GÖRÜŞLER
Vedat Ergün
Hiç unutamayız...
Rahmetli "İlhan Selçuk" bir yazısında isyan etmişti:
"Ne ölmesi gerekenler var ya rabbim, niye sıraya koymazsın..."
Olmuyor işte...
Daha dün birlikte olduğunuz, beraber çalışıp koşturduğunuz arkadaşınız bir anda yok olup gitmiş...
Donup kalırsınız...
……….
Her zaman söyleriz...
İnsanı yaşarken sevmek, değerini yaşarken onurlandırmak çok güzel bir olgudur...
Yitirdikten sonra hiçbir anlamı yok!
İyi ama..
"Zaman durmuyor ki!"
"Nilüfer’indi galiba şarkı:
"Haram yıllar..."
Nilüfer söylüyor ama, güftesini yazan kahraman her zaman arkada…
"Yanıyorum, yanıyorum..."
Bir de "Sezen"in:
"Her şey bir anda anlamsız gelecek..
İşte biz o gün tükeneceğiz..."
………
Esgroup Genel Müdürü olmadan önce tanışırdık "Vedat Ergün"le...
Birden kükreyen..
"Birden gülen insan..."
Şinasi Kula'nın tanımladığı gibi..
"Gerçekten deli-doluydu..."
Soner Yüksel'in anımsattığı gibi..
"Paşam günaydın" sözünü çok duyduk...
Sağlık dünyasının içindeydi ama, "Esra Çevik"e doktorluk yapacak kadar olduğunu bilmiyorduk…
Ömer Duru da, “Candan bir dost" diye nitelemiş. ..
Gerçekten öyleydi...
"Çok erken ayrıldın Vedat..."
………
Son görüşmemiz telefonla hastanedeydi...
"Nasılsın?”
"İyi olmaya çalışıyorum..."
Olmadı...
Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz...
Sen de sevgili Vedat..
"Işıklar içinde yat..."
Allah rahmet eylesin...
Medyanın dayanılmaz tutarsızlığı!
-Gazetecilik öyle bir meslektir ki, deyim yerindeyse "ne tarafa çeksen o tarafa gider!"
Çok dürüst şekilde haberi okuyucularına yansıtanlar olur, habere yalnızca belirli bir siyaset, inanç, kimlik penceresinden bakarak kendine yontacak şekilde yansıtanlar da olur.
İyi niyetli yaklaşımlar olur, bunun yanı sıra saptırmalar, şantajlar, düzenbazlıklar da olur .
Kısaca, gazetecilik, bünyesinde dürüstlükle yapaylığın, kalenderlikle kibirin, atanmışlıkla çıkarcılığın ayni anda yer bulduğu enteresan bir meslektir.
"Tabii, kimileri için meslektir, kimileri için statü kazanma, bir yerlere ve bir şeylere ulaşma, çıkar sağlama aracıdır."
………
Yukarıdaki satırlar yaklaşık 40 yıllık dostumuz "Coşkun Kartal"a ait...
Birlikte çalıştık...
Sonrasında Ankara'ya gitti Coşkun ve TRT'den emekli oldu.
Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan son operasyon üzerine kaleme almış bunları...
Hepimiz gördük...
"Amiral"inden tutun da askerine kadar nasıl verdiler haberi gazeteler...
Dördünün dışında, neredeyse tek sütunluk haberdi...
Birçok AKP'li belediyede neler olduğu tartışma konusundan bile uzak tutulurken, İzmir'e, Edirne'ye, Antalya’ya ve son olarak da Eskişehir'e uzandı güçler...
''Yaklaşan yerel seçimlerin bir başka taktiği idi bunlar...”
Coşkun, yazısını şöyle bitirmiş:
"Yıllardan beri her gün olduğu gibi, bir kez daha meslek vicdanı testine girmekte olan medyamız, ne yazık ki bir kez daha sınıfta kalmak üzere..."
Kaldı “Coşkun” kaldı!..
Diyarbakır’ın hiç suçu yoktur!
12 yıl önce katledilen "Gaffar Okkan"ı bir kez daha rahmetle andık...
Eşimizin başından geçen bir olay:
İstasyonda tren beklerken iki doğulu öğrencinin sohbetlerine kulak misafiri olmuş...
Mardin'i çok methetmiş biri..
Diğeri de "Diyarbakırlıyım" deyince bizimki atılmış:
"Diyarbakır'ı hiç sevmiyorum, eşimin arkadaşını orada öldürdüler..."
-Kimdi o?
"Gaffar Okkan.."
"Vallahi abla" diye başlamış öğrenci:
"Diyarbakır'ın hiç suçu yoktur, hiç!.."
Günün Sözü __
Yaşamak, dünyada ender bulunan bir şeydir. Çoğu insan "vardır" o kadar!..
Oscar Vilde
Günün incisi
Doğru pabuçlarını giyene kadar, yalan dünyayı dolaşır.
Mark Twain
Gerilim
Kalp bir kez kırıldı mı, hiç kimseye aldırmaz ve hiçbir şeyi umursamaz.
Belki mutluluğun sonu, ama huzurun başlangıcıdır bu...
Dostoyevski
Günün Şiiri
Egenin Kızı
Balıkçıların döndüğü saatlerde
Seni deniz yosunlarıyla süslerim
Deniz tutuşmuştur, o benim aşkım
Ağlardakiler paylaşılmaktadır
Umutlarının arkasından koşmaktadır
Nikaragua'ya yolcu taşır bir gemi
Sen dur kucağımda uzaklaşıyorsun
İşte bunlar senin süslerin
Bu akşamlar benim şiirlerim
Bu eylül, bu kişi yığını
Seni sevmek kişi işi
Evren dar, Nikaragua uzak
Bir kez daha mutluyken
İşte deniz tutuşmuş, ondan söz etme
Bu akşamlar benim şiirlerim
Kollarımda uzuyorsun İzmir yitme...
S.Kandemir Başar (Varlık-1959)
Kız yurdunda eleman
Gazeteye ilan verilip, kız yurduna, eleman arandığı duyurulmuş. Askerden yeni gelen bir genç iş için başvurmuş. Personel müdürü de yapacağı işi anlatmış:
"Sabah 6'da kalkıp kahvaltıyı hazırlayacak, sonra servis yapacaksın. Ardından odaları temizleyeceksin. Öğleyin yemek servisi yapacak, ardından da 3 saat dinleneceksin. Akşama doğru kızlar gelir. Onların yemek servisini yapıp ortalığı topladıktan sonra, sabah 6&ya kadar işin yok. Ücret de net 800 lira." Genç adam, boynunu bükerek yanıt vermiş:
"Ayda 800 lira çok para. Askerden yeni geldim, her ay bu kadar para veremem...”
Yumurtlamak
Yazdığı romanın müsveddelerini "Neyzen Tevfik"e gösteren adam fikrini sormuş. Neyzen, biraz göz attıktan sonra beğenmediğini söyleyince, "İyi ama siz hiç roman yazmadınız ki" demiş.
"Haklısın" diye yanıtlamış Neyzen:
"Ben yumurtanın tazesini bayatını iyi anlarım ama, bugüne kadar hiç yumurtlamadım..."
Günün Olayı
CHP içinde yuvalananların asıl hedefi Kemal Kılıçdaroğlu… CHP ve Kılıçdaroğlu için de son fırsat, yerel seçimlerdir...
"CHP içinde yumruğunu masaya vurmalıdır artık Kılıçdaroğlu..."
Hikmet Çetinkaya
Günün Biberi
Son zamanlarda sözleri tartışmalara yol açan CHP'liler milliyetçi mi, yoksa ulusalcı mı olduklarına karar vermelidirler.
"Ulusalcılık milliyetçilik değildir çünkü..."
Deniz Kavukçuoğlu
Günün Balı
İki gereksiz organ vardır:
"Prostat ve cumhurbaşkanlığı."
Georges Clemenceau
(Fransa'nın 75. Başbakanı)
Cuk
İdeal erkeği dünyanın her köşesinde bulabilirsiniz. Ama ne var ki dünya yuvarlaktır. Yani köşesizdir...
Kıssa-dan
Taklitte başarılı olmaktansa, orjinallikte başarısız olmak daha iyidir.
Herman Melville