Eskişehir’deki Gezi Park eylemleri sırasında sopalarla dövüldükten sonra tedavi gördüğü ESOGÜ Hastanesi’nde hayatını kaybeden 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz için elbette büyük küçük herkes, hepimiz üzüldük.
Hayatının daha baharı denilen yaşta ölmesi, hele hele bu ölümün birilerinin öldüresiye kadar dövülmesi sonucu geçirdiği beyin kanamasından olması üzüntüyü bir kat daha artırdı. Annesinin, babasının, ağabeyinin nasıl bir üzüntü içerisinde olduklarını çok iyi anlayabiliyorum.
Yaklaşık 25 yıl önce kayınbiraderim Allah gani gani rahmet eylesin Nejat’ta, denizde bindiği botun alabora olması sonucu birisi 5 diğeri 9 yaşında iki evlat bırakarak vefat etmişti. Yine ikisi de rahmetli olan kayın pederim ve kayın validem üzerinden yıllar geçmesine rağmen o acıyı unutamamışlardı.
Ölümün hepsi acı ama, daha hayatının baharında almış olduğun sopa darbeleri sonucu beyin kanaması sonucu ölmek acıyı kat kat artırıyor. Allah kimseye bu tür acılar yaşatmasın.
VALİ TUNA’NIN SÖYLEDİKLERİ ÇARPTIRILIYOR
Yaklaşık 3,5 ay önce Çanakkale’den Eskişehir’e tayin edilen Vali Güngör Azim Tuna, ayağının tozuyla Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti Unvanın şehirde tüm kesimlere hissettirilebilmek için hemen kolları sıvadı. Başkentlik Unvanının gerek şehrin tümüne gerekse Türkiye ye yayılması için neler yapılması gerektiği konusunda Ajans Yönetim Kurulu üyeleri ile kafa kafa verip çareler üretmeye çalışırken gezi olayları baş gösterdi.
Gezi olayları nedeniyle olası bir provoke sırasında Ali İsmail’in dövülmesi ve tedavi gördüğü hastanede ölmesinin ardından Sayın Vali Tuna, bir baba olarak duymuş olduğu üzüntüyü kamuoyuyla paylaşmıştı.
Daha sonra sanıyorum Temmuz ayının 9 veya 10’u idi. CNN Türk TV’de Nevşin Mengü’nün programına bağlandı. Programda Vali Güngör Azim Tuna’ya Nevşin Mengü şunu soruyor:
‘Yöneticisi olduğunuz kentte akşamları bazı gurupların toplanması, ellerinde sopayla beğenmediklerini darp etmesi olağan üstü bir durum diye görüyorum. Siz belki bir çalışma yaptınız sahada bununla ilgili?’
Vali Güngör Azim Tuna’da şöyle yanıt veriyor:
‘Hanımefendi bakın işi genelleştirmeyin, o günlerde yaşanan hadiseleri biliyorsunuz Türkiye çapında tamam mı yani olayları genel havaya sokup da.’
Vali Tuna’nın bu cevabından sonra şu soruyu soruyor:
‘Hani biliyoruz da, hani meşrulaştırılıyor mu? Hani gergin bir ortamımız meşrulaştırılıyor mu? Anlayamadım?’.
Vali Tuna, bu soruya da şu cevabı veriyor:
“Eskişehir bir kere öyle bir kent değil. Eskişehir gayet huzurlu bir kent, insanların barış içinde yaşadığı kent, sadece gezi parkı olayları ile ilişkili o günlerde tüm Türkiye’de olduğu gibi burada da hadiseler yaşadık. Bir takım guruplar işi provoke etmeye çalıştılar, hatta yeni aldığımız duyumlara göre yani kendi arkadaşlarına bile zarar verip, bunu; işte polis yaptı, işte süsüne büründürmeye çalışan guruplar oldu, yani bu tür durumlar varken farklı bir görüntü yaratmaya hiç gerek yok.”
Sayın Valinin konuşmasında, iddia edildiği gibi, “Bunu yapan kesinlikle Türk polisi değil” cümleleri yok. Yukarıdaki sözlerinin arasından cımbızla çekilerek,’Ali İsmail’i dövenlerin arasında kesinlikle polis yok, kendi arkadaşları dövüp polis süsü verdiler” gibi sözler sarf etmemiş.
Bence Nevşin Mengü’nün biraz maksadı aşar bir yorum olmuş. Sanki Eskişehir’de her gece eli sopalı birileri dolaşıyor, ellerindeki sopalarla birilerini dövüyorlar gibi.
ESKİŞEHİR TÜRKİYE’NİN EN
HUZURLU ŞEHİRLERİNDEN BİRİSİ
Aslında Sayın Valimizin de o günkü televizyon konuşmasının bütününe baktığınızda söylediği şuydu.
‘Olayın faili veya failleri diyeceğimiz elimizde daha kesin olan delil yok. Bu olayı yapanlar yakınları da olabilir, bir başkaları veya emniyet mensubu da olabilir, esnafta olabilir. Henüz netleşmiş bir durum yok. Bu konuyla ilgili şu anda bir şeyler söylemek mümkün değil. Birileri sorumlu ve zanlı tutmak doğru değil. Üzerine hassasiyetle gidiyoruz.’
CNN Türk TV’deki konuşmasını dinlemeyen, sadece bazı gazetelerde konuşmasının içinden çekilen önünde ve arkasındaki söyledikleri verilmeden yayınlanan sözlerle birileri Vali Güngör Azim Tuna’ya yargısız infaz yapmaya çalışıyorlar.
Salı günü AK Parti Eskişehir Milletvekili Salih Koca ile yapmış olduğum ‘Ekstra Gündem’ programında, Vali Güngör Azim Tuna’nın bazı yaygın basında çarptırılarak verilen sözleri üzerine söyleyecekleri olup olmadığını sordum.
Salih Koca da şöyle cevap verdi:
”Aslında Sayın Valimizin de o günkü televizyon konuşmasının bütününe baktığınızda söylediği şuydu. Olayın faili veya failleri diyeceğimiz elimizde daha kesin olan delil yok. Bu olayı yapanlar yakınları da olabilir, bir başkaları veya emniyet mensubu da olabilir, esnafta olabilir. Henüz netleşmiş bir durum yok. Bu konuyla ilgili şu anda bir şeyler söylemek mümkün değil. Birileri sorumlu ve zanlı tutmak doğru değil. Üzerine hassasiyetle gidiyoruz.”
Sayın Valim, hani bir atasözü var, “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” diye. Biz sizi tanıdık, size inandık. İnanmaya da devam edeceğiz. Bu tür haberler, kişilerin söylemleri sizin çalışma şevkinizi, azminizi ve 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti için yapacağınız hizmetleri engellemesin. Eskişehirliler sizin yanınızda. Size desteklerini sürdürüyorlar. Yeter ki siz moralinizi bozmayın, çalışma şevkiniz kırılmasın.