Sosyal yardımı öne çıkarıyoruz…
Ama sosyalleşmeyi unutuyoruz!
CHP’nin Büyükşehir Belediye başkan adayı Ayşe Ünlüce’nin, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlediği tanıtım toplantısında dikkatimi çeken bir olay oldu…
Ünlüce, sırayla projeleri açıklamaya başlamıştı. Bir projeyi açıkladığı anda salonda diğer projelere oranla daha fazla, daha yüksek, daha coşkulu bir alkış duydum…
İç sesim “yanlış duymuş olabilirsin” deyince, birkaç kişiye daha sordum “onayladılar”
Şöyle diyebilirsiniz, “oraya katılanların hepsi zaten CHP’ye oy veren insanlar”
Haklısınız!
Ama bir projenin diğerlerinden fazla alkış almasını iyi analiz etmek gerekir…
Öyle çok büyük bir proje falan değil! Eskişehir’in eksiği olan, Eskişehirlilerin ihtiyacı olan proje…
Ünlüce projesini şu cümlelerle açıkladı:
-Şehir merkezimiz başta olmak üzere doğa harikası ilçelerimiz; Mihalıççık, Han ve Sarıcakaya’da Çadır ve Karavan Park alanları oluşturacağız.
…/…
Çok basit ve sıradan gözükebilir. Ancak en çok alkışı bu proje aldı. Nedeni belli!
İnsanlara sosyal yardım vaatleri hiçbir seçimde bu kadar çok olmamıştı. Sosyal yardımlar elbette önemli! Ama bir zaman sonra, “öyle çok sosyal yardım sözü veriliyor ki” artık ciddiyetini yitiriyor…
Oysa insanımızın sosyal projelere de ilgisi ve ihtiyacı var. Doğayla buluşma, doğada zaman geçirme de bunlardan birisi! Belediye kampları birçok ilde var. Elektrik, su, tuvalet, duş gibi ihtiyaçlar ücretsiz ya da çok düşük bir ücretle sağlanıyor.
Adayların vaatlerine, projelerine bir göz atın. Doğrudan insana dokunan, pek az proje var…
Ünlüce’nin bu projesi ayaklara yere basan, kısa sürede bitirilecek ve ihtiyaç duyulan bir proje! Beğenilmesi, onaylanması da o yüzden!
Tam adı Marcus Aurelius Antoninus Augustus…
M.S 161 - 180 yılları arası Roma İmparatoruydu…
Tarih onu 5 iyi imparatordan birisi kabul ediyordu. Aynı zamanda filozoftu…
Marcus Aurelius, “Kendime Gözleyişim” adlı felsefi eserini 170–180 arasında savaştayken yazdı…
Eser edebi bir başyapıt olarak günümüzde hala saygı görüyor!
İmparator Aurelius, Roma Şehir Meydanı'na indiğinde kendisiyle birlikte yürümesi için arkasında bir uşak bulunduruyordu. Uşağın görevi, insanlar Aurelius'a övgüler yağdırırken Aurelius'un kulağına "sen sadece insansın" diye fısıldamakmış.
…/…
2000 yıl sonra ne yazık ki liderlerin arkasından yürüyenler “sadece insansın” demeyi bırakın adeta “Tanrı mertebesine” çıkarıyorlar!
Metropoll Araştırma, ‘Murat Kurum yerine Recep Tayyip Erdoğan aday olsaydı kime oy verirdiniz’ diye sormuş…
İmamoğlu önde çıkıyor. Ancak fark öyle çok değil 2 puan…
Şunun için yazıyorum. Benzer bir anket Eskişehir’de yapılsa, ciddi bir veri ortaya çıkardı!
Şimdiye kadar hiçbir AK Partili belediye başkan adayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın genel seçimlerde Eskişehir’de aldığı oyu alamadı!
Sosyal medya ile ilgili Umberto Eco şöyle demiş:
-Sosyal medya, bir zamanlar barda bir kadeh şarap içtikten sonra topluluğa zarar vermeden konuşan bir sürü aptala konuşma hakkı veriyor. Ama şimdi onlar da Nobel Ödülü sahibiyle aynı konuşma hakkına sahipler. Bu aptalların istilasıdır.
Oy verenler 3’e ayrılıyor…
Birincisi kalbiyle oy kullananlar…
İkincisi aklıyla oy kullananlar…
Üçüncüsü hırsıyla, intikam duygusuyla oy kullananlar…
Üçüncüler çoğu zaman destekledikleri aday kazansa da kaybediyorlar!
Bir insanın sana neler verebileceği değil, senin için nelerden vazgeçeceği önemlidir.
W. F. Hegel
ben kabimle akp ye oy verecegim.
karavan parkı zenginler tuzu kurular için