Virüs falan yok yani!

Avrasya Araştırma şirketi virüsle ilgili yaptığı son ankette çarpıcı sonuçlar var.
Ankete katılanların yüzde 11.4’ü  Koronavirüs'ün varlığına inanmıyor. Yüzde 32.3’si ise salgının abartıldığını düşünüyor!
Bu veri neredeyse toplumun yarısının virüsü ciddiye almadığını gösteriyor! Asıl tehlike, asıl korkutucu yan işte bu rakamlarda!
Virüs yoksa, tedbir yoktur!
Virüs abartılıyorsa maske mesafenin anlamı yoktur! Varlığını kanıtlayamadığınız bir hastalıkla nasıl mücadele edeceksiniz!
Ankete katılanların yüzde 15.6’sı ise  Koronavirüs'ün 'Türkiye'nin ekonomisini bozmak için dış güçler tarafından getirildiğini' düşünüyor.
Toplumdaki bu düşünce salgın gibi yayılıyor! Oysa çember daralıyor! Herkesin akrabası, arkadaşı bir yakını artık bu hastalığa yakalanmaya başladı!
Bu güvensizlik, bu boşvermişlik, salgından daha tehlikeli!
 
 

RAKAMLARA İNANILIYOR MU?

Peki, salgınla ilgili rakamlara vatandaş inanıyor mu? Meltem Karakaş Kaya, arkadaşımız sokakta vatandaşlara sordu.
Tevhide Çorak isimli vatandaşımız şöyle diyor:
- Ben evde geçirdim pandemiyi genelde. Çok az dışarı çıktım. Rakamlara inanmıyorum. Çünkü kurallara uyulmuyor. Bakan Koca’ya teşekkür ediyorum. Ama şöyle çevreye baktığımda verilen verilere inanmıyorum. Bir güvensizlik var maalesef.
Nursel Al:
- Vaka sayıları yükseliyor bence. Hatta tam olarak söylenmiyor! Saklanılıyor yani. Çok tedirginiz. Çöp atmaya bile çıksam maske takıyorum. Korkuyorum.
…/…
Bir yanda umursamazlar var!
Bir yanda korkanlar, tedirgin olanlar!
 

CANLARINI ORTAYA KOYUYORLAR!

Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Nesrin Ekici, hekim kıyafetlerini giydi, eline “Tükeniyoruz, ölüyoruz, sesimizi duyan var mı?” yazılı pankartını aldı ve yürüdü…
Ölüyoruz, diyor!
Tüm dünyada salgın nedeniyle en fazla hekim ve sağlık görevlisini kaybeden ülke Türkiye…
Sağlıkçılarımız, hekimlerimiz canla başla salgınla mücadele ediyorlar ve canlarını ortaya koyuyorlar…
Tabip Odası başkanı ekici diyor ki:

• Her gün 50 yurttaşımız, önlenebilir bir hastalık olan COVID-19’dan hayatını kaybediyor.
• COVID-19 salgın sürecinin bilimsel yöntem, şeffaf veri ve ilgili tüm kesimlerin katılımı ile etkin ve koordineli bir anlayışla yönetilmesini istiyoruz.
• COVID-19 salgın sürecinin bugüne kadar ki yönetiliş biçimini yetersiz ve kaygı verici buluyoruz.

 
 

BİR GARİP İNSANLARIZ!

 
Salgın sürüyor! Karantinalar, tedaviler devam ediyor! Bu süreçte ilginç olaylara da rastlıyoruz…
Korona virüs teşhisi konulan bir vatandaşa, “tedavine evinde devam edeceğiz! Evine git, karantinaya gir” deniliyor! Ama vatandaş “hastanede kalacağım” diye diretiyor!
Bir başkası…
Hastanede tedavi altına alınmak isteniyor! Hastaneden kaçıyor!
 

PAPUCU DAMA ATILANLAR!

Çok kullandığımız bir deyim…
Hikayesi kısaca şöyle:
-Osmanlı döneminde; bir ayakkabı kalitesiz yapılınca, O ayakkabıyı yapan ustanın damına atılırmış.
Bunu gören insanlar o ustanın ayakkabılarını almazmış.
Papucu dama atılmak deyimi buradan gelmektedir.
Eski zamanlarda  meslek ahlakı, ihmal veya hileye sapma pek görülmezmiş!
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Dünyadaki en önemli şeylerin çoğu, hiç umut gözükmediği halde denemeye devam edenler tarafından gerçekleştirilmiştir. Dale Carnegie.
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ