Görüşler
Unutturmamak için
Ünlü bir psikoloğun iddiasıydı:
"Ortalama bir insan, bellek kapasitesinin yüz¬de 10’undan fazlasını kullanamaz. Hatırlamanın doğal kanunlarını yok sayarak belleğin yüzde 90'ını ziyan eder..."
Bu iddia düşündürüyor insanı!
Acaba "Unutan topluluk olduk" savı, yüzde 90'lık kapasitesini kullanmadığımız bellekle mi ilgili?
Sonra, toplum unutkan olmuşsa, yetişen çocuk¬larımız da unutkan olmuyor mu?
Bedenimizdeki gizli güçleri ortaya çıkaran ve en gelişmiş "bilgisayar" olan beynimizi yeterince tanıyor ve kullanabiliyor muyuz?
Yoksa, bize verilenlerle mi yetiniyoruz?
…….
Bu soruların yanıtları çok önemli...
"Serdar Taci Zengin"in kitabı "Beyin Kullanma Kılavuzu"nu okuyunca biraz rahatlamıştık...
Eskişehir'e eğitim camiasında büyük katkıları bulunan Serdar Bey şöyle diyordu:
"Çocuklar, bereketli bir tarla gibidir. Ne ekersen en az 20-30 misli verim alırsın..."
…….
Geçenlerde televizyonda izlediğimiz ünlü "Vali" filminde de böyle bir konu geçiyordu...
Amerikalı gizli servis patronu eski bir bakanımıza fısıldıyordu:
"Siz Türklerin en çok sevdiğim yanı nedir, biliyor musun?"
Nedir?
"Çok çabuk unutmanız..."
……..
Son günlerde yaşadıklarımızı defalarca yazıp çiz¬mekten usanmıyoruz...
Çünkü, kötü bir hastalık bu:
"Unutkanlık..."
Galiba biz de unutturmamak için çabalıyoruz...
“Ordu, yargı, gazeteciler gitti gidiyor!..”
Olası bir savaş kapımızda...
Zaman geçiyor, durdurmak mümkün değil...
Belki yarın, belki öbür gün seçim var...
Serdar Taci Zengin iddialı:
"Toplum kolay kolay unutmaz..."
Ama ya o Amerikalı? Çıkmıyor işte beynimizden!
"Siz Türklerin en sevdiğim yanı, çabuk unutmanız!"
Bunlar "Amigo Orhan"ın torunları
Çok yakın ve sevdiğimiz bir kardeşimizdi:
"Nuri Üşümezel..."
Futbol tutkusu onu antrenörlüğe kadar götürdü...
Şimdi aramızda yok ama, Eskişehirspor için canını verecek kadar tutarlı bir futbol adamıydı...
70’li yılların ortalarında Belediye Nikah Dairesi'nde evlenme töreni vardı...
Kalabalık davetli topluluğu ve şahitler huzurunda nikah kıyıldı... İkramlar yapıldıktan sonra, sıra konukları uğurlamaya geldi...
Ama gelin hanım büyük bir telaşta!
"Çünkü, Nuri, yani damat ortada yok!"
Herkes köşe bucak arıyor ama gerçekten bulamadık Nuri'yi...
Sonra yakın bir arkadaşı sanki sıradan bir olaymış gibi söyledi yerini:
"Maça gitmiştir, maça..."
Eskişehirspor- Samsunspor maçı vardı...
Nuri, gerçekten nikah memuruna evlilik için "evet" yanıtını verdikten sonra maça gitmiş... Eskişehirspor 1-0 kazanmıştı o gün...
"Nuri'nin düğünü de muhteşem olmuştu..."
……………..
Ankara deplasmanlarında Polatlı'dan geçerken içimiz bir hoş olur, yüreğimiz küt-küt öterdi!
Öylesine dev bir Eskişehirspor bayrağı asılırdı ki, onur duyardık... İstanbul deplasmanlarında Bozüyük "Kırmızı -Siyah"tan geçilmezdi...
Bilecik’te de aynı görüntüler olurdu...
İstanbul'a girdiğimiz an, otobüsleri gören alkışlardı...
"Eskişehirspor taraftarı olmak bir ayrıcalıktı..."
Ya bugün?
Aynı duygu, aynı heyecan "Bando-Es Es"in eşliğinde inletiyor stadı...
Marsilya maçında büyük taraftarı izlemekten yine onur duyacağız...
Çünkü bunlar..
“Amigo Orhan’ın torunları…”
"Merak etme, polis yok!"
Temel’le Dursun, şehirlerarası TIR taşımacılığı yapıyormuş...
Yine böyle bir günde, TIR’a 6 metre yükleyip İstanbul-Trabzon seferine çıkmışlar. Yolda bir üst geçit görmüşler... Üzerinde "Yükseklik limiti 4.50 metre" yazan bir tabela varmış...
Geçite 100 metre kala Temel TIR'ı durdurmuş... Dursun da araçtan inmiş ve bir sola, bir sağa baktıktan sonra "Yürü aslanım" diye bağırmış Temel'e :
"Devam et, ortalıkta polis molis yok!"
Gazoz partisi
Bir partinin geç saatlerinde sekreterinin yanına yaklaşmış patron:
"Gazoz içer misin?"
Kadın "Yooo!" deyince devam etmiş:
"Yoksa bana mı güvenmiyorsun?"
Yine "Yooo!" demiş sekreter:
"Gazoza bayılırım!.."
Günün Olayı
Başbakan Erdoğan, içerisinde içki satılan üniversiteleri uyarmış:
"Öğrenci oraya gelip de kafayı mı bulacak?" Belki de... Mezuniyet sonrasını düşünen öğrenciye de hak vermeli:
"İş bulamayacağım, bari kafayı bulayım..."
Günün Biberi
Üniversite harçları kaldırılıyormuş.
"Parasız eğitim isteyen öğrenciler" içeri atılmamış mıydı? Şimdi ne olacak?
Bu kez “Hapissiz eğitim” isteyen öğrenciler eylem yapacak, arkadaşları “dışarı” çıkacak… Onlar da içeri girecek…
Günün Şiiri
Ay altından
Ay altından bulut geçiyor
Kar beyaz söylemek ne mümkün
Ay altından bulut geçer
Sen bak şairin içinden geçenlere
Boş tavanda ne arar gözlerin
Niçin yağmur değil de saçlarına ay damlar
Efkarlı ne içer, anasız yavru ne
Ne diye kimi zehir, kimi kevser içer
Ve böyle ay altından bulut geçer...
Rıza Apak (Varlık-1948)
Kolsuz Yaşar’dan
Emparyalizm OrdaDOĞU’yu BOPurdatıyor.
BATI’dan ses yok…
O zaman beyler bayanlar “KUZEY-GÜNEY”e devam edin, DİZİ mizin dibinde olanlar bunlar…
Cuk
Rahmetli gözlüğünü de takardı ama, yine yanlış bakardı…
Arda
Kıssa-dan
Yeni dünya düzeninin düzenbazları, yakında müzikten “sol notası”nı atabilirler!
Balthör