Vicdanlarda rahatsızlık

En baştan yazayım…

 Devletin “Afrin operasyonunu” destekliyorum.  Sonuçta, karşımızda sadece bir terör örgütü yok. Türkiye üzerinde emelleri olan, ülkemizde istedikleri gibi “cirit atmak isteyen” emperyal devletler de var. Karşımızda bu devletlerin kendisi de var, kiralık askerleri de…

Türkiye’nin kuşatılmak istendiğini artık açıkça hepimiz görüyoruz…

Bir süreci devam ettirmek istiyorlardı…

Yapılan bu operasyonlarla “süreçlerini baltaladık”

Bu nedenle Afrin operasyonu toplumun büyük bir kesimi tarafından destekleniyor. Hatta geç kalındığına yönelik eleştiriler bile yapılıyor…

İşte böyle bir ortamda, Türkiye’nin Afrin’e yönelik operasyonu, bazı kesimler tarafından eleştiriliyor…

Son olarak Tabibler Birliği’nin açıklamaları büyük tepki topladı. Terör örgütlerinin saldırıları karşısında neden susulduğu soruldu. Haklı da olabilirler!

Böyle bir ortamda, Evet, “tek ses” çıkması isteniyor…

Ama çatlak sesleri hemen linç etmek mi gerekir!

Anında “vatan haini damgası” vurmak, “suçlu muamelesi yapmak”  ne kadar doğru?

Farklı ses çıkaranlar da bu ülkenin insanları değil mi?

En önemlisi, “Düşünceyi ifade etmek suç değildir” olmamalıdır…

Türkiye’nin cephede olduğu bir dönemde, “bir cümle ”  söylediği için gözaltına alınan insanlar, vicdanlarda rahatsızlık, hanelerde huzursuzluk, toplumda tedirginlik yaratır!

TERMİK SANTRAL KANSER YAPAR MI?

Adana’nın Yumurtalık ilçesinde Çinli bir firma tarafından yapılması planlanan Kömürlü Termik Santralin lisansının iptali için dava açıldı…

Dava dosyasına konulan bilirkişi raporunda sağlıkla ilgili dikkat çekici bilgiler yer alıyor…

Raporda Sağlık Bakanlığı’nın verileri kullanılmış…

Yumurtalık’ta 2003 yılında faaliyete geçen bir başka Termik santral daha var…

İstatistiklere göre Yumurtalık’ta 2009 yılında sadece 5 kanser vakası varmış. Bölgede 4 kanser tipi görülüyormuş…

2014 yılında, kanser vakası 60’a yükselmiş…

Kanser tipi ise 16’ya…

Lisansın iptali için dava açan Sivil toplum örgütleri diyor ki, “Böyle giderse bölgede kanser daha da artacak. Bölgede artık organik tarım yapılamıyor. Hiçbir şey insan hayatından daha değerli olamaz”

PARTİYE ALMADIN ŞİMDİ BAŞKAN YAPIYORSUN

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in CHP kurultayında divan başkanı olması ülke genelinde epey bir yankı buldu…

Odatv’de Yalçın Küçük’le yapılan bir söyleşide de “Büyükerşen divan başkanı olması”  soruldu…

Fuat Öztürk, Küçük’e şu soruyu yöneltiyor:

-Eskiden DSP’dendi. Yanlış hatırlamıyorsam bağımsız aday oldu ve daha sonra CHP’ye girdi…

Küçük şu yorumda bulunuyor:

-Evet, partiye kaydını sonradan yaptılar. Yılmaz Hocam bana, “sağol Hocam, sen beni savundun”, dedi. Ben Kemal Kılıçdaroğlu’nu azarladım, onun üzerine partiye kaydettirdi. Ancak şu anda, Yılmaz Hoca’nın Kurultay’da başkan olacağını ilan ettiler; ilan eden de CHP’li bir Kürt. Bugünkü gazetelerde de var. Evvela önce almayacaksın, şimdi de başkan yapacaksın. Bir defa, partilerde kurultay başkanları önceden tayin ve ilan edilmez. Oraya gittiğiniz zaman delegeler tarafından aday gösterilir. Bu adamda, Kılıçdaroğlu’nda, hiçbir bilgi yok.

HOLLANDA TEKNOLOJİSİ!

Hatırlarsınız bir süre önce AK Parti Yönetim Kurulu üyesi Serhan Arıman, sosyal medya hesabından Hollanda’da bulunan bir termik santralin videosunu paylaşmıştı. Termik Santral ile ilgili bilgilerde vermişti o videoda…

Dün İYİ Parti il başkan yardımcısı Salih Karabacak’ın açıklamaları dikkatimi çekti…

Karabacak diyor ki:

-Eskişehir'de kurulması hedeflenen Linyit kömürlü Termik Santral için Hollanda Teknolojisi kullanılacakmış!

Bir başka açıklaması daha var:

Bize Teknoloji satacak Hollanda, yeniyi yapmayı bırakın, Mecliste Ekim 2017'de aldığı kararla Termik Santralleri kapatmaya karar verdi!

Karabacak, açıklamalarını belgelere de dayandırmış…

Eğer böyle bir durum varsa şu soruyu sormadan geçemeyiz…

-Yoksa Avrupa’dan sökülecek Termik santraller bizim topraklarımıza mı dikilecek!

GÜNÜN SÖZÜ

Faşizme karşı birleşmeyenler, faşizmin zindanlarında buluşurlar... Bertolt Brecht