Yaşamın İçinden: Ömer Duru
Bir zamanlar yapılaşmaya açılması tartışmaları yapılan Vilayet Fidanlığı’nın hazineye devri konusunda karar verecek olan İl Genel Meclisi Pazartesi günü toplanıyor.
Vilayet Fidanlığı’nı sahipleri 50 yıl önce, yeşil alan olarak kullanılması şartıyla bağışlamışlardı.
Alan dokuz yıl önceye kadar yeşil alan olarak kaldıktan sonra satışa çıkartıldı.
Ne var ki, kamuoyu baskı koyunca satışı ertelendi.
Ardından Vilayet Orman Fidanlığı, birilerinin iteklemesiyle, Odunpazarı Belediyesi’ne devredildi.
Yapılaşmaya açılacağı yolunda çalışmaların yapılması üzerine, Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay:
“Burası yeşil alandır. Yapılaşmaya açılamaz” kararını verdi.
--//--
Özetlemeye çalıştığım, yeşil alan olduğuna dair mahkeme kararları bulunan yeşil alan olarak şartlı bağışa sahip Vilayet Fidanlığı üzerine içinde bulunduğumuz günlerde değişik yönlü oyunlar oynandığını izliyoruz.
Türk Dünyası Kültür Başkentliği’ni bahane eden bazı kişiler,Vilayet Fidanlığı’nı tekrar hazineye devrederek, yapılaşmaya açmak istiyorlar.
Vilayet Fidanlığı’nın ilkin Hazine adına tescili yapılacak.
Ardından da Milli Eğitim ile Kültür ve Turizm Bakanlıklarına tahsisi sağlanacak.
--//--
Diyeceksiniz ki, sonra ne olacak?
Ne olacağının planları bazılarının kafasında şekillenmiş bekliyor.
Yeşil alana, cami ve müze gibi yapıların bulunduğu bir kompleks yapılacak.
İl Genel Meclisi şartlı bağış olan ve hakkında Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay kararları bulunan Vilayet Fidanlığı’nı yapılaşmaya açabilir mi?
AKP’li İl Genel Meclisi üyeleri 65 bin metre karelik alanın yeşil alanlıktan çıkmasını istiyorlar. İl Genel Meclisi’nde çoğunluktalar. CHP’li üyelerin savunması yeterli olmayacak.
İl Genel Meclisi Başkanı Ahmet Yapıcı önündeki yasal engelleri bildiği halde Vilayet Fidanlığı’nın devrini gündeme nasıl alabilir?
Bu da ayrı bir konu.
Politik olabilir mi bilemiyorum.
Benim bildiğim şu:
“ Burası yeşil alana şartlı bağış. Hakkında mahkeme ve Danıştay kararları var.”
Eğer buna karşın Vilayet Fidanlığı elden çıkarılırsa, pes demek lazım.
Bir önemli konuda, nasıl olsa kalkacak olan İl Genel Meclisi’nin koskoca Eskişehir’i ilgilendiren bir olayda olumsuz karar alması.
Ve bu kararın altında da başkan olarak Ahmet Yapıcı’nın imzasının bulunması olacak.
Günlerin Getirdiği
-Karşılıklı diyaloga benzer—
CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt diyor ki “Ben basın yoluyla polemik yapmak istemiyorum. Ancak demokraside demokrasilerde karşıt görüşlü vekiller televizyonlarda canlı yayınlarda,herkesin önünde tartışırlar. Salih Koca polemik yapıyor. Eğer isterse, ülkedeki son olayları, kendisi ile tartışabilirim.”
Gerçekten iyi analiz etmiş ki, Kazım Kurt aynı çatı altında bulundukları Salih Koca’yı eleştirirken “ ‘Dış politikanız yanlış’ dediğinizde ‘CHP Esad’ı destekliyor’ diyor. ‘Ekonomi bozuk’ dediğinizde ‘1940 yılında şeker karneyle satılırdı’ diyor. ‘Hak arayan gençler’ diyorsunuz ‘CHP onlara yardım ediyor ya’ diyor. ‘İnsanlar bombalanmasın. Biber gazı ve tazyikli su sıkılmasın’ diyorsunuz. ‘Onlar da polisi taşlamasınlar’ diyor. ‘Yargı’ diyorsunuz. Birilerine talimat verir gibi ‘Şu şöyle yapılmalı. İfadeler şöyle alınmalı’ diyor. Doğrusu kendisi ile hiç tartışmadım. Ama dediğim gibi, politikayı tam olarak anlatabilmenin yolu karşılıklı konuşmak. Onun için de son günlerin en önemli olayı olan Gezi Park olayını kendisi ile karşılıklı tartışmak isterim. Ben polemiği sevmem” diye konuşuyor. Kazım Kurt ile Salih Koca ayrı partiden. Elbette, bazı konularda tartışacaklar, fikir alışverişi yapacaklar. Ama birbirlerini kırmamak kaydıyla. Kazım Kurt bunu söylemek istiyor ki herkes kimin ne söylediğini bilsin istiyor.
--Bin kişilik çadırlarda okulumuz da var---
Gezi Parkı eylemlerinin Eskişehir kanadına mensup gençler önceki gün çevre esnafları ile konuşarak açıklama yaptılar. İstekleri kabul edilinceye kadar Espark önünde kalacaklarını belirten eylemcilerden Gökhan Ergin “Çevredeki esnaf ve vatandaşlar bize destek veriyor. 15 gündür buradayız. Bazı akşamlar yürüyüş yapıyoruz. Burayı ikinci evimiz olarak tasarladık. Sokak üniversitesi kurduk. Biz stadyumun yerine kent meydanı istiyoruz. Stadyum yerine AVM istemiyoruz. Burada kalma konusunda ısrarcı olacağız. Eğer polis gelir ve bize zor kullanmaya kalkarsa, bizde buradan ayrılamamaya direneceğiz.”
Güzel bir duygu değil mi. Gökhan Ergin’in söylediği gibi eylemcilerden çevre esnafı yakınmıyor. Tek sıkıntı trafik. Bu gençlerin elbette bir planı vardır. Onun için de zamanı bulundukları yerden şölenle ayrılacaklardır.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...