Elazığ depremi hepimizin yüreğini ağzına getirdi. 6,8 şiddetindeki deprem büyük bir deprem sayılıyor
Elazığ depremi hepimizin yüreğini ağzına getirdi. 6,8 şiddetindeki deprem büyük bir deprem sayılıyor. Ancak ülke olarak çok daha büyük depremlere hazır olmamız gerektiğini de unutmayalım. Depremden sonra yaşananlar biraz moralimizi düzeltti. Öncelikle devlet organları vazifelerini hakkıyla yerine getirdi. Ancak daha büyük depremler olursa, devletin bile altından kalkamayacağı bir ağırlık olabilir. Burada sivil toplum kuruluşlarının da devreye girmesi gerekiyor. AFAD ekipleri son derece başarılı ve bilimsel çalışmalar yaparak, pek çok vatandaşımızın hayatını kurtardı. Kendilerini tebrik ediyoruz. Toplum olarak da Elazığ depreminde iyi sınav verdik. Arada depremi fırsat belleyip, "8 yaşındaki çocukları evlendirmiyoruz. Bu sebepten ötürü Allah bizi cezalandırdı" diyenler de oldu elbette. Onları 8 yaşındaki kız çocuklarıyla alakalı sapık hayalleriyle başbaşa bırakalım. Ancak bunun ötesinde toplum olarak müthiş bir yardımlaşma kampanyası gerçekleştirdik. Eskişehir'den de deprem bölgesine pek çok yardım malzemesi gönderildi. Memleket genelinde o kadar çok yardım toplandı ki, yetkiler, "Daha fazla yardım malzemesi göndermeyin" dediler. Bütün bunlar önümüzdeki muhtemel daha büyük felaketler öncesinde bir nebze olsun moralimizin düzelmesine neden oldu.
Oyun zannetmişler
Eskişehir Narkotik ekipleri, başarılı bir operasyona daha imza attı. Narkotiğin başarılı operasyonlarını gördükçe hem seviniyoruz hem endişeleniyoruz. Polisler o kadar sık operasyon yapıyor ki, "Demek arka sokaklarda, zannettiğimizden daha büyük suç şebekeleri varmış" diyoruz. Tabii bir yandan da zehir tacirlerine göz açtırmayan emniyet yetkilileri, moralimizin düzelmesini sağlıyor. Uyuşturucu kaçakçıları son olarak çocukların oyun hamuru kutularına, afyon sakızı saklama kurnazlığını göstermiş. Yani oyun hamurunun yerine uyuşturucu hamuru koymuşlar. Yaptıklarının bir oyun olmadığını hapishânede düşünecek uzun uzun vakitleri olacaktır