Yaşar Nabi’ye saygıyla

Yaşar Nabi’ye saygıyla

26 Nisan 2013 09:52
A
a
Sütiş Eskişehir

Görüşler

 

-Onun kurduğu Cumhuriyet rejimi içindeyiz. Onun bıraktığı anayasa bugün de bizi yönetiyor. Oysa ki, arada dünyamızın başına neler geldi. Ne devletler yok oldu. Ne rejimler yok oldu gitti.

"Bu da yoktan var ederek bize emanet ettiği devleti ne sağlam temeller üstünde kurmuş olduğunu göstermeye yeter..."

-Yirmi yılda çok yol aldık. Rakamları konuşturmak gerekirse maddenin her alanında büyük ilerlemeler yapmış olduğumuzu söyleyebiliriz. Toprak aynı toprak ama, bu topraklar üzerinde yaşayanların sayısı gibi, üretimi, öğretimi, yolları, limanları, taşıtları, yapıcı ve yaratıcı gücü eskisinden kat kat ilerde olduğu inkar edilemez.  Ancak, onun eserini yere düşürmemiş olmakla öğünürken gücümüzün, sapandan çıkmış taş gibi, hep "O"nun verdiği ilk hızdan geldiğini unutmayalım.

"O büyük adama şükran borcumuzu bir kez daha hatırlayalım..."

…………..

Yukarıdaki satırlar 1958 yılında dile getirilmiş...

"Varlık" dergisinde, "Yaşar Nabi"nin kaleme aldığı bu güzel ve uyarıcı sözler, günümüz için pek önem taşımıyor artık!

"23 Nisan'da gördük ve yaşadık..."

Cumhurbaşkanı               ve Başbakan Anıtkabir'e gitmediler...

Kurumlardan "TC" ibaresini silmeye devam edenler var...

Tekrar yerine koyanlar da...

Ama "niyet" aynı!..

………

Ne diyor Yaşar Nabi?

"Onun eserini yere düşürmemiş olmakla öğünürken gücümüzün, sapandan çıkmış taş gibi, hep O'nun verdiği ilk hızdan geldiğini unutmayalım..."

Bazı insanlar vardır...

Çok uzun yıllarda olabilecekleri görüp, dile getirirler ve uyarırlar...

“Nabi üstat da böyle biri...”

Düşünün..

"TC”nin silinmek istendiğini bir görseydi..

Kahrolurdu...

Yaşayamazdı...

Kendisin rahmetle anıyoruz…

“TC yaşayacak Yaşar üstad..”

 

 

 

Güllün Olayı

Devlet kurumlarının tabelasından "TC” ibaresi bir çıkarılıyor, bir ekleniyor!

Böyle müsriflik olmaz!

2 tabela olsun. Normal zamanda "TC"li, AKP'li kodamanlar geleceği zaman "TC”siz tabela kullanılsın!

               

Günün Biberi

Polis bandan sonra eylemcileri biber gazıyla değil, müzakere yöntemiyle ikna edecekmiş.

Peki, ya müzakerede eylemciler polisi ikna ederse ne olacak!

Fahrettin Fidan                              

 

Günün Sözü

İnsanlar çözümü göremediklerinden değil, sorunu göremediklerinden çözümsüz kalırlar.

G. K. Chersterton

 

Günün İncisi

Görmek kolay ama, önceden görmek zordur.

Benjamin Franklin

Kıssa-dan

Erdoğan ve Gül Anıtkabir'deki 23 Nisan törenlerine katılmadı.

Anıtkabir'e gitmeye yerinenler nedense Atatürk'ün koltuğuna oturmak için birbirini yiyor...

Akif Kökçe

 Günün Akiline

Eğer bir gariban anneyi bulup boynuna sarılarak fotoğraf çektirmekse işiniz... Ve bir büyük, günahı perdelemekse göreviniz...

Sokağa çıkmayın... Çıkamazsınız...

                .                              Bekir Coşkun

 

Günün Uyarısı

"Tekellerin, emperyalistlerin sınır aşan küreselleşmesi varsa, halk sınıflarının da sınır aşan dayanışması olmalıdır. En iyisi siz ona bakın, onun peşine düşün...

Güray öz

Günün Balı

Zaman, mutlaka gösterir...

Tarih, herkese hak ettiği notu veriyor!

Kimine "Otur sıfır" diyor, kimi de "10 numara"yı hak ediyor!

Uğur Dündar

 

Clemenceau'nun anılarından

1'inci Dünya Savaşı'nda Fransa'ya galibiyet kazandırmış olan ünlü Başbakan'ı, iktidardan düştüğü günlerde bir parka gider.

Herkesin kendisine yüz çevirdiği bir sıra...

Gazeteler 1'inci Dünya Savaşı'nın güçlü adamına ateş püskürüyorlar. Yanına oturan çocuk gazetedeki karikatürü göstermiş, "Bak amca" demiş:

"Fransa'yı kurtaran adam Clemenceau'nun karikatürü...

Çocuk, daha önce de Fransa'yı kurtaran ünlü "Janne d'Arc"ın yakılmış olduğunu duyduğu için, heyecanla sormuş:

"Yaaa... Peki onu yakmadılar mı?"

Clemenceau, yavaşça oradan kalkıp giderken "şükrettim” diyor, "Hiç değilse beni yakmadılar..."

 

“Mutfakta konuş yahu!.. “

 

Güzel bir akşam yemeğinden sonra, adam koltuğuna çekilmiş ve önemli bir maçı izliyormuş...

Biraz sonra eşi yanına gelmiş…

Acık sokulmuş ve "Seni çok seviyorum ve senden başka bir şey düşünemiyorum" demiş...

Biraz duraksadıktan sonra devam etmiş:

"İnan sevgilim, ellerini ellerimde hissetmeyi o kadar çok özledim ki?"

Tam bu anda adam isyan etmiş:

"Maç seyrettiğimi görmüyor musun be hanım " demiş sinirlenerek:

"Git şu telefon konuşmanı mutfakta yap yahu.. Tövbe tövbeJ.."

 

 

Uyku diyeti

Kadın artık fazla kiloluluktan bıkmış ve özel bir kliniğe gitmiş... Dönünce de arkadaşına anlatmış:

"Gittiğim diyetisyen bana bol bol uyku uyumamı söyledi..."

Arkadaşı, "Aaaa? Uykunun diyetle ne alakası var?" diye   sorunca da, "Olmaz mı hayatım!" demiş "Uyurken yemek yiyemiyorum ki.."

 

 

 

Telefon soyguncularına dikkat!

 

Önce PKK’yı kullandılar..

"Şu kadar parayı şu hesaba yatırın, sizin de vatana katkınız olsun..."

Yakından tanıdığımız emekli bir bayan öğretmen torununun eğitim parasını yatırmıştı hesaba...

“Nasıl yanmıştı?”

Sonra, Bulgaristan'daki kızların operasyonları başladı...

"Önce parayı yatır,  sonra kızı al..."

Daha geçen hafta bir çiftçinin 15 bin lirası böyle gitmişti…

“Kimbilir, daha kimlerin?”

Bunun gibi telefonumuza onlarca mesaj gelip gitti...

Sonuncusu da ilginçti:

"Tarım Bakanlığı'nın onayladığı cinsel gücü arttırıcı bitkisel ürünümüzden siz de 400 kişi arasına giren talihlimiz oldunuz... Bedava alabilmek için hemen    ..... nolu telefonu arayınız..."

Aramadık tabii, sildik gitti...

Ama Milliyet’teki haberi görünce bu ürünün nasıl bir pey olduğunu da öğrendik...

Bir televizyon kanalında reklamının yapıldığını gören Ankaralı ,”D.A.” adlı yurttaş üründen alıp kullanmış ve yaşamını kaybetmiş...

"Bitkisel damar açıcı" denilen bu ürünün yol açtığı ölüm üzerine   CHP milletvekili "Levent Gök" soruyor:

-Otopsi yapılmasına rağmen sonuç neden hala açıklanmadı. Bu "bitkisel damar açıcı ürün"ün adı nedir?

Ürüne ruhsatın Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nca verildiği doğru mudur?

Ürünün adı açıklanarak yurttaşlarımız neden hala uyarılmamaktadır?

'Gıda Bakanlığı neden susuyor?"'

…….

Bu ürünün telefonumuza gelen mesajdaki ile aynı olup olmadığını bilmiyoruz ama..

"Galiba yakın bir akrabalığı var!.."

 

 

Günün Şiiri

 

Ay altından

 

Ay altından bulut geçer

Kar beyaz söylemek ne mümkün

Ay altından bulut geçer

Sen bak şairin içinden geçenlere

Boş tavanda ne arar gözlerin

Niçin yağmur değil de saçların ay damlar

Efkarlı ne içer, anasız yavru ne

Ne diye kimi zehir, kimi Kevser içer

Bahar gelince dal çiçek açar

Yağmur yağar, su akar, rüzgar eser

Ve böyle ay altından bulut geçer...

Rıza Atak (Varlık - 1948)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kürdistan kurulmuş gibi!

Vatandaş, gittikleri yerde akillere soruyor:

"PKK'ya hangi sözler verildi?"

İktidar verilen sözleri saklıyor. Ancak PKK tarafı hiç saklayııp gizlemeye gerek görmüyor.

Konuyu gündeme getiren Melih Aşık devam ediyor:

-Örneğin, başkanlıklarını "Ahmet Türk" ve "Aysel Tuğluk"un yaptığı Demokratik Toplum Kongresi’nin açıklanan kararlarından sadece birine göz atalım:

"Türkiye ve Kürdistan'ın tüm bölgelerinde, demokratik çözüm için alanlardayız şiarıyla büyük mitingler düzenlenecektir."

Görüldüğü gibi PKK'lılar artık Kürdistan’ı kurulmuş farz ediyor...

 

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi