Görüşler
Vahap Ata’dan
Cuma günü Tepebaşı Belediyesi'nden aradılar :
"Başkanımız pazartesi sabahı saat 10'da kahvaltılı basın toplantısına sizi de bekliyor…”
Öğleden sonra bir kez daha aradılar...
"Yeri ve saati değişti galiba" diye düşündük!
“Ne gezeeeri!”
Günü değişmiş, pazara alınmış...
Gel de "Vahap Ata"ya hak verme!
"Sağ gözünü kapatmış işte!"
Neden kahvaltı?
Neden aksam değil?
"Şöyle, iki kadeh rakıyla!"'
……..
1789 Fransa ihtilali gerçekleştikten sonra yapılan ilk halk meclisi toplantısında çıkmış bu olay!..
Sol tarafa oturanlar "solcu"..
Sağ tarafa oturanlar "sağcı” olmuş...
Yıllar boyu böyle gidip- gelirken yalnız meclis salonuyla kalmamış bölünme!..
Sağ bacak, sol bacaktan her zaman üstün!
Sadece futbolda iyi sol ayak tercih nedeni olmuş!..
Ya ellerde?
Boşuna söylememiş "Orhan Veli":
"Sol elim, zavallı elim!.."
Öyle ya..
"Ne işe yarar ki!.."
………..
AKP Tepebaşı İlçe Başkanı "Vahap Ata", genç ve atak biri...
Ne diyor Ahmet Ataç'a?
"3 yıldır yapılanlar sadece kültürel, sanatsal faaliyetler. Bunlara karşı değiliz ama, belediye sağ gözünü kapatmış, sol gözüyle dünyaya bakıyor…”
Aday olabilmenin yolunu iyi bulmuş olacak ki..
"O da sol gözünü kapatmış!”
…………….
Eğlenceli bir gidiş bu!...
Yarın deliklerine göre "burunlar" da ayrı olabilir!
"Sol burun, sağ burun..."
Ya öbürgün?
"İnşallah sıra popolara kadar gelmez!"
Vahap Bey'i kutluyoruz..
"Ne güzel de bir soyadı var..."
Günün Sorusu
Erdoğan, 28 Şubat gözaltıları için, “İntikam olarak değerlendirilemez” demiş.
İyi de o günkü başkanın öğrencileri bugün iktidara gelmişse rövanş zaten alınmış. Daha ötesi de intikam sürecine girilmiş olmuyor mu?
Haldun Ertem
Günün Olayı
AA. Genel Müdürü Öztürk'ün twitter mesajı:
"Çevik Bir'in gözaltındaki ilk fotoğrafını yayınlamak bize nasip oldu, takdiri ilahi."
İlahların işi yok, Anadolu Ajansı'na çalışıyorlar demek...
Elif Eral
Günün Balı
Hukuk,davalara göre işliyormuş..
Eeeee! Ne demişler?
"Davul dengi dengine çalar!"
Balthör
Gerilim
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, "Bütün çabalarımız demokrasi için" demiş.
Elhak öyledir!
Ama "Tramvay demokrasisi" için!
Günün Biberi
AKP'li Erzurum Belediyesi, "'Onca Yoksulluk Varken" adlı tiyatro oyununu dekordaki "Kahrolsun Faşizm" sloganı yüzünden yasaklamış.
Ne diyebiliriz ki?
"Kahrolsuz faşizm!"
Fahrettin Fidan
Fareler ve insanlar...
"Faruk Yurdatap" Alman televizyonunda bir sosyologun şu sözlerine tanık olmuş:
- Farenin kapandaki bir dilim peyniri veya balığın oltanın ucundaki yemi yutmasını hayvanların akılsızlığına veririz…
Oysa insanlar çok daha kolay avlanırlar. İktidarlar toplumun ağzına bir parmak bal çalarak milyonları tavlayabilmektedir….
Şimdi ayvayı yedin işte!
Osmanlı zamanında "ilmi-siyaset" yapmış bir bilim adamının yolu İstanbul'a düşmüş...
Boğazı geçecek, bakmış yaşlı bir kayıkçı boş bekliyor. Yanaşmış ve binmiş...
Kayıkçı küreği çekerken bilim adamı başlamış sormaya:
"Napolyon'u tanır mısın?"
-Yooooo!
"Aslan Yürekli Rişar'ı?"
-Nereden bileyim beyim!
"Peki, Cristof Colomb'u da mı bilmezsin?"
Tam bu sırada yukarıda şimşekler çakmış, fırtına koptu kopacak!
Bu kez yaşlı kayıkçı sormuş:
"Hocam, sen yüzmeyi bilir misin?"
"Yoooo!" demiş bilim adamı, kayıkçı bağırmış:
"Şimdi ayvayı yedin işte!.."
Kıymetli eşya
Evin hanımı işe yeni başlayan hizmetçiye eşyaların değerini anlatıyormuş:
"Bak şu yemek masası var ya, taaa 14. Lui'nin sarayına kadar gidiyor, dikkat et!"
Hizmetçi, "Merak etme hanım" demiş:
"Bizimkiler her ay icra dairesine gider ve gelir.
Hiçbir şeycikler de olmuyor valla!"
Günün Şiiri
Bir de Orhan
Siz inanmayın isterseniz
Gökyüzünü her sabah
Orhan boyamış maviye
Neden söylemeyeyim bildiğimi ben de
Bu işin bunca şahidi sayısız yıldızlar
Rüzgarın yırtıp, Orhan'ın diktiği
Maviyi gökten için deniz
Ve mavinin dostu martılar
Sizin bilemediğiniz mavi mavi kuşlar
Yelkenliler, balıkçılar, balıklar
Cümlesi aydınlığa açık
Maviye hayran, dillerince sorup söyletin
Bir yunus vardı anlar halimizden
Bir de Orhan Veli Orhan diye
Hep birden ikrara başları...
Coşkun Ertepınar (Varlık-1972)
12 Eylül'ün adi idamları
Melih Aşık yazıyor:
-Yıllar önce bir otobüs garında tesadüfen tanıştığımız bir delikanlı sohbet arasında, "Babamı Kenan Evren astırdı" demişti.
—Babanız sağcı mıydı solcu mu?
Sağdan soldan anlamazdı, adi mahkumdu…”
Kenan Evren'in 12 Eylül'de astırdığı 50 kişinin 23'ü adi mahkumdur... Paşa'nın "adi”lerle ne' alıp veremediği var diyeceksiniz...
Çağdışı bir ceza sayıldığı için idam cezaları 1970'lerde artık uygulanmıyordu. İdama mahkum edilenler cezanın uygulanmayacağını bildiklerinden fazlaca telaşlanmıyorlardı…
Siyasi mahkumlara verilen cezaların uygulanması için sırada bekleyen adilerin asılması gerekiyordu. Önce 23 adi mahkum asıldı, sonra da siyasiler. Eğer 12 Eylül darbesi olmasa o adi mahkumlar bugün yaşıyor olacaktı. Kader…
Şahane Misafir'i beğenmeyenler
"Gittiğime gideceğime pişman oldum " diye eleştirmişti Ahmet Hakan...
Ardından Güneri Civaoğlu da, "Bir tat alamadım, acaba yanıldım mı?" diye yazınca gittik "Şahane Misafir"e...
Kanatlı sinemalarında izledik...
Film bittikten sonra tam asansöre binmek üzereyken 4-5 genç çevirdi yolumuzu:
"Filmi beğendin mi abi?" diye sordular...
Doğrusunu isterseniz, ilk kez böyle bir durumla karşılaşıyorduk...
Beğendiğimizi söyledik ve nedenlerini de açıklamaya çalıştık...
Söylediklerimizden olmasa bile kendileriyle ilgilenip yanıt vermemizden memnun olduklarını düşündük...
Filme gelince..
"Ferzan Özpetek"ten ilk bakışta biraz ağır gelen bir film düşünülmezdi... Ancak içine başka gözle girip bakınca hiç de öyle değildi...
Hayaletlerin bile özgürlüğe bakışlarını yansıtmak "Ferzan"a yakışmış...
Ahmet Hakan ile Güneri Civaoğlu, herhalde "Dirilerin özgürlüğünü yazıp-çizmekten hayaletlere sıra mı gelir?" düşüncesiyle filmi beğenmemiş olabilirler...
Bakış açısı bu, biz beğendik...