Milletimize, Ülkemize, Dünyamıza ve tüm insanlığa barış, kardeşlik, huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum.
2014 yılının memleketimiz için, ülkemiz için ve tüm dünya için huzurun ve mutluluğun egemen olduğu, milli birlik ve beraberliğin yaşandığı bir yıl olmasını diliyorum.
Savaşların, acıların ve felaketlerin, ekonomik sıkıntıların geçip giden koca bir yıl gibi geride kalması umuduyla... Nice Yıllara!
*-**********
İKİSİDE “SAĞLAM” ADAM!
AK Parti’den ETO Başkanı Harun Karacan’ın Büyükşehir’e, CHP’den de Kazım Kurt’un Odunpazarına Belediye Başkan adayı olması herhalde birilerinin sağlıklarını bozdu! Baksanıza birileri isim vererek birileri de isim üzerinde oynayarak tepkilerini paylaşıyorlar.
Ben Harun Karacan’ı da, Kazım Kurt’u da ‘Sağlam’ adam bilirim. Her ikisi de bugüne kadar girdikleri mücadelelerde ‘Sağlam’ adımlar attılar ve kazandılar.
Biz gazetecilerin siyasi partilerin iç işlerine karışmak hiçte haddi olamaz. Siyasi partilerin yetkili kurulları var. Bu yetkili kurulları bir ilde, bir ilçede;’kimi aday yaparsak onunla seçim kazanırız’ hesabını yaparak adaylarını belirlerler.
’Bunlar Sağlam adaylar. Bu adaylarla seçim kazanma şansımız daha yüksek’ diye karar vererek o kişileri aday göstermişlerse, bizlerde bu aldıkları karara saygı göstermek zorundayız.
‘Sağlam aday. Seçim kazanma şansımız yüksek’ dedikleri isimler seçim kaybeder veya kazanır. Zaten seçim yapılmadan, halkın önüne sandık konulmadan, kendileri sandığa girmeden başkan olduklarına inanların, seçimlerden sonra sandıktan çıkamadıklarında sağlıklarının bozulduklarını gördük.
Bazen siyasi partilerin yetkili kurullarındaki yöneticiler;‘Sağlam’ diye gördükleri adayların geçmişlerini çok fazla incelemediklerinden veya iyi istihbarat yapmadıklarından, aldıkları aşırı dozda alkolden dolayı Bankamatik’lerde sızdıklarını bilemezler.
Harun Karacan alkol alır mı almaz mı bilmiyorum. Kendisini tanıdığım günden beri alkol alırken görmedim. Muhtemelen almıyor. Ayrıca alıp almaması da beni ilgilendirmiyor. Kazım Kurt alkol alıyor. Ama kararını biliyor. 35 yılı aşkın süredir tanırım. Alkol aldıktan sonra gider evinde uyur. Bankamatik ile evi karıştırmaz.
Harun Karacan ismine AK Parti, Kazım Kurt’a da CHP ‘adayımız’ demişse bize de düşen görev, seçim sonuna kadar yaptıkları ve yapacakları seçim propaganda çalışmalarını izlemek. ‘Harun Büyükşehir’de, Kazım Odunpazarında başarılı olamaz’ demek başkalarını bilemem ama benim haddime düşmez.
O konuda kararı verecek, son sözü sandıkta söyleyecek seçmen, yani halk. Seçmenin vereceği karara da hepimiz saygı göstermek zorundayız.
Önceki gün basın toplantısı sonrasında AK Parti Milletvekili Salih Koca’ya,’Harun Karacan’ın yanına kendisi gibi “Sağlam” adayları ne zaman açıklayacaksınız?’ diye sordum.
‘En kısa zamanda’ dedi. Tarih vermedi.
Ben Harun Karacan’ın da Kazım Kurt’un da ‘Hakkı’ iyi hukuku bildiklerini biliyorum. O nedenle seçimlerde ‘Sağlam’ adımlar atarak, bir birlerine çamur atmadan sandıktan çıkma mücadelesi yapacaklarını da umut ediyorum.
*-***********
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...