Görüşler
7 TİP'li öğrenciyi gözlerini kırpmadan öldürenlerin tahliyesine büyük tepki var…
Gazeteler sür manşetten soruyor:
"Hiç mi vicdanınız sızlamıyor?"
Nedir vicdan?
Ailenizin mutlak sorunları olur, tartışır ve sonunda karar verirsiniz...
Neye dayanarak?
"Vicdanınıza…"
Her gün sizi sorgular:
"Bak kardeşim, ben senin sadece vicdanınım. Ne miden ne de işkemben!"
Acaba..
"Vicdan sızlaması bu mudur?"
Hele hele..
Toplum sizi kendi sorunlarını çözmeniz için Ankara'ya yollamışsa..
O vicdanınız..
"Böbrek hastası olabilir mi!.."
Altı harflik bir kelime:
“Vicdan..."
İnsanın kişiliğini, karakterini, onurunu, şerefini her türlü içtenliğini ortaya koyan bir sözcük...
Adam çıkıyor:
"Vicdanım böyle söyledi..."
Bir gün sonra yine utanmadan çıkıyor:
"Vicdanımı bir kez daha dinledim, dünkü söylediklerimi yalanladı…”
Ne dersiniz?
"Vicdanını yalanlayan insandan hayır gelir mi!”
………
Son yargı kararları çok eleştiriliyor…
"Katiller dışarıda…"
"Vekiller içeride…”
250 subay ve 100'ü aşan gazeteci de tutuklu…
Bir yasa çıkarılıyor..
Halka, müjde gibi yansıtılıyor:
"Artık karar yargıçların..."
Bir sonraki gün, hiç de öyle olmadığı görülüyor...
Herkes birilerini sorguluyor...
Ve de "vicdan"lardan söz ediliyor…
Hani çok şeye alıştık ama..
"İnanın vicdan yoruyor!..”
İçimizde sızlıyor, ağlıyor…
Dinleyin, kulak verin..
Biraz olsun...
"Lütfen, siz de sorgulayın onu!"
Hala yaşıyorsa içinizde..
"Belki bir yanıt verir!..”
Cumartesi Öyküsü
Rohan Şövalyesi ve Voltaire…
Yıl : 1726…
Paris'te "Sull Dükü "nün konağında bir akşam yemeğindeyiz...
Soylu sınıftan bir çok kimse oradadır. Aralarında yazar ve sanatçı olarak burjuvalar da var....
Bir kuş sütü eksiktir sofrada. Kaliteli Fransız şaraplarının dilleri de çözdüğü bir ortam...
Parlak kültürü, ince zekası, konuşma sanatındaki hünerine bakıp, kadın-erkek soyluların nicedir bağrına "bastığı bir genç, konuyu yakalamış, dakikalardır hem de yüksek perdeden konuşuyor.
Davetliler arasında "Rohan Şövalyesi" de vardır. Bir ara söze karışır ve düşüncelerini söyler. Delikanlımız bu düşünceyi de acımasızca hırpalar. Şövalye de dayanamaz ve herkesin duyacağı biçimde sorar:
"Bu söylediklerime karşı çıkan da kim?"
Tanımaz olur mu?
Biliyordur aslında…
Nitekim daha önce bir iki tartışması da olmuştur delikanlıyla. Amacı aşağılamaktır...
Genç adam, konuşmasını hemen keser ve kendini tanıtır..
"Efendim, cafcaflı bir ad taşımayan biridir o! Ama, taşıdığı adı da saydırtmasını bilen bir kişi..."
Nasıl olur?
Bu haddini bilmezliktir şövalye karşısında...
Herkes dona kalmıştır.
Beyzade, sofradan kalkıp terkeder toplantıyı…
Bir burjuva parçasını düelloya davet edecek değil ya!
Adamlarına emir verir. Geceleyin bir yerde kıstırıp eşek sudan gelinceye kadar dövmelerini söyler.
Ancak, bir uyarıda bulunur..
"Sakın hasına vurmayın, daha dişe dokunur şeyler çıkabilir bu kafadan..."
Kimdir bu delikanlı biliyor musunuz?
"Geleceğin ünlü Voltaire’nin ta kendisi..."
Türkiye'de yaşlı sayısı artıyormuş…
Hep,
"Geleceği beklemektendir!"
Kıssa-dan
Serbest piyasa da piyasaya düştü...
“Önüne gelen yabancı sermaye ile yatıyor!”
Özdeyiş
Denizi boşaltmaya kalkışanın, boğulması doğaldır...
Y.Güngör Özden
Birbirinden evrensel gerçekler
"Groening Kanunu" :
- Evlilik deyince kadınlar merasimi anlatır, erkekler delikanlılık yıllarını...
"Thom Kanunu" :
-Evliliğin süresi evlilik törenine harcanan parayla ters orantılıdır...
"Rudner Kanunu":
- Beraber olduğunuz erkek..
1. Olgunlaştığında..
2. Yeni bir iş bulduğunda..
3. Tedavi gördüğünde düzelecek zannediyorsanız, bugün terk edin...
Kayınvalidem içeride!..
Adamın birinin evinde yangın çıkmış. Komşuları yardıma gelmeyip olayı seyretmeye başlayınca iş başa düşmüş…
Önce oğlunu yangının içinden çıkarıp dışarıda, beklemesini söylemiş. Dalmış içeri ve ateş içinden kızını da çıkarmış. Ardından da karısını, köpeğini ve kedisini…
Daha sonra dışarı hiçbir şey getirmeden üç kez daha girip çıkmış.
Komşulardan biri sormuş:
"Girip çıkıyorsun da, niçin bir şey getirmiyorsun? "
"Kayınvalidem içerde" demiş adam:
"Arada bir girip çeviriyorum!.."
Konuk berber
Evin yumurcak çocuğu konuğu karşıladı:
"Babamı görmeye mi geldiniz?"
“Evet yavrum.”
“Berber misiniz?”
“Hayır, neden sordun?”
“Babam sizi camdan görünce Ahmet yine traşa geliyor dedi de!”
Günün Balı
Kendime şans oyunu oynamayı yasakladım…
"LOTO-SANSÜR!"
İbrahim Ormancı
Cuk
Güneşimiz sanılandan daha yavaşmış!..
"Acele işe Evren karışır!"
Günün Sorusu
Sorgulandı sorular, bir giz düştü ademin yüreğine, çoğaldılar tekrar sorgulandılar.
Yaşar İlhan
Günün Olayı
AB Bakanı Egemen Bağış "Kimse Türkiye’ye zenci muamelesi yapamaz" demiş.
Yaparsa ne mi olur?
Egemen Bağış, yine çok kızar ve "Kimse Türkiye'ye zenci muamelesi yapamaz" diye demeç verir!
Fahrettin Fidan
Günün Biberi
ÖSYM Başkanı Demir, KPSS kepazeliğini yorumluyor: “Geçen yıllarla mukayese ettiğimiz zaman burada olağan dışı bir durum söz konusu değil.”
Doğru… Geçen yıllarda da aynı rezaletler yaşanmıştı…
Haldun Ertem
Günün şiiri
Mücadele
Dağların kurduna kuşuna karşı
Çok muydu vahşetle savunduğumuz?
Bir vücudumuz vardı
Bütün aşkımız, bütün umudumuz
Açlıkta, şehvette, ölüm tehlikesinde
Çırılçıplak açığa vurduğumuz
Nasıl bencil olmak mümkünse öyle bencil
Yol boyu düşüncemizle okşadık
ömrün med ve cezrinde
Rahat veya seril, sefil,
Hayatı muzaffer kılmak için yaşadık...
Turhan Oğuzkan (Varlık-1952)
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...