Yargı kararları

Yaşamın içindeen --Yargı kararları— Fenersiz sokağa çıkma yasağının uygulandığı dönemlerde, Şair

16 Ağustos 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Yaşamın içindeen
--Yargı kararları—
Fenersiz sokağa çıkma yasağının uygulandığı dönemlerde, Şair Eşref bir gün fenersiz yakalanmış. Zaptiyelerin elinden kurulmak için ağız dalaşına giren Eşref zaptiyenin birine okkalı bir tokat atınca geceyi karakolda geçirmiş. Ertesi günde, Eşref’in önceden tanıdığı sorgu yargıcı Ohennes Efendi’nin karşısına çıkarılmış. Sorgu yargıcı karakoldan gelen dosyaya göre bazı sorular hazırlayıp Eşref’e yazılı olarak yanıtlaması için vermiş.
Eşref bir sorulara, bir de yargıca bakarak şu dörtlüğü yazarak yanıt vermiş:
“Elinde yok adalet, olsa da sen kim adalet kim,
Kimi maznun görürsen hep “ Kabahat sendedir” dersin.
Zaptiyeler üstüme saldırdı, bende sille akşettim,
Be yargıç efendi, söyle sen olsan ne b.k yersin “
--//--
Basında yargıya intikal eden olaylar için,
“Yorum yapılmaz.”
Amaç, kimseyi etkilememek, etki altında bırakmamaktır.
Bunun için de basın mensubu arkadaşlar bilirler. Haberler,
“Duruşma yapıldı” şeklinde yorum yapmadan verilir.
Sanık cezası kesinleşinceye kadar sanık kalır.
Dikkatimi çekiyor.
Son günlerde bazıları bırakın kararları, verdiği karardan dolayı yargıcı eleştiriyor.
Dahası kararlar için yanlı yorumlar yapıyor.
Anlamıyorum.
Yasa mı değişti, yoksa işin altında bizim de bilmediğimiz başka durumlar mı var?
Ya da birileri verdiği karardan dolayı yargıca aba altından sopa mı gösteriyor?
--//-
Her neyse.
Prof. Dr. Ufuk Aydın’ın gazeteniz Anadolu’da yer alan:
“Yeni Havacılık Müzesi Geliyor” başlıklı yazısı çekti dikkatimi.
Vali Ali Fuat Güven döneminde 1994 yılında kurulan Havacılık Müzesi için en çok çabalayanlardan birisiyim. Kurulduğu yıllarda büyük ilgi gören ve nedense son yıllarda kimsenin dönüp bakmadığı park geçtiğimiz yıl Tepebaşı Belediye Meclisi kararı ile Anadolu Üniversitesi’ne verilmişti. Hatta bir kaç kez yazıp sormuştum:
“Anadolu Üniversitesi neyi bekliyor?”
Meğer beklemiyormuş.
Ufuk Hoca diyor ki:
“Havacılık Parkı Anadolu Üniversitesi’ne geçtikten sonra yeni bir çalışma başlatıldı. Rektörlük tarafından kurucu kadro oluşturuldu. Prof. Dr. Meral Nalçakan ve Yrd. Doçent Dr. Özlem Mumcu Uçar işin başına getirildi. Kapsamlı bir çalışma ile Havacılık Müzesi Eylül 2012’de Havacılık Parkı olarak ziyarete açılacaktır.”
Sayın Aydın alıntı yaparken yazısından bazı bölümleri çıkardığına kızmaz sanırım. Çünkü benim için Eskişehir’e böyle bir eserin kazandırılması önemliydi. Başta bu çalışma için her türlü olanağı seferber eden Rektör Prof. Dr. Davut Aydın olmak üzere Havacılık Müzesi’ne emeği geçenleri kutluyorum.
 
 
Günlerin getirdiği
-Herkes kendinden sorumlu--
DSP’den seçilip, daha sonra CHP’ye geçenler arasında yer alan İl Genel Meclisi üyesi Seyhan Yalçın’ı yapılan hemen her etkinlikte görmeniz mümkün. İl Genel Meclisinde CHP’nin Seyhan Yalçın ile birlikte Nihal Doğruöz, Naciye Örüm ve Bedriye Yönlüer’den oluşan üç bayan üyesi daha var. Diğer üyelerle Seyhan Yalçın dargın falan değildir. Ama nedense toplu olarak herhangi bir etkinliğe katıldıklarını gören yoktur. Naciye Örüm İl Genel Meclisi’ne yedekten gelmiştir. Ama belediye meclis üyeliği de yapmış olan Örüm politikayı bilir. Kısa bir süre CHP içinde sorun yaşayan Bedriye Yönlüer’i halen geldiği AKP’ye yakın bilenler vardır. Ama Yönlüer bu konuda “Ben görevimi yapıyorum “ diye yanıt verir.
Her neyse. Önceki gün Gar Düğün Salonu’nda Belediye Derneği’nin iftar yemeğinde, DSP’li Semra Kandırmaz, CHP’li Beysun Doğan ve CHP’li Seyhan Yalçın ile aynı masayı paylaştık. Şunu belirteyim, iftar yemeği bolluğundan olsa gerek, İl Genel ve Belediye Meclis üyeleri topluca bir araya gelemiyorlar. Belediye Derneği iftarında da öyle oldu. Bir ara Seyhan Yalçın’a “İftar yemekleri dahil, siyasi ve sosyal etkinlikleri hiç kaçırmıyorsun. Ne güzel. Ama diğer bayan arkadaşlarınızı meydanlarda pek göremiyoruz. Beraber gelmeniz mümkün olmuyor mu?” diye sorduğumda şöyle yanıt verdi: “Ben kimseye böyle bir zorlama yapamam. Hanım arkadaşlarım en az benim kadar bu konuda duyarlıdır. Dahası bana gelen çağrı onlara da gelmektedir Toplantılara katılıp katılmamak kendi inisiyatiflerine kalmıştır. Ben kendimden sorumluyum.” Seyhan Yalçın doğru söylüyor. Hangi alana bakarsanız bakınız. Herkes kendinden sorumludur öyle değil mi?
 
-Gönüllerde yatan Aslanlar—
Politika Eskişehir’de kızışmaya başladı. Özellikle partilerin iftar yemeklerinde kendiliğinden gruplar oluştuğunu görüyoruz. Dikkat çekiyor. CHP’de Yılmaz Büyükerşen’in katıldığı yemekler ”ful“ gidiyor. Hiçbir yemekte görünmeyen isimler Büyükerşen’e yakın olmak niçin yarışıyorlar. Politik ortam da Tepebaşı Belediye Başkan Ahmet Ataç hesabını kitabını bilerek yoluna devam ederken, Odunpazarı bölgesinde belediye başkan adaylığı için farklı yorumlar yapılıyor. Önceki gün bu işleri çok iyi bilen, ama gönlünde işinden başka aslan yatmayan birisi ile konuştuk. CHP’li ve belediyede yetkili olan bu kişi dedi ki “Odunpazarı Belediye Başkanlığı için bir yarış var. Şimdilik CHP kanadında Erman Gölet’in adı geçse de, kendisine bu alanda kapı açmak için uğraşan pek çok kişi var. Büyükşehir Belediye Meclisi üyeleri arasında Erdal Caferoğlu bu işe hevesli. Ben Caferoğlu’nun, elverişli bir ortamda atağa geçeceğini sanıyorum. Ardından Ayhan Kavas’a hazır ol diyenler var. Siz yazdınız J. Nur Süllü, şu anda hiçbir siyasi partiye kayıtlı olmasa da, kendi çapında bir hazırlığı içinde. Su yüzüne çıkmasa da, durum bu. Günler ne getirecek zaman içinde göreceğiz.”
Ne diyelim? Şimdi bu isimler vallah billah edip böyle bir gelişme içinde olmadıklarını söyleyecekler. Olay Nasrettin Hoca’nın ben istemem deyip de cebini göstermesine benzeyecek. En iyisi biraz daha beklemek galiba...
 
-Vatandaş soruyor—
-Okul yıkılacaksa—
Birkaç gündür, Süleyman Çakır Lisesi gündemden düşmüyor. Okul kentin merkezi yerinde. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan depremden gördüğü hasarı bilmeyen yoktu. İçinde bulunduğumuz günlerde okul tamir için boşaltıldı. Okulun resmi işlemleri başka bir kuruma nakledildi. Dahası okulun hemen yakınındaki Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Müdürlüğü tamirat ve bakım nedeniyle bu okula taşındırıldı. Elbette bu işlemlerin hiç birisi kendi bildiğine yapılmadı. Valilik, Milli Eğitim yasal onay verdiler Daha doğrusu vermeleri gerekiyor. Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu Bölge Müdürlüğü kısa bir süre sonra yerine taşınacak. Öyleyse, Süleyman Çakır Lisesi ne olacak sorusu çıkıyor ortaya. Okulların açılmasına yaklaşık bir ay kaldığına göre, tamirat işi yeni ders yılın yetişecek mi? Okulda çocuğu olan veliler bu sorulara net yanıt istiyorlar ve diyorlar ki “Çocuklarımız ne olacak? Okul tamamen yıkılacak mı? Yoksa tamir mi olacak? Neden bize bir takvim açıklamıyorlar?
Bir hayli ilginç değil mi? Valilik, ya da Milli Eğitim Müdürlüğü bir açıklama yapıp, gerçek neyse velilere duyurmalı ki, herkes başının çaresine baksın değil mi?
 
 
 
 
 
.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
.
 
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi