Unutmak ve unutturmak

<w:LatentStyles DefLockedState="false" DefUnhideWhenUsed="true" DefSemiHidden="true" DefQFormat="false" DefPriority="9

20 Mayıs 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir

Yaşamın İçinden: Ömer Duru

 

 İlkokul yıllarınızı hatırlayın.

Bayramlara  nasıl  hazırlandığınızı getirin  gözünüzün önüne.

Kimbilir çoğunuzun o günlerden  kalma  resimleri de  vardır albümlerinde.

Kara tahtanın üstüne asılı  Atatürk’ünüzü anımsayın.

 Atatürk sevginizi

 29 Ekim gününüze.

23 Nisanınıza.

10 Kasımlarınıza.

 Nasıl hazırlandığınızı getirin aklınıza.

Ve,  hatırlayın.

29 Ekimlerin, 23 Nisanların ve 10 Kasımların.

Bu günlere  taşıdığı bütünlüğünü, büyüklüğünü.

--//--

Liseli yıllarınızı  hatırlayın.

29 Ekimlerle.

23 Nisanlarla beslenmiş yüreğinizin.

19 Mayıslarla meydanlara çıkışını  getirin  aklınıza. “Ey  Türk Genci”diyen  Ata’yı.

“Ey büyük atam” diyen gençliği.

Hatırlayın.

Dalga dalga.

Bayrak bayrak  olmuş  gençliğin Ata’sına   sevgisi  avuç avuç  Samsun  toprağı olur, serpilirdi Anadolu’ya.

Kız-erkek  kardeşlik ekilirdi  yurdun dört bir yanına.

Piramitler yükselir.

Piramidin tabanı  genişlerdi.

--//--

Siz  büyükler.

Çocuklarınızın. Genç yaşta ki evlatlarınızın o mutlu günlerini alkışladığınız  günleri  hatırlayın.

Sizde  onlar gibi hazırlanırdınız  o bayramlara  değil mi?

Atatürk’ün,  Cumhuriyet’in,  meclisin  Ata’nın Samsun’da karaya ayak basmasının ululuğunu yarınlara taşıyan gençlerden  dinler, onları akışlardınız.   

Hep küçük olduk.  Genç olduk.  Yaşadık ve yaşıyoruz bu günleri öyle değil mi?

Bu günlerin adı  bağımsızlık  özgürlük ve  demokrasiyi getirdi  aklımıza..

Ve çok ilginç.

Çocukluğumuzu, gençliğimizi, yaşlılığımızın. Sözün kısası Ulusal  duygularımızı yaşamak ve yaşatmak rahatsız  ediyor  birilerini.

23 Nisan’dan  başlandı. 29 Ekim ve 19 Mayıs’a kadar gelindi.

Diyeceksiniz  ki,  uğruna binlerce  şehit verilmiş   böylesi  günleri  unutmak ve unutturmak  kolay mı?

Değil, ama gelin  bir de  onlara anlatın.

  ...------------------------------------------------------------------------------------------

Günlerin  Getirdiği

-- Emeksiz’in centilmenliği--

 Özel  Sakarya Hastanesi  Yönetim Kurulu Başkanı  Dr.  Mustafa  Emeksiz’den  bir mektup aldım.

Mektubun içinden  adıma düzenlenmiş, bir de “Medya Kart”çıktı. Sayın  Emeksiz  diyor ki “Bilgi ve iletişim çağı  olan  günümüzde  insanımıza  haber ve bilgi  vererek  toplumu aydınlatma  misyonuna  sahip, medyanın da  ciddi  görevlerinin  ve sorumluluğu  olduğunun  biliyoruz. Bu düşünceden hareketle sizlerin ve  birinci derece  yakınlarınızın  sağlığının  emanet  edeceği  hastaneniz olarak “Medya Kart” uygulamamızla  medya çalışanlarının  yanındayız. Her yıl yenilenecek olan  Medya Kart sayesinde  ayaktan  tedavilerde  fark ücreti  ödemeyecek,yapılan   operasyonel uygulamalarda  ise  yüzde 5  indirime sahip  olacaksınız. Sağlıklı  bir hayat  yaşamanız  ve birlikte  sağlıklı bir toplum dileğiyle. Sevgilerimle.”

Güzel  bir duygu değil mi? Sayın Emeksiz’e bu duygularından  ve medyaya saygısından dolayı  teşekkür ederek,  basın çalışanlarına “Medyakart”duyurusunu  da yapmış  oluyorum..

 

 

--ESO’ya  kaç aday çıkacak?—

Savaş Özaydemir  henüz  konuşmadı, ama  ESO Başkanlığı için isimler dolaşıyor  dillerde. Önceki gün  gördük.   ESİAD  Başkanı  Onur Sürmeli  görevi, bir başka genç isim Aydın Bandırma’ya devretti.  Onur Sürmeli’nin adı  ESO  Başkanlığı için kulislerde  dolaşıyor. Kendisi ne der  bilen yok. Sanırım zamanı  geldiğinde   gerekli açıklamayı  mutlaka  yapacaktır. Genç işadamlarından   Nebi Hatipoğlu  adaylığını, verdiği bir yemekte  açıkladı.  Resmen   ESO Başkanlığına adayım dedi.  Nebi Hatipoğlu’na destek  verenler arasında  Sarar’ın  olduğunu duyduk.    Böyle olunca  akla “Sarar  öteden beri  karşı olduğu   Savaş  Özaydemir’den  rövanşı alacak”  yorumlarını  getiriyor.  Getiriyor  getirmeye de,  halen  görevde  olan  Özaydemir ekibinden   bir başka isim aday olarak çıkarsa,  Zeytinoğlu  grubunun  desteğini alırsa  ne olacak? Bir yanda   Onur Sürmeli, diğer yanda  Eskişehirspor yerine  ESO’yu tercih eden Nebi Hatipoğlu.

 Eğer  Onur Sürmeli  aday  olursa, Savaş Özademir’de  yeni bir adayı  işaret ederse, işin içine  birde “politika”girerse, doğrusu  ESO’da ilginç bir kapışma  yaşanacak demektir.

 

Vatandaş soruyor

--Tramvay  değil vatandaş kabahatli—

Bir okurumuzla  konuştuk. Bir günde   tramvay için yaşadıklarını anlatıp:

“Dün Opera’dan  bindiğim  tramvayla   Kızılay durağına  gelinceye kadar  neler gördüm neler. Muttalıp  Caddesi yönünden  gelen  bir kamyonet  tramvay  yolunu kesmişti. Vatman  korna çalarak  uyardı. Bayat Pazarı girişinde, iki sıra olan  araçlardan bazıları tramvay  yoluna çıkmıştı. Hatta  tramvay durmak zorunda  kaldı. Daha ileride   Cengiz  Topel’den  gelen  araçlar  girmişti tramvay  yoluna. Söyler misiniz   meydana gelecek  bir kazada   kabahatli kim olacak”dedikten sonra   şöyle devam etti, “Çok ilginç. Bu manzaraları  Bayat  Pazarı’nın karşısında,  Muttalıp Caddesi  TC Ziraat Bankası  köşesinde  hep  yaşıyoruz.  Bir kaza meydana  geldiğinde  ise  kabahatli  olarak  tramvayı suçluyoruz. Merak ettiğim  bir konu şu.. Tramvay hatlarını işgal edenlere  trafik  ceza kesmiyor mu? Çünkü  tüm bu olup bitenlerin çoğu  kent merkezinde  oluyor.  Trafik polisinin  gözü  önünde  motosikletle, bisikletle  raylar üzerinde  dolaşan  o kadar  çok insan var ki. ”

Okurumuz   haklı.  Teşekkür ediyoruz kendisine.. 

 

 

 

 

...

 .

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi