Yaşamın İçinden
Yasak ama imkansız
Üniversite öğrencisi yaşlı hocasına yalvarmış:
“Hocam bu yıl mutlaka mezun olmam lazım. Ne olur bana geçerli not ver.”
“Mümkün değil” demiş hocası,
“Hakkından fazlasını alamazsın. Çalışman lazım.”
Öğrenci demiş ki:
“Hocam size bir soru soracağım. Bilirseniz beni mezun etmeyin. Bilemezseniz geçerli notu verin.”
Hoca razı olunca, öğrenci sormuş:
“Öyle bir durum ki, bir yandan bakarsanız mantıksız, ama yasal. Bir yandan bakarsanız, mantıklı ama yasal değil. Bir başka yandan ne mantıklı, ne yasal. Bu nedir?”
Hoca düşünmüş taşınmış ve demiş ki:
“Bana 24 saat süre ver. Bilemezsem okulu bitirecek notu alırsın.”
24 saat içinde hoca sormadığı kişi bırakmamış.
Ama öğrencinin sorduğu sorunun yanıtını bulamamış.
Uzatmayayım, öğrenci geçer notu alıp mezun olmuş.
Mezuniyet töreninde konuşan yaşlı hoca, öğrencilere, kendisine sorulan soruyu sorup şöyle demiş:
“Size bir sorum var. Bu soruyu kim bilir?”
Mezuniyet tribününden bütün eller havaya kalkınca, hoca en öndeki öğrenciyi işaret etmiş:
“Sen söyle bakalım.”
Öğrenci şöyle yanıt vermiş:
“Hocam siz 70 yaşındasınız, eşiniz 20 yaşında. Bu yasal, ama mantıksız. Eşinizin kendi yaşında bir sevgilisi var. Bu mantıklı, ama yasal değil. Sevgilisi size boş kağıt verdiği halde, dersinden geçirdiniz.
Bu ise ne mantıklı, ne de yasal?”
Hoca ile öğrenci arasında ki diyalog çok ilginç değil mi?
Nereden baksanız günlük yaşamda ki gelişmeler geliyor aklınıza.
--//--
AKP’nin büyük kongresi üzerine yorumlar sürüyor.
Kongreye aralarında Cumhuriyet’in de bulunduğu Evrensel, Aydınlık, Sözcü, Birgün,Yeniçağ ve Yurt gibi gazetelerin temsilcileri alınmamışlar.
Yani bu gazetelerin haber alma ve vermesi engellenmiş.
Ne dersiniz?
Basın özgürlüğü adına kaygı verici bir durum değil mi?
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ,
“O gazetelerin kongrede olmasının sakıncası olmazdı, ama bir yanlışlıktır yapılmış” diyor.
Her ne kadar Anayasa’da;
“Basın hürdür sansür edilemez” dense de maalesef durum bu ülkemizde.
Öğrencinin hocasına sorduğu soruya benziyor olay.
Kimileri,
“Mantıklı olsa da, yasal değil. ”
Kimileri,
“Yasal olsa da mantıklı değil.”
Günlerin getirdiği
Dayakta değil, eğitimde de
Öğretmen Caner Kanat’ın bir öğrenci velisi tarafından dövülmesine öğretmen sendikaları tepki gösterdiler. Eğitim-Birsen Başkanı İsmail Altınkaynak, Eğitim-Sen Başkanı Ali Paşa Şanlı, Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Şükrü Erkoca ve Eğitim İş Şube Başkanı Ebru Sungar bir araya gelerek eğitimde şiddeti kınadılar ve yetkilileri bu konuda daha dikkatli olmaya davet ettiler. Elbette dört eğitim sendikasının meslektaşlarına yapılan bir saldırıda bir araya gelmeleri çok güzel bir olay. Altınkaynak’ı, Şanlı’yı, Erkoca’yı ve Sungar’ı kutluyorum. Ve diyorum ki, darp olayında bir araya gelen öğretmenlerimiz, diğer mesleki sorunlarda da bir araya gelseler daha iyi olmaz mı? Örneğin açılması planlanan okullarda, uygulamaya konan yeni eğitim sisteminin aksayan yanlarında, öğretmenlerin özlük sorunlarında.. Yani eğitim ve öğretimi içine alan tüm konularda birlik olup çözüm üretseler, siyasi gelişmeleri bir yana edip el ve iş birliği yapsalar. Yeni ders yılının Türk milli eğitimini bütünü ile kapsamasını konuşsalar. Eğitimin yalnızca imam hatiplerden ibaret olmadığını söyleseler daha iyi olmaz mıydı?
Erdal Çakıcıer’le sohbet
Önceki gün Tepebaşı Belediye Meclisi toplantısından sonra H. Hüseyin Bolat ve Recep Yıldız ile Trakya Restoran’da yemek yedik. Günlük olayları değerlendirdiğimiz güzel sohbetimiz sürerken yanımıza tek başına CHP’nin Odunpazarı İlçe Başkanı Erdal Çakıcıer geldi. Erdal Çakıcıer’i uzun süredir görmüyordum. Hayırdır, tek başınasın dediğimde “Arkadaşlar gelecekti, onlar için geldim” deyip CHP’nin Odunpazarı bölgesinde başlattığı çalışmaları anlattı. Erdal Çakıcıer ve ilçe yönetimi köy gezilerine başlamışlar. Çakıcıer dedi ki “Tek oy çıkmayan köylere gidiyoruz. Ev ev dolaşıp CHP’yi anlatıyoruz. Muhtarlarla yakında bir toplantı yapacağız. Ben gördüm ki, CHP’nin böyle çalışılırsa Eskişehir’de oyu 250 bini aşacaktır. Çünkü iktidarın başlattığı zamlar halkı sıkmaya başladı. Yerel seçimler için hazırlıklarımız ilişkin çalışmalarımız projelendirdik. Yakında bu projelerimizi Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ile de değerlendirmeyi düşünüyoruz. Odunpazarı ilçesi olarak hemen her gün birkaç köye ve mahalleye gidiyoruz. “ Doğrusu bizim için tesadüfü de olsa, Erdal Çakıcıer’le buluşmamız ilginç bir sohbete dönüştü. Hatta, Bolat ile Recep Yıldız’ın soruları bu sohbeti güzelleştirdi. Ve derken Odunpazarı Belediye Meclis üyesi Ertan Koşarsoy ve Metin geldiler yanımıza. Meğer Çakıcıer onları bekliyormuş. Kısa bir selamlaşmadan sonra üçü birden çekildiler bir kenara. Diyeceksiniz ki, ne konuştular? Anlayacağınız gündüz bir araya gelmekten çekinen politikacılar artık gecenin karanlık ve sessiz köşelerini tercih ediyorlar. Merak ettik, sözünü ettiğimiz üçlüye daha sonra kimler dahil oldu?